Zeus'un Kızı

Yeni Arkadaşlar

Media-Sienna
Keyifli okumalar :)

"Ben, Tania." Açık kumral saçlarıyla uyumlu, daha önce hiç görmediğim hardal rengindeki gözleri perileri andırıyordu.

"Ellis." Samimi bir gülümsemeyle uzattığı eli sıktım. İsmimi söylememle birlikte hafif bir şaşkınlık geçirdi.

"Müdire, Brielle olduğunu söylemişti." benden gerçek ismimle bahsetmemesine bir kez daha sinirlendim.

"Ve Zeus'un kızı olduğunu söylemişti." elindeki havluyla saçlarını kurulayarak banyodan çıkan kıza baktım. Siyah saçları ve kahverengi gözleri ona asi bir hava katıyordu.

"Kindra." ıslak saçları önüne düşerken havluyu omzuna atıp elini uzattı. Elimi Tania'nın elinden çekip Kindra'nın elini sıktım. Tıpkı görüntüsü gibi agresif bir tavırla elimi sıktı. İstemsizce yüzüm buruşmuştu. Zayıf görüntüsünün aksine fazlasıyla güçlü biriydi.

"Ona nazik davran, Kindra." Odanın kapısı örtüldüğünde Kindra elini elimden çekti. Arkamı dönüp son oda arkadaşımı inceledim. Teni göz kamaştırıcı şekilde bembeyazdı. Saçları ise hafif kızıla çalıyordu. Kusursuz cildiyle her erkeğin arzulayacağı biriydi. "Ben, Sienna. Ares ve Afrodit'in kızıyım." Kindra'nın tavrıyla ilgisi olmayan bir gülüş takındı. Afrodit, her zaman güzelliğiyle bilinen tanrıçaydı. Sienna bu özelliğini Afrodit'ten almıştı.

"Memnun oldum, Brielle." dedi boynuma sarılarak. Bu hareketine gülümsedim, fazlasıyla samimiydi. Geri çekildiğinde konuşmaya devam etti. "Sende Zeus'un kızı olmalısın." Kendi kendine göz devirip elini alnına koydu. "Yarı tanrı olan." Zeus'un pek çok çocuğu olduğunu herkes biliyordu, bense bu durumda fazlasıyla rahatsızlık duyuyordum.

"Bayan Gabriella benden bahsetmiş olmalı." dedim. Bana Briella denilmesini istemiyordum.

"Tabii ki!" Tania, heyecanla konuştu. "Yeni gelen her öğrenci duyurulur." Bu durumda, kamptaki her öğrenci beni 'Brielle' olarak tanımıştı. Zeus'un istediği bir ismi kullanmamakta ısrarcıydım. "Sanırım Ellis ismini daha çok seviyorsun ama ben sana Brielle diyeceğim." Tania pencere kenarındaki masalardan birine otururken makyaj yapmaya başlamıştı.

"Tanrılar iki isim kullanmıyor ama yarı tanrılardan emin değilim." Sienna yan yana sıralanmış, her bir masanın hizasındaki yataklardan birine oturdu. "Bende Brielle diyeceğim." Yakında Ellis ismini unutup Brielle ismine alışmam gerekiyordu. Umursamazca omuz silkip hazırlanmamış tek yatağın bana ait olduğunu düşünerek oraya oturdum.

"Bugün başkent caddesine gitmeyi düşünüyoruz, gelmek ister misin?" Tania makyajındaki son rötuşları yapıyordu. Teklifine gülümseyerek cevap verdim. Kindra'nın orada olmamı istemeyeceğini düşünerek reddetmeye hazırlandım. "Kesinlikle gelmelisin!" Sienna heyecanla oturduğu yataktan kalkıp sevinçle ellerini çırptı. "Tanışma partisi için bir şeyler alacağız."

"Ne partisi?" Müdirenin partiden bahsetmediğine emindim. Üstelik, kasabadan geldiğim için giyecek fazla tercihim olduğu söylenemezdi.

"Bilmediğine inanamıyorum." dedi Sienna gözlerini sonuna kadar açarken. Hızlı adımlarla yanıma gelip elimi tutarak ayağa kaldırdı. Samimiyeti, beni yönlendirmesine izin vermemi sağlıyordu. "Her yılbaşında..." elini belime yerleştirmişti, diğer eli elimi kavradığında yüzünü sağa çevirdi. Acemi bir şekilde ona ayak uydurmaya çalıştım. "Kamptaki her öğrencinin katıldığı bir parti düzenlenir." Adımları müziksiz dansımıza rağmen, aklında bir müzik varmış gibi ritimle hızlanmıştı. Elini belimden çekerek beni kendinden uzaklaştırdı. Elimi tuttuğu diğer eliyle tekrar kendine çektiğinde kolunu bana sarmıştı. Ayağım yerdeki kilime takılırken Sienna'yla birlikte yere düştük. Başımı ahşap zemine çarpmadan son anda kolumla destekleyip kurtarmıştım. Reflekslerim, iyi ki varlardı...