••••Tuhaftı. Kesinlikle yaşadığı en tuhaf şeydi, Erwin'in kolları arasında uyanmak. Dün yaptığı saçmalıkları az çok hatırlıyordu. Hafifçe kıpırdandı ve başını kaldırdı. Erwin hâlâ uyuyordu. Levi, kolları arasından ayrılmak istese bile sebepsizce sıcak ve huzurlu hissediyordu. Ve Erwin'in kolları, belini öylesine sıkı sarmıştı ki, çabalasa dahi ayrılamazdı o kollardan.
Dün gece onun kendisini öpmesi için az kalsın yalvaracağını fark ettiğinde utanç içinde başını eğdi. Neden ve nasıl böyle bir şey yapabildiğini aklı almıyordu. Ama tek bir bahanenin ardına sığınabilirdi.
Sarhoştu. Bu yüzden görmezden gelinebilirdi. Erwin pek sarhoş değildi ve onu reddetmemişti. Ona göre utanması gereken kişi kesinlikle Erwin'di.
Levi biraz daha kıpırdandığında, sarışın adamın yüzünü incelemeye başladı. Gözleri kapalı olduğu için mavi okyanusu göremiyordu. Eli istemsizce yumuşak saçlarına gidip okşadığında heyecanla iç çekti.
Neden bu kadar çok heyecanlandığını bilmiyordu. Ama Erwin'in saçlarını okşarken ne kadar özgür olduğunu düşündü. Saçları çok güzeldi. Ve güzel kokuyordu.
Levi çekingen bir şekilde elini, yanağına getirdiğinde gözlerinin hedefi dudakları olmuştu, tıpkı parmaklarının hedefi olduğu gibi. Karnı karıncalanıyordu. Şimdiden nefes nefese kalmış gibiydi.
Rahatsızlıkla kıpırdanan Erwin'i fark etmesiyle elini geri çekti ve hızla gözlerini yumdu.
Levi, her şeyi kendi içinde yaşadığı için tepkisiz olabilirdi evet, ama rezil olmak istemiyordu. Erwin gözlerini yavaşca araladığında görüş alanına giren ilk şey, siyah saçlar olmuştu. Sıkıca sarmış olduğu ince beli, biraz daha gevşetti ve gözlerini tamamen araladı.
Mike'ın gürültüleri duyulmadığına göre, saat oldukça erken olmalıydı. Yeniden uykuya dönmek gibi bir aptallık yapmak istemiyordu. Bu yüzden burnunu siyah saçlara götürdü ve derin bir nefes aldı.
Kollarının arasında huzurla uyuyan Levi vardı ve Erwin kendini mükemmel hissediyordu. Varlığı iyi hissettiriyordu.
Ne olurdu her sabah şöyle uyansaydı?
Levi'ın saçlarına minik bir öpücük kondurdu ve geri çekildi. Levi'ın uyuyan yüz ifadesine bakarken sıcakladığını hissetti.
Yanaklarına minik öpücükler bıraktı ve kollarını geri çekti. Uyanmamasına özen göstererek onu yatağa geri yerleştirdi ve yataktan kalktı.
Kendi odasına doğru ilerliyorken Levi yatakta çığlık atıyordu, kendi içinde.
••••
Levi, onun mutfağa gittiğini duyduğunda yataktan hızla kalktı ve aynadan kendini incelemeye başladı. Dağılmış saçlarını düzelttiğinde, kızaran yanakları için bir çözümü olmadığının bilincindeydi. Beş dakika sonra mutfağa indiğinde yutkundu.
Erwin üstsüzdü. Heybetli bedeniyle ocak başında bir şeyler karıştırıyordu. Levi yanaklarının daha da çok kızardığını fark etti. Dün gece bu bedenle uyumuştu, gereksiz bir şekilde tatmin olmuş gibi hissediyordu.
Mike'ı da birkaç kez tişörtsüz görmüştü ve onun da pek Erwin'den aşağı kalır bir yeri yoktu. Ama Mike'ı gördüğü gibi tepkisiz değildi şimdi. Levi vücuduna dokunmak isteyen parmaklarını yumruk yaptı. Sapık gibi hissediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Toska/ Eruri
FanfictionErwin Smith'in tek planı dünyaca ünlü Levi Ackerman'ı kaçırmaktı, ona aşık olmak değil.