S1B10

204 16 1
                                    

|Oliver Queen|

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|Oliver Queen|

Meta-insan hapishanelerinden birindeydim. Boru hattı hiçbir zaman olmayacağımı düşündüğüm bir yerken şu an layık olduğum tek yerdi. Geleceğini hissettiğim kişiler saatler önce evrene ayak bastığında kameraya bakıp gülümsemiştim. Bu onları buraya getirmek için yeterliydi çünkü yakalandığımdan beri benden herhangi duygusal bir tepki görmemişlerdi. Şaşırtıcı ve korku verici bir an yaşamışlardı.

"Konuşacak mısın, Andromeda?" dedi ismimi vurgulayarak Cisco. Benden haz etmiyordu çünkü Hope'un bedenindeki bir yabancıydım ona göre. Haklı sayılırdı ancak benim de haklı olduğum kısımlar vardı. Biz onunla birdik. Ruhlarımızın ayrı olması hiçbir şeyi değiştirmezdi. Benim varlığım Hope'un varlığı ile aynıydı. X her zaman eşitti.

"Buradalar." dedim. Kısa bir süre hepsi düşündü. "Hope'u istiyorsunuz ama onların istediği ne Hope ne de benim. Hunter ile beraber oraya dönmemizi istiyorlar. O evrenin bizi baskılamasını beklediler ama daha da tetiklendiğimizi görünce gitmemize izin verdiler."

Barry şüpheyle bana baktı. "Kriz geçirme olayı numara mıydı o zaman?" dedi korkulu bir sorgulamayla. Yüzümü buruşturdum. "Tabi ki hayır. O an, gerçekten, iyi değildim."

"Bize Hope'u ver. İhtiyacımız olan o." dedi Hunter. Üzüldüğü için böyle düşünüyordu, duygusal olarak yani. "Bilekliğini çıkarsaydın beni anlardın Hunter. Lucas geldiğinde Canopus'un ortaya çıkması gerekirdi ama o gelmedi. Çünkü o an sözlere odaklanmamıştın. Tek istediğin kız kardeşini korumaktı. Ama zamanı gelmek üzere Hunter, onunla barışık olmalısın. Ben ve Hope gibi."

"Sen ve o, barışık mısınız?" dedi Caitlin.

"Gülümseme onun eseriydi. Frost ve senden pek farklı değiliz ama kontrolü birbirimize devretmemiz gerektiğinde bunu yapmak yerine ortaklaşa daha doğrusu birimizin baskınlığı fazla olarak başta oluyoruz." dedim.

Birbirlerine baktılar. "Şu an baskınlık kimde?" dedi Ralph. Gülümsedim ve ona göz kırptım. "Tabi ki benim Ralph. Eğer Andromeda olsaydı şu an burada oturuyor olmazdım."

Barry hapishanemin kapısını hızlıca açtı ve benim çıkmamı bekledi. Ortaklaşa bir fikir gibi görünüyordu. "Ne öneriyorsun?" dedi Wells.

Gülümsedim. "Arrow, Supergirl ve Efsaneler Takımı'na haber salın. Çok fazla zamanımız kalmadı."

***

Efsanelere haber vermek diğerlerine haber vermekten daha zordu. İlk gelenler Alex, Kara ve yeni kahraman Nia oldu. John orada savunma amaçlı kalmayı tercih etmişti. Arrow Team havalı bir giriş yapmıştı. Özellikle Oliver'ın olması garip gelmiş ama sevincime de engel olamamıştım. Ne yaptıklarını bilmiyordum ama buradaydı. Ona sarılmayı daha çok özlemişim. Evren değişikliği duygusal anlamda onlara olan davranışlarımı etkilemişti. Ve bundan hiç kimse şikayetçi değildi.

Stark İkizleri Gerçekliği Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin