-2-

5.6K 489 131
                                    

Jisung telefonunu kapatıp hızlıca okuldan çıkıp Minhoların evine doğru ilerlemişti. Okul sonrası yapılan dersleri ekmiş olmuştu. Evlerin kapısına geldiğinde tereddüt etmeden kapıyı çalmıştı. Minhonun annesi kapıyı açıp Jisungu gördüğünde gülümsemişti.

"Aa hoşgeldin Jisung geçsene. Ama Minho evde degil" Minhonun annesi samimi bir gülüşle konuşmuş ve Jisungu içeri davet etmişti. Jisung ilk olarak kafasını sallamış ve gülümseyip hızlıca içeri geçip salona ilerlemişti. Koltuğa oturduğunda Minhonun annesi de karşısına oturmuştu.

"Nasılsınız?" Jisung kocaman gülümsemesiyle sormuştu. Kadın onun sürekli gülmesi üzerine minik bir kahkaha atmıştı. İyi olduğunu belirtip Jisungun nasıl olduğunu sormuştu. Bir süre böyle bir muhabbet geçmişti aralarında. Daha sonrasında Jisung sanki bir şey söylemek ister gibi çekingen davranmaya başlamıştı. Kadın bu durumu anlamıştı. Jisungun da istediği buydu.

"Söylemek istediğin bir şey mi var oğlum?" Kadın tekrar samimi bir gülüş vermiş ve konuşmuştu. Jisung hala çekingen gibi davranıyordu.

"Aslında evet söylemek istediğim bir şey var" Jisung ellerini önünde birleştirip yere bakmıştı. Kadın biraz eğilip Jisungun yüzüne bakmış ve söylemesini ister gibi kafasını sallamıştı.

"Bizim yan sınıfta çok tehlike bir çocuk var" Jisung kafasını kaldırıp heyecanlı bir şekilde anlatmaya başlamıştı. Az önceki halinden eser yoktu. Şuan sanki yaşadığı en heyecanlı şeyi anlatıyor gibiydi. Kadın endişeyle Jisunga baktı.

"Ben Minhoyu o çocukla konuşurken gördüm uyardım ama pek bana inanmadı sanırım. Abarttığımı düşünüyor ama hiç abartmıyorum" Jisung son cümlesini söylerken ellerini hayır anlamında sağa sola sallamıştı. Bir yandan heyecanla anlatırken üzgün gibi yapıyordu. Biraz öyle kaldığında kadın şaşkınlıkla Jisunga bakmıştı. Jisung tekrardan heyecanla konuşmaya başlamıştı.

"Bizim sınıftan birini sırf onun arkadaşıyla konuştu diye dövmüş inanabiliyor musunuz" Jisung şaşırmış gibi yapmış ve konuşmuştu. Jisung anlattıkça kadının endişesi daha çok artıyordu.

"Ah öyle mi. Ben Minhoyla konuşurum. Böyle kişilerle arkadaşlık kurması gerçekten tehlikeli" Kadın endişeyle konuşmaya çalışmıştı. Jisung amacına ulaşmış bir şekilde gülümsedi. Kadının fark etmemesi için hemen tekrardan endişeli bir yüz ifadesi aldı. Jisung hızlıca ayağa kalktı. Minho gelmeden gitmesi gerektiğini hissetti.

"Ben gideyim artık annem bekler" Jisung kadına gülümsemiş ve kapıya doğru ilerlemişti. Kadın Jisungun arkasından kapıya kadar ilerlemişti.

"Annene selam söyle. Ayrıca Minhoyu ve beni uyardığın için teşekkür ederim"

"Tabiki. Minhoyu korumak benim görevim" Jisung gülerek konuştuğunda kadın tekrardan minik bir kahkaha atmıştı. Hızlıca evden çıkmış ve bahçe kapısına doğru ilerlemişti. Bahçe kapısından çıkarken Minhoyu görmesiyle olduğu yerde dona kalmıştı. Minho kaşlarını kaldırarak Jisunga bakmıştı.

"Ne işin var burda?!" Minho sinirle konuştuğunda Jisung umursamaz gibi davranmıştı.

"Minji teyzeyi görmeye geldim sana gelmedim" Jisung kendinden emin bir şekilde konuşmuştu. Minho alaycı bir şekilde gülüp Jisungu iterek yanından geçmişti.

"Aptalsın" Minho geçerken söylemişti. Jisung bunu duysa da duymamış gibi yapmıştı. Çünkü şuan burda durması tehlikeliydi. Minho onu şikayet ettiğini anladığı anda üstüne saldırabilirdi. Jisung bu durumu düşünerek hızla evden uzaklaştı.

-duz yazi bolumlerini fazla uzun tutmam.
texting agirlikli yapmak istiyorum.

flight of love | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin