Multimedia Nefes..
İş çıkışında alışveriş merkezine uğrayıp kısa bir alışveriş yapmıştım.Bir kaç gömlek ve bir çift ayakkabı almak için bir sürü vakit harcamıştım.Bunu zevk için yapmıyordum sadece evde çok fazla vakit geçirmek istemiyordum.Çünkü evde çok fazla vakit geçirmek demek daha çok nişan düğün muhabbeti, daha çok Denizle vakit geçirmek demekti.
Yalının önüne vardığımda ücreti ödeyip taksiden indim bir ara alışveriş yaparken Deniz arayıp almayı teklif etsede istemediğimi açıkça söylediğimde fazla uzatmadı.
Kapının açılmasını beklerken sıkılmaya başlamıştım,anahtar istemeliydim belkide evde bir sürü yardımcı vardı ama kapıya bile bakılmıyordu.
Sonunda kapının açılmasıyla içeri girdim kimin açtığına bakmamıştım,ceketimi çıkarıp yardımcıya vereceğim sırada gördüğüm kişiye gözlerim yerinden çıkacaktı.Bunun ne işi vardı burda?!
Gözlerimi kısıp
"Sen!" Diye bağırdığımda ,ifadesizce
"Senin ne işin var burada? Diyip ekledi
"Teklifimi mi değerlendirmeye geldin?" Dedi çapkın gülümsemesiyle.Yine o arsız bakışlar.
Yaptığı imayı görmezden gelip
"Asıl senin ne işin var burada?" Diye cırladım.
Şaşkın gözlerle ona bakarken Deniz arkadan gelip elini belime yerleştirdi bay öküze dönüp
"Müstakbel eşimle tanıştın demek abi" dedi gülerek.
Abi mi? Bu pis imacı Denizin abisi miydi? Allahım neden böyle saçmalıklar hep beni buluyor.Ben daha olayın şokundan çıkamamışken aklıma sabah bu manyaktan etkilendiğim geldi.Şu an kendimi öldürmek için yeterince sebebim vardı.
"Bula bula bunu mu buldun? Senden daha iyilerini beklerdim Deniz" diyip omuzlarını silkip gitti resmen ben orda yokmuşum gibi hakaretlerini sayıp çekip gitmişti.
"Ben şimdi gösteririm sana gününü.." Diye peşinden gideceğim sırada Deniz kolumdan tutup ona dönmemi sağladı.
"Bakma sen abime o hep böyledir" dedi teselli ediyormuş gibi.Sinirlerime hakim olmaya çalışıyordum sesimin sakin çıkmasını deneyerek konuştum.
"Bana bir abinin olduğunu neden söylemedin?"
"Yüzüme bile bakmıyorsun Nefes,nasıl söylememi bekliyorsun?"
Haklıydı Deniz ne zaman bir şey söylemeye çalışsa ya kısa cevaplar vererek geçiştiriyor ya da söylemesine izin vermeden bir bahane bulup yanından ayrılıyordum.Bu yaptığım saçmalıktı zaten evlenecektik,neden uzatıp hem Denize hem kendime eziyet ediyordum ki.
"Özür dilerim,haklısın"
Dediğimde şaşırmış bir şekilde gülümsedi ondan nefret ettiğimi düşünüyordu muhtemelen.Beraber salona girdiğimizde Nergis anne ve Kenan baba Denizin abisi olacak o pis suratsızın dediklerine gülüyorlardı,şaşırdığım şeyse o da gülüyordu.
Gülebiliyordu demek duygudan yoksun biri olduğunu düşünmüştüm.Beyaz dişleri avizenin ışığıyla daha da parlıyordu ben onu incelerken Nergis anne içeri girdiğimizi fark edip yanıma geldi.
"Nefes Savaşla tanıştın mı kızım?" dedi mutluluğu yüzünden okunuyordu.Savaşa dönüp
"Memnun oldum.Nefes."
Dedim sahte bir gülümsemeyle.Elimi sıkmasını beklemiyordum, sanırım ailesinin yanında kabalık etmek istemiyordu.
"Savaş" dedi daha yeni ki halinden eser yoktu sabah ki ruhsuz adam geri dönmüştü.Benden hoşlanmayan bir aile ferdi,bende herşey daha kötü nasıl olur diye düşünüyordum.
Elimi sıkmasıyla vücuduma yayılan sıcaklıkla elimi çektim hızlıca.
Salonda yerlerimizi aldıktan sonra tam bir aile sohbeti başlamıştı bense kendimi resmen dışlanmış hissediyordum.Deniz ve Savaşın kavgaları,Savaşın Amerikada yaptıkları vs vs konuşulanları bir süre sonra takip edememiştim.Bu aile sohbeti beni fena baymıştı,izin isteyerek odama çekileceğimi söylediğimde sıkıldığımı anlamışlardı sanırım durumu toparlamak için 'başımın biraz ağrıdığını alışverişin beni ne kadar yorduğu' gibi şeyler söyleyip oradan ayrıldım.
Odama çıktığımda telefonumu aşağıda unuttuğum aklıma geldi oflayarak almaya gidecektim ki.Kapıda Savaşı görmemle olduğum yerde kaldım.
"Bak sen ,yengecim ne o şaşırdın mı?"
Dedi tehlikeli gülümsemesiyle.O tehlikeli değildi o tehlikenin ta kendisiydi,gülüşü bakışı o kadar belliydi ki.
Cevap vermemeye karar verdim ona bulaşmayacaktım yanından geçip gideceğim sırada kolumdan sıkıca tutulan elle hareket edemedim.
"Ne yaptığını sanıyorsun?"
"Ben konuşurken çekip gidemezsin" dedi yine aramızdaki mesafeyi azaltırken
"Bırak kolumu biri görecek" dedim gözlerine bakmamaya çalışıyordum biliyordum bakarsam etkilenirdim sabah ki olayın tekrar yaşanmasını istemiyordum.Bu yanlıştı.
"Umurumda mı sanıyorsun"
Dedi.Bu bir soru değildi gerçekten gram önemsemiyordu.
"Bırak yoksa bağırırım" dediğimde söylediğim çok komikmiş gibi kahkaha attı.Aslında komikti bağırsam ne olacaktı ki sanki ,ne diyecektim.Saçmalıyordum.Evet Savaş işte bu yüzden tehlikeliydi onun yanında sürekli saçmalıyordum kendim olamıyordum.Daha tanışalı bir gün olmuştu bu ne boktan bir işti.
Gülmesinden faydalanıp onu itekleyip hızlıca aşağı indim.Aslında ben onu ne kadar iteklersem itekleyeyim biliyordum ki kurtulamazdım benden bayağı bir uzundu hayır ben kısa değildim o çok uzundu,geniş omuzları ,sırt kasları ,güçlü kolları..Tanrım ne diyordum ben ne ara onu bu kadar incelemiştim!
Telefonumu alıp koridoru kontrol ettikten sonra koşar adımlarla odama girip kapıyı kilitledim derin bir nefes aldığımda yanıyordum kendimi ateşe atılmış gibi hissediyordum.
Kapıya yaslanıp 'lütfen bu evde yaşamasın Amerikaya geri dönsün' diye dualar etmeye başladım.Yapamazdım onunla aynı evde kalamazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK
ChickLit''Ben sana yasağım'' Dedim içimdeki hayal kırıklığı sesime yansımıştı.Neden daha önce çıkıp gelmedi ki,neden önce o sarılmadı ,neden önce o öpmedi beni. Gözleri kahverenginin en güzel tonuna sahipti, kıvrık kirpikleri arasından doğrudan gözlerime ba...