Emre'nin biraz daha yanında oturup sohbet eden Hürkan, Emre'yle vedalaşıp odasına gitti.
Halletmesi gereken bir işi olmadığı için rahattı. Koltuğunda arkasına yaslandı, ellerini göğsünün üstünde birleştirdi, ayaklarını masaya uzattı ve gözlerini kapattı. Bugün Ömer hiç aklından çıkmıyordu, acaba evden çıktıktan sonra nereye gitti? Bana olan siniriyle mi öldürdü o adamı diye düşünmekten kendini alamıyordu.
Kapattığı gözlerini tekrar açtı ve rahatsız bir şekilde yerinde dikleşdi.
Ömer onu korkutuyordu Hürkan'ın içinde korkudan başka bir duygu yoktu Ömer'e karşı. Yani Hürkan öyle düşünüyordu.Kapı tıklatıldığında Hürkan birden ürktü ve kapıya şaşkınca baktı.
Derin bir nefes verip 'gel' dedi.İçeriye giren Kaan, Hürkan'ın önüne Ömer'in suç dosyasını bıraktı.
"Hey bu dosyayla ben ilgilenmiyorum."
"inanın bende bilmiyorun Emre bey size vermemi istedi."
"Peku tamam, çıkabilirsin."
Kaan, Hürkan'ın önünde eğilip selam vererek idadan çıktı.
Hürkan bir süre boş boş masadaki dosyaya baktı.
Açıp açmamak arasında kalmıştı.
Sonunda açmaya karar verip dosyayı eline aldı ve okumaya başladı
Bilgiler: 24 yaşında, erkek, on dokuz cinayet, aile bilgisi yok, yetimhanede büyüdü, esmer, 1. 70 boyunda, ilk cinayeti 02.10. 2017 tarihinde işlemiştir.
Ve bunun gibi bir çok bilgi vardı. Ama Hürkan'ın dikkatini sadece yetimhanede büyümesi çekmişti.
Onun için üzülmesi yanlıştı o on dokuz kişinin ölümüne sebep olan bir caniydi sadece.
Daha fazla okumadı dosyayı elinden indirdi.
Daraldığını hissetti ve üzerindeki gömleğin üç düğmesini açtı. Daha sonrasında pencereye doğru ilerledi ve orayı da açtı. Terleyen saç diplerini elini saçına atıp geriye doğru tararken fark etti. Yaz mevsimi olduğu için çok terliyordu.
Tekrar yerine geçip oturdu ve dosyanın üzerindeki Ömer'in resmi ile bakışmaya başladı. Bakışları bile bir insanın ölümüne sebep olacak gibiydi.
Gözlerinde öfkeden başka bir şey yokdu sanki. Hürkan siyah gözlerin onu içine çekecek bir karadelik olduğunu hissetti ve onu içine çekmesini önlemek için gözlerini ayırdı.
Bugünden sonra harekete geçmeliydi bu kadar gezmesine izin verdiği yeterdi. Yarın ilk olarak beş polis arabasının şehirde gezmesini isteyecekti. Onu bulduğunda ise bizzat kendisi öldürecekti onu.
Hürkan eline dosyayı aldı ve ayağa kalktı. Evine götürmeyi düşünüyordu dosyayı ama ilk Emre'den izin almalıydı.
Emre'nin odasına kapıyı çalmadan girdi. Hürkan'ın geldiğini fark eden Emre ise hemen bilgisayarı kapattı.
"Kapıyı çalsana lan!"
"Ben ne bileyim lan öyle şeyler izleyeceğini!"
"Kapat şu konuyu ve neden geldiğini söyle."
"Ah, evet şey diyecektim dosyayı evime götürmek istiyorum da izin alacaktım"
"Hürkan bak bu yanlış olur onunla ilgili başka bilgiler yok elimizde ve kayıp olursa ceza alırsın."
"Evet biliyorun ama kayıp etmeyeceğime söz veriyorum."
"İmza atmalısın yoksa seninle beraber bende ceza alırım."
"Sadece şu kağıdı ver ve ne yapacaksam yapıpsiktir olup gideyim."
Emre bir çekmece açtı ve içinden bir a4 kağıdı çıkardı. Hürkan'ın önüne koydu. Hürkan tereddüt etmeden imzayı attı ve odadan çıkıp evine gitmek için karakoldan ayrıldı.
Hürkan'ın elindeki dosyayı gören Ömer ise bu fırsatı kaçırmaya niyeti yok gibiydi.
Hürkan evine taksiyle geldi ve kapıyı açıp içeri girdi. Evin havasız kaldığını hissettiğinde camları açtı oradan ise üzerindeki şeyleri çıkarmak için odasına ilerledi. İlk önce lavaboya ilerledi elini yüzünü yıkadı ve birazda boynunu ıslattı. Çok terlediği için onu serinleten suyu kurulamak istemedi. Odaya geçip üzerine şort ve tişört giydi.
Alt kata indi, sehpaya koyduğu dosyayı eline aldı ve koltuğa yerleşti. Okumaya evinde devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prisoner
RandomPorgola yazıyorum benden çok beklentiniz olmasın elimden geldiğince güzel yazmaya çalışıcam bu kitapta Hürkan uke haberiniz olsun Smut anlar veya başka şeylerde olabilir .