YASAK

Yasak *1*

Multimedia Nefes :*

Dün gece kızlarla yeni işimi kutlamak için uyumamış tüm gece dedikodu yapıp eğlenmiştik.Tabiki bunun cezasını sabah işe geç kalarak ödemiştim.

Sekiz buçuk da Kenan beyle toplantım vardı ve ben hala üstümü giyinmekle meşguldüm.O kadar hızlı giyinmiştim ki ne giydiğimi ancak evden çıkarken idrak etmiştim.

Siyah kalem eteğimin üstüne zümrüt yeşili gömleğimi giyip, bordo süet stilettolarımla kombinlemiştim, saçlarıma yaptığım dağınık topuzla fena görünmüyordum ama kesinlikle ilk iş günü için fazla özensizdi.

Hızla evden kendimi dışarı atıp bir taksiye bindim.Yol saate bakmak ve nasıl geç kalırım dıye kendimi yiyp bitirmekle geçmişti.

Holdingin önüne geldiğimizde ücreti ödeyip kendimi apar topar dışarı attım bir yandan hızla yürürken, diğer yandan çantadaki evraklarımı kontrol ediyordum.

Tam o sırada kafamı sert bir şeye çarpmamın etkisiyle düşüyordum ki belimden tutan büyük eller buna engel olmuştu.

Tam çarpiştığım kişiye 'önüne baksana' gibi hakaretler sarf edecğim sırada sonsuz bir mavilikle karşılaştım.Büyük ellerin sahibiyle yüzlerimiz arasında sadece 5 santim gibi bir mesafe vardı ve ben o mavi irislerde bğulmak üzereydim.

''Çok afedersiniz,iyi misiniz?''

O nasıl bir ses tonu diye düşündüm kendimce resmen kulağıma notalara dönüşüp geliyorlardı.

''Çok yakışıklı''

Düşündüğüm şey karşısında beliren o samimi gülüşle anladım ki düşünmemiş bir dakika önce çarpıştığım adama ayak üstü ne kadar yakışıklı olduğunu söylemiştim.

Ya çok uykusuzdum ya da adamın bir dakikada insanları etkisi altına alabilen bir aurası vardı.

''Pardon''

diyerek adamın güçlü kollarından kurtulup hızla şirketin büyük kapısından içeri attım kendimi.

Asansore binip kat numarasına bastıktan sonra kolumdaki saate baktm . 8,34 geç kalmıştım..

Asansor kapısı açıldığında koşar adımlarla toplantı odasına yöneldim.Kapıda Kenan beyi görmemle tuttuğum nefesimi bıraktım.İçeri beraber girmiştik.

Büyük odanın içerisinde uzunca bir masa vardı boylu boyunca camlarla içerisi çok ferah tutulmuştu,gayet sade ve temiz görünüyordu.

Yaklaşık 20 dakikadır konuşuyorduk sorduğu sorular benim için çocuk oyuncağıydı lafı fazla uzatmıyor kısa ve öz yanıtlar veriyordum.Bazı cevaplarıma şaşırıyor ve tatmin olduğunu belli eder cinsten gülümsüyordu.

Sonunda görüşmemiz bittiğinde ikimizde ayaklandık

''Özsoy holdinge hoşgeldin Nefes ,artık sende bu ailenin bir parçasısın" dedi ve samimi bir şekilde gülümsedi.Bu gülüşü bir yerden tanıyordum.

Odadan çıktığımızda Kenan bey çakma sarışın sekreterine odamı göstermesini rica etti.Nasıl bir kız olduğunu belli eden tavırları ve yapmacık mimikleriyle insanın ilk gördüğü andan itibaren sinirlerini bozuyordu.

Çakma sarışınla koridorda kısa bir yürüyüş yaptıktan sonra odama geldik.

"Burası canım" dedi yine o sahte gülümsemesiyle.

Teşekkür edip odaya girdim ,kırmızı beyaz döşenmiş o da çok sevimliydi.Bir süre odada ki herşeyi inceledim duvardaki çerçeveye kadar hepsine göz attıktan sonra dönen sandalyeye oturup Eylüle iş yerimin nasıl bir yer olduğundan tutup kapıdaki yakışıklıya kadar herşeyi anlatmıştım.

Eylülün verdiği cevaplara kahkahalar atarken odanın kapısı tıklatılıp açıldı.Sabah ki yakışıklı?

Odaya girip bir kaç saniye odayı ve beni süzdükten sonra

"Yeni kız sensin demek"

Dedi o inci dişlerini sergilerken

"Evet ,ben Nefes" dedim gülümseyerek

"Deniz"

Dedi elini uzatıp kısa bir tokalaşmadan sonra

"Öğlen 2 de toplantı var hazırlan ilk iş gününden yorulacaksın"

Arkasını dönmüş çıkıyordu ki son anda odanın kapısı tekrar açıldı

"Bu arada memnun oldum"

Deyip göz kırptı.Bu nasıl bir mükemmellikti sakin olmaya özen gösterek

"Bende" diyip sırıttım.

Kimdi bu yakışıklı?