Prisoner

5-

"Hürkan, hey! Orada mısın?"

Hala açık olan telefonu Ömer Hürkan'dan çekip aldı ve telefonu Emre'nin yüzüne kapadı.

Daha sonra ise hiç hareket etmeden donmuş bir şekilde bekleyen Hürkan'ı belinden çekip sertçe erkekliğine yapıştırdı, bu sert hareket nedeniyle Hürkan'ın üzerindeki bornoz aşağıya doğru kayıp tek omuzunu açıkta buraktı. Arkasında hissettiği sertlik nedeniyle daha fazla kendini tutamadı ve inledi. Ömer ise tekrar duyduğu o sesle huzurla gözlerini kapattı. Daha sonrasında ise açıkta kalan omuza doğru öpücük kondurdu ve favorisi olan yere tekrar çıktı. Ömer Hürkan'ın beyaz boyununa bayılıyordu.

Beyaz boyunu sertçe ısırdı ve daha sonra acısını almak için emdi en sonunda diliyle son kez üstünden geçip bıraktı. Aşağıya doğru sıyrılmış olan bornozu biraz daha aşağıya çekip tek göğüs ucunu dışarı çıkardı.

İki parmağının arasına sıkıştırdığı kahverengi ucu sertçe sıktı ve çevirmeye çalıştı. Diğer belinde olan elini aşağılara doğru indirdi ve bornozu tutup yukarı çekti. Açıkta kalan pürüzsüz bacağı okşadı.

Tüm bunlar olur iken Hürkan kafasını Ömer'in omuzuna doğru atmış hızlı hızlı nefes alıp veriyordu.

Ömer sıktığı göğüsü bıraktı Hürkan'ın çenesini sertçe sıkıp kendine çevirdi. Büzülmüş bir şekilde karşısında duran dudaklara sertçe kapandı.

Bacağını okşadığı elini Hürkan'ın erkekliğine çıkardı.

Hürkan hissettiği el ile Ömer'in ağızına inledi. Ömer umursamadan eline aldığı erkekliği hızlı bir şekilde ileri geri yaparak çekmeye başladı.

Hürkan hem ağızının içindeki birbirlerine değen dilleri, hem arkasındaki sertlik ve erkekliğindeki eller nedeniyle iyice kendinden geçmişti.

Ömer elini hızlandırdıkca hızlandırdı, Hürkan ise ağızına doğru inlemeye devam etti.

Hürkan geleceğini hissetti söylemek istedi ama dudağını ısıran dişler yüzünden hiç birşey söyleyemedi.

Ömer elinde seğiren penisle geleceğini anladı, ama hemen bitmesini istemiyordu. Canının acıyacağını bilsede baş parmağını ucuna bastırdı.

Hürkan menilerini çıkaramadığı için acıyan penisiyle çığlık attı. Ömer bağıran Hürkan'ın ağızını eliyle kapadı ve kulağına fısıldadı.

"Şşş, kimsenin duymasını istemeyiz değil mi?"

"B-bırak beni yeter ileri gitmek istemiyorum."

"Peki benim küçüğüm ne olacak?"

Ömer bunu dudak büzerek söylemişti. Hürkan'ın umurunda değildi ama şu an sadece kendi küçüğünü düşünüyordu.

"Bırak artık bırak!!"

Hürkan, Ömer'in kolunu ısırıp kurtuldu hızla mutfağa koşup tezgahtaki bıçağı alıp tekrar salona gitti. Kolunu acıdığı için okşayan Ömer, Hürkan'a baktı.

"Siktir git evimden!!"

"Hey indir o elindekini"

Ömer yavaşcaya yaklaşmayı düşündü ama bıçağı ona doğru savuran Hürkan ile başarısız oldu.

"Siktir git dedim!! Bana zorla dokundun daha fazla ceza alacaksın şerefsiz."

Ömer bu sözler karşısında şaşkına döndü. O da istiyor sanmıştı Ömer. Eğer bilseydi istemediğini, yapmazdı.

"T-tamam gidiyorum."

"Defol !! En kısa sürede yakalanacaksın!!"

Ömer söylediklerini dinlemeden hızla evden çıkıp kapışonlusunu kafasına geçirip uzaklaştı.

Hürkan giden Ömer ile derin bir nefes verip, elini gevşeterek bıçağın yere düşmesini sağladı. Kapıya ilerledi ve kilitledi. Camlarının da açık olmadığı kontrol ettikten sonra duşa girmeye gitti.

Rahatlamalıydı, bu rahatlamayı siz nasıl istiyorsanız öyle anlayın .d