Yasak *9*

16.4K 307 7
                                    

Multimedia Savaş

Kabinden çıktığımda askılıklardan bir şeyler seçmekle meşguldu,beni fark ettiğinde öfkeli bakışlarını üzerimde gezdirip kasaya yürüdü.

Elindeki kıyafetlere baktığımda hiç birinin benim seçtiğim kıyafetler olmadığını anladım.

"Bunlar ne?" Diye sordum sıkılmış bir şekilde

"Konuşma" dedi sertçe,sinirli olduğunu hala çatık olan kaşlarından anlıyordum.Herkesin içinde böyle konuşmasına sinirlensem de bir şey demedim.İstediğini yapsın zaten onun aldığı hiç bir şeyi giymeyeceğim.

Mağazadan çıktığımızda karnım zil çalıyordu.Sabah iştahım olmadığı için bir bardak çay ve bir dilim reçelli ekmek yemiştim sadece.

Ne kadar Savaşa söylemek istemesemde açlıktan ölmeye hiç niyetim yoktu.

"Ben çok acıktım" dedim Savaşa dönüp o ise dediğimi duymamış gibi yapıp yürümeye devam etti.Peşinden ona yetiştiğimde tekrarlayacağım sırada bir cafeye girdiğini görünce sustum.

Verdiğim siparişler üzerine garson şaşırmış gözlerle bakıyordu Savaş da kısaca bir şeyler istedikten sonra yanımızdan ayrıldı.

Garsonun gitmesiyle telefonuyla uğraşan Savaşı incelemeye başladım.Kumral özenli saçları,uzun kıvrık kirpikleri,biçimli dudakları ve kemikli bir çenesi vardı.Kusursuzdu.

Yine onu inceliyordum ! "Bu son bir daha incelemeyeceğim" dedim kendi kendime böyle bir şey mümkünmüş gibi.

Siparişlerimiz masadaki yerini aldığında yemeye koyuldum.Savaşın burada olduğunu bile unutmuştum.

"Hamile misin? Neden bu kadar çok yiyiyorsun?"

Bir süre sonra sorduğu soru ile ağzımdaki lokma boğazıma kaçmıştı öksürüklerim arasından bir şeyler söylemeye çalışıyordum.Nihayet suyun yardımıyla boğazımdaki lokmayı yuttuğumda kıpkırmızı olduğuma adım kadar emindim.

"Saçmalama" diye cırladım.

"Yalan söyleme kardeşimle bunun için evleniyorsun,buna mecbur değil" dedi.

Duyduklarım karşısında kan beynime sıçramıştı.Zorla evlendirilmeme rağmen şantajcı muamelesi görüyordum.Gerçekten dayanamıyordum,artık tutamıyordum kendimi.

Sandalyeden kalktığımda masaya ellerimi koyup ağzıma geleni saymaya başladım.

"Sen gerçekten manyağın tekisin.Hamile falan değilim Allahım belası zorla evlendiriliyorum.Halimden memnun olduğumu mu sanıyorsun ? İstemiyorum anladın mı beni.Kardeşini,seni,bu aileyi artık hiç bir şeyi istemiyorum"

İçeridekilerin bakışlarını üzerimde hissediyordum ama şu an umrumda bile değildi.

Yolda hızlı adımlarla yürüyüp bir yandan da taksi bulmaya çalışıyordum.Sonunda bir tanesi durmuştu bineceğim sırada

"Devam et" diyip kapıyı örten Savaşın sesini duymam ağlama hissi uyandırmıştı.

Bileğimden sertçe kavradığında hızlıca sürüklemeye başladı,karşı koyamıyordum.O kadar sıkı tutuyordu moraracağına adım kadar emindim.

Arabasının yanına vardığımızda serçe itekleyip beni arabayla arasına aldı.

"Bana bak Nefes gözlerime bak!"

Adımı onun ağzından duymak çok garip hissettirmişti içinde bulunduğumuz duruma rağmen bunu düşünmek karnıma sancıların girmesine sebep olmuştu.

"Kimse benim yanımdan çekip gidemez anladın mı.Bu sana son uyarım."

"Sen bana emir veremezsin kendini ne sanıyorsun,rahat bırak beni defol git geldiğin yere geri dön..."

Bağırışımı bölen şey Savaşın kükremesi oldu.

"Beni iyi dinle.Bana bağıramazsın.Benim yanımdan çekip gidemezsin.Bana emir veremezsin.Ben istediğimi yaparım ve senin bunu sorgulayacak gücün yok."

Konuşmamı beklemeden kapıyı açıp beni içeri fırlattı.Evet resmen fırlattı.Kendiside bindiğinde gaza yüklendi.

"Öyle mi bağırırım bak bağırıyorum ne yapacaksın?"

Arabanın hızı artarken cevap vermiyordu.İbre 180'i gösterirken korkmuyordum kaybedecek bir şeyim yoktu.

"Bu mu Savaş yapabildiğinin en fazlası bu mu? Zorla daha fazla yüklen gaza.Biliyor musun umrumda bile değil öldür bizi kurtulmuş olurum bu boktan hayattan."

Bağrışlarım arasında ne ara ağlamaya başladım bilmiyorum.Yanaklarımdan süzülen yaşları silecek gücüm bile kalmamıştı.

Araba sertçe durduğunda ağlamaya devam ediyordum.Ellerimi yüzüme kapattım ağladığımı görmesini istemiyordum.Savaşın yanında güçsüz olmaktan nefret ediyordum,bana yaptığı buydu.Ben kimsenin yanında ağlamazdım bu her zaman böyleydi.Ağlamak güçsüzlüktü bana göre ve ben Savaşa en güçsüz halimi gösteriyordum.

Hıçkırıklarım beni ele verirken susturamıyordum kendimi.Derin derin nefes aldığını duyuyordum biraz sonra sertçe

"Kes zırlamayı" dedi.

"Senden nefret ediyorum" dedim iç çekişlerimin arasından.

YASAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin