19-

1.5K 106 124
                                    

Ömer, Hürkan'ı tuttu ve dış kapıya çekiştirdi. Hürkan bu sert hareketten dolayı son kez Mert'e bile bakamadı. Ömer iki kızı gözleriyle aradığında onların ileride ikisini beklediğini gördü.  Hürkan'ı kızların olduğu yere çekiştirmeye başladı. Her adımında arkasına dönerek polisleri kontrol ediyordu. Sirenleri açık bir şekilde hızla kaldıkları eve geliyordu. Bileğini tuttuğu Hürkan ile kızlara ulaştı ve biraz daha oradan uzaklaşarak bir ağacın arkasına saklandılar. Ömer, Mert'in tepkisini sırıtarak bekliyordu. Yanında sıkıca tuttuğu Hürkan'ın ise her tehlikeye karşı ağızını eliyle kapatmıştı. Hürkan, Ömer'in ağızını kapatmasını bile umursamadı ve Mert'i merak ettiği için sadece evi ciddi bir şekilde izledi.

Hürkan polislere baktığında evin etrafını çevirdiklerini gördü. açık kapıdan bir polis girmişti ve beş dakikanın ardından bitkin bir şekilde yürüyen Mert ile çıkmıştı. Mert'i dikkatlice izlediğinde kahkaha attığını fark etti. Bu tepkiye karşılık ağacın arkasındaki dörtlü şaşkına döndü. Daha sonra ise gülün Mert ağlamaya başladı ve camları kırmaya başladı. Hürkan daha fazla dayanamadı ve Ömer'in kollarından kurtulmaya çalıştı. Ömer ise sıkıca tuttuğu Hürkan'ı daha sıkı tuttu. Hürkan ağızı kapalı olduğu için Mert'e seslenemedi ve sadece çırpındı. Mert en sonunda arabaya bindirildi ve polisler uzaklaştı. Polisler kayıp olduğunda Ömer, Hürkan'ın ağızını kapattığı elini çekti.

Hürkan bişey söylemedi bile bu saatten sonra bir işe yaramazdı. Gözyaşlarını elinin tersiyle sildi arkasındaki üçlüye döndü. Ömer ağlamayı bırakmış olan Hürkan'dan memnun kaldı, dudakları yana doğru kıvrıldı. Hürkan ise göz devirdi. Gidecekleri yeri bilmediği halde önden yürümeye başladı. Hürkan'ın önden gitmesine sadece Betül sinir oldu.

Hürkan önden yürürken arkadaki yakın arkadaşlar aralarında nereye gidecekleri hakkında konuşuyordu.

"Sizin beraber kaldığınız bir ev vardı orası olur mu?"

"Zaten sadece orası var hem deniz kenarı temiz hava çekeriz içimize."

"Tek derdimiz deniz kenarı zaten."

"Siz bu aralar çok üstüme geliyorsunuz ya."

Betül üzerine gelen ikiliye sinir oldu ve elini tutarak beraber yürüdüğü sevgilisinin elini bırakıp önde yürüyen Hürkan'ın yanına ilerledi. Yanına ulaştığı oğlanın koluna girip beraber sohbet ederek yürümeye başladı. Deniz ise Hürkan'ın koluna giren sevgilisine sinirle baktı.

"Kıskandın mı?"

Deniz sırıtarak konuşan Ömer ile Betül'den gözlerini çekti ve o yöne baktı.

"Tabi ki hayır."

"Sevdiğim adama zarar vermeyi düşünme sakın."

Deniz, Ömer'e şaşkınca baktı. Ömer ise yüz ifadesine kahkaha attı.

"Hürkan'ın gözünü bağlasak mı?"

"Aslında iyi olur şuna bak bizden önde gidiyor. Böyle olursa evin yolunu bizden iyi bilecek. Bu tehlikeli olur."

Ömer kendisini onaylayan Deniz ile Hürkan'a döndü ve bağırdı.

"Hürkan!!"

Hürkan kendisine seslenen Ömer ile durdu ve arkasına baktı. Ömer, Hürkan'ın yanına yaklaştı ve çantasını omuzundan çıkarıp fermuarını açtı. Hürkan ne yaptığını anlamaz bir şekilde Ömer'e bakarken, Ömer çantadan bir bez çıkardı. Hürkan'ın arkasına geçti ve gözlerini bağladı. Hürkan ise bunu beklemiyordu ne de olsa onlarla gelmeyi kabul etmişti ve kaçacağını düşünmediklerini sanmıştı. Bu üçlü sandığından daha zekiydi.

Ömer çantasının fermuarını kapattı ve omuzuna tekrar taktı. Gözleri kapalı olan Hürkan sadece onu yönlendirmelerini bekliyordu. Ömer koluna girerek Hürkan'ı ilerletmeye başladı. Diğer ikili önde gülüşerek önde yürüyordu.

"Rahat mısın?"

"Gözlerim kapalı bir şekilde nasıl rahat olabilirim?"

"Evimize ulaşalım çözeceğim bebeğim."

"Bana bebeğim deme."

"Tamam bebeğim bir daha demem."

"Pişman mısın?"

"Hangi konuda?"

"Seri katillik konusunda. Yakalanınca idam edileceksin pişman değil misin?"

"Hayır değilim. Ne de olsa onlara yardım ediyorum."

"Kimlere yardım ediyorsun?"

"Kime olacak öldürdüğüm insanlara."

"Ben bir yardım göremiyorum bu canilik."

"Usta bir polis olduğuna emin misin? Öldürdüğüm insanların bilgilerinde yetimhanede büyüdükleri yazmıyormu yoksa?"

"Evet en son öldürdüğün sevgilinden hatırlıyorum o da yetimhanede büyümüş."

"Sevgilim mi? Ne sevgilisinden bahsediyorsun?"

"Cesedinin yanına sevgililer günü hediyeni beğendinmi gibi şeyler yazıyordu."

Ömer duyduğu sözler ile kahkaha atmaya başladı. Önde yürüyen ikili arkasını dönüp tuhafca Ömer'e baktı ve tekrar ilerlemeye başladı. Gözleri bağlı olan Hürkan ise Ömer'i göremediği halde yüzüne doğru dönük bir şekilde duruyordu."

"Komik olan ne?"

"O notu aptal bir polise bıraktım aslında."

"Kim o aptal?"

"Şuan yanımda gözleri bağlı bir şekilde duruyor kendisi."

Hürkan duyduğu cümle ile yürümeyi kesti ve oracıkta donup kaldı. Ömer ise hareket etmeyen Hürkan'ın konuşmasını bekledi. Hürkan derin nefesler alıp veriyordu. Ömer buradan bile heyecanlandığını anlayabilirdi.

"Bana aptal deme."

"NE!! tüm bu söylediklerim arasında sadece onamı takıldın?"

"Kapat çeneni."

Ömer herne kadar Hürkan sert konuşsa bile utandığını biliyordu bu yüzden yüzündeki gülümsemeyle ilerliyordu yolda.

Uzun bir yolun ardından sonunda deniz kenarında olan lüks eve geldiler. Dalgaların ve rüzgarın birbirine karışan sesi huzur veriyordu. Ömer, Hürkan'ın gözlerine bağladığı bezi çözdü ve Betül'e verdi. Hürkan gördüğü manzara ile üçlüyü arkada bırakıp denizin kenarına ilerledi. Betül ve Deniz çantaları ile eve girdiler. Ömer ise Hürkan'ın yanına gitti.

Hürkan ayağındaki ayakkabı ve çoraplarını çıkardı ardından olduğu yere oturdu. Dalgalanan deniz belirli bir süre aralığında ayağına değiyordu ve bu Hürkan'a çok huzurlu gelmişti. Ömer ise Hürkan'ın yanına gitmek istiyordu ama huzurunu bozacağını düşünüyordu. Bu yüzden arkasında ayakta bekliyordu.

Gözlerini huzurla kapatan Hürkan, Ömer'in arkasında olduğunu biliyordu. Kafasını hafif çevirdi ve uzaklara bakarken konuştu.

"Yanıma gelsene."

Ömer, Hürkan'dan duyduğu sözler ile şaşırdı daha sonra o da ayakkabılarını çıkararak yanına oturdu. Hürkan denizi izliyordu Ömer ise Hürkan'ı izliyordu.

"Manzara mükemmel."

Ömer yüzünü incelediği çocuğu yanıtladı.

"Evet gerçekten mükemmel."

Prisoner Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin