YASAK

Yasak *3*

Hikayeyi ben ve iki arkadaşım birlikte yazıyoruz.Okuyan ve oylayan herkese çok teşekkürler.Yorum ve görüşlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın :*
Multimedia Nefesin elbisesi

Denizle dudaklarımız arasındaki mesafe git gide azalırken ne yaptığımı fark etmiştim,Denizi iteklediğimde bunu beklemediği çatılan kaşları ve açılmış ağzından belliydi.

Masanın üstünden eşyalarımı aldıktan sonra Denizin suratına bile bakmadan odayı terk ettim.Ne yaptığını sanıyordu ki daha tanışalı kaç hafta olmuştu ayrıca evet çok yakışıklı olabilirdi ama ona karşı öyle bir şey hissetmiyordum.Benim şaka sandığım tüm o flörtleşmelerde gerçek miydi yoksa.Ah Deniz..

Odama girdiğimde kendimi sandalyeme atıp tuttuğum nefesimi bıraktım.Beş dakika da başıma ağrılar girmişti ve şu an çatlayacak gibiydi.Başımı ellerimin arasına alıp alnımı ovuşturmaya başladığımda bir yandan da Denizin böyle bir şey yapmasına şaşırıp sinirleniyordum,o sıra aklıma gelen 'Yoksa benimle bunun için mi görüşüyordu?' Düşüncesi canımın daha fazla sıkılmasına sebep olmuştu.

Bu günü Denizle karşılaşmamak için çaba sarf ederek bitirmiştim ve başarılı da olmuştum.Öğlen yaşananlardan sonra onu hiç görmemiştim sanırım çıkmıştı.

Çalışma saatimin bittiğini görünce masadaki dosyaları özensizce toplayıp çekmeceye koydum.

Dışarı çıktığımda güneşli ama serin havaya bakıp gülümsedim,bahar aylarını seviyordum.Ellerimi ceketimin cebine sokup yürümeye başladım.Temiz hava iyi olabilirdi.

Bir süre aklımdaki sorularla yürümüştüm,telefonuma gelen mesaj sesiyle düşüncelerimden uzaklaşıp mesaja baktım.

"Tatlım akşam dağıtmaya gidiyoruz.Sende geliyorsun itiraz istemiyorum :*"

Mesaj Gökçedendi.Hiç havamda değildim kızları kırmak istemiyordum ama gerçekten kendimi iyi hissetmiyordum.

Gelemeyeceğimi söylemek için Gökçenin numarasını tuşladım,bir kaç çalıştan sonra telefon açıldı.Gökçe gelmeyeceğimi söylemek için aradığımı anlamış olacak ki bana müsade etmeden konuşmaya başladı.

"Oyunbozanlık yapma Nefes.Bu akşam beraberiz"

Dedi ciddi bir şekilde

"Ama Gökçe.."

Konuşmama izin vermeden telefonu yüzüme kapatmıştı.Mecbur gidecektim ,belki biraz eğlenebilirdim günüm berbat geçmişti.

Eve gidip bir şeyler atıştırdım,bir süre koltukta televizyon izleyerek zaman geçirdikten sonra Gökçeyle sözleştiğimiz saatin yaklaştığını farkedip hazırlanmak için odama gittim.

Göğsünde ve belinde transparan detayları olan siyah elbisemi giyip saçlarımı sıkıca at kuyruğu yaptım.Hafif bir makyajla hazırlığımı tamamlamıştım.

Gökçeyle barın önünde buluşacaktık.Taksiye binip Gökçenin mesaj attığı adresi tarif ettim.Yaklaşık 20 dakika sonra taksi durduğunda ücreti ödeyip indim.

Etrafı incelerken bir yandan da,Gökçe ve Gizemi arıyordum.Sonunda onları gördüğümde birbirimize doğru yürüdük ikisiylede kısa bir sarılmadan sonra rengarenk ışıklandırılmış bara girdik.İçerisi çok hareketliydi.

Müzik sesi başta rahatsız etsede kısa bir süre sonra alışmıştım.Yuvarlak bir masanın etrafında yerimizi alıp içkilerimizi sipariş ettik.

Votkalarımız geldiğinde bir yandan dans edenleri eleştiriyor,diğer yandan da içkilerimizi yudumluyorduk.

Gecenin ilerleyen saatlerine doğru beynim yavaş yavaş uyuşmaya başlarken kendimi çalan hareketli müziğin ritmine bıraktım.

Sahnede deli gibi dans ederken bulmuştum kendimi.Deli içiyordum her zaman böyle olmuştur zaten ne zaman bara gitsem birinin beni kontrol etmesi gerekiyordu,bu yüzden yalnız içmeye gitmiyordum.

Gecenin başından beri bakışlarını üzerimde hissettiğim uzun boylu sarışın adam da bana ayak uyduruyordu.Sarışın çocuk beni kendini yasladığında kollarımı boynuna doladım.Yaptığımın yanlış olduğunun farkındaydım ama bunu idrak edemeyecek kadar dağıtmıştım kendimi.

Kollarında olduğum yakışıklının ritimlerine ayak uydurmaya çalışırken bir yandan da saçma bir şekilde kahkahalar atıyordum.

Adını bile bilmediğim adama iyice yakınlaşmıştım ki kollarımdan birinin sertçe çekip bizi ayırmasıyla kendime geldim...