4.0

720 54 9
                                    

Yazardan

-

"Yok abi," dedi Emre. "Nereye gittiği de belli değil. Ne mesaja bakıyor ne de aramalarıma..."

"Tamam sakin ol kanka." Kendini yatıştırmak adına bir şeyler söyleyen Meriç'i duymadı bile Emre. İlk defa birine karşı bu denli hisler beslemişti ama hoşlandığı kız 'seni seviyorum' kelimelerini duyduktan sonra kaçar adımlarla terk etmişti kafeyi... Ne yapacağını bilemezken yumruğunu sıktı.

"Buldum lan!" Yatağın üzerinde oturan Meriç'e çevirdi hemen başını genç adam. Cemre'yle konuşması gerekiyordu. Neden saklanma gereği duyduğunu da bilmiyordu ya gerçi...

"Ne buldun?" diye karşılık verdi, Emre. Kendini dedektif gibi hissetti bir an. Sonra bu hissettiği şeyi hissettiği için kendine güldü. Saçma sapan şeyler hissetmekte üzerime yok, diye düşündü.

"Ne Cemre'den ses çıktı şimdiye dek ne de Ece'den. Bu Cemre kesin Ece'lerde kalıyor bir kaç gündür?" Mantıklıydı. Bunu daha önce düşünmediği için kızdı bu kez de kendine Emre. Manyak etti beni sonra d kaçtı diye düşündü.

"İyi hadi Ecelere gidiyoruz o zaman. Cemre ile konuşmam gerekiyor. Daha nereye kadar kaçacak bu deli kız?" dedi güler gibi nefesini verirken. "Sen gelme ama. Ben tek başıma gideceğim."

"Ne alaka?" dedi Meriç şaşkınca. Emre yutkundu ve "Senin yanında konuşamaz çünkü abi." dedi.

"İyi, tamam," Emre gülümsedi. Adam bu çocuk, diye geçirdi içinden ve gülümseyerek ayaklandı.

İkiside ayaklanıp evden çıktı. Meriç evine geçmişti.

Seni bulduğumda sadece sarılacağım ve asla konuşmana izin vermeyeceğim, diye geçirdi içinden genç adam. Aklımı allak bullak edip kaçtın resmen, güzelim...

Ece'nin evine geldiğinde kapıyı çaldı hemen Emre. Kalp atışlarıdan mıdır nedir heyecanlanmıştı. Heyecanlandırıyordu şu minicik deli kız dev kadar çocuğu. Şaşılacak şeydi doğrusu...

Kapı çalınır çalınmaz Cemre koltuktan kalktı ve kapıya doğru paytak adımları ile yürüdü. Kapının gözüne yetişmeyen boyu ile sessizce yine ve yine boyuna sövdü, Cemre. Şu boyu yüzünden başına neler gelmişti neler...

Eli kapı koluna uzandı ve aşağı indirdi. Kapıyı araladığında karşısında gördüğü dev çocukla şaşkınca yutkundu. Minik dudakları kocaman oldu. Şaşkınca gözlerini kırptı birkaç kez. Hadi ama, dedi yaşamış olduğu şoktan dolayı.

"E-Emre?" Kekelemeyi hiçbir zaman kendine yakıştıramamıştı. Şu an bunu yapmış olmak biraz sinirlendirdi, genç kızı.

Aralı duran kapıyı sonuna kadar açtı, Emre. Gülümsedi karşındaki minik bedenin şaşkınlığına inat. Başından beri istediği şeyi gerçekleştirdi sonra. Tüm yol boyunca bunu nasıl gerçekleştirebileceğini düşünüp durmuş, heyecanlanmıştı. Fakat şimdi hiçbir şeyi planladığı gibi yapmadı. Hiçbir şey demeden, Cemre'nin demesine de izin vermeden elini avcunun içine aldı, bileğini tuttu ve Cemre'yi tüyü çeker gibi kendine çekti. Sanki iki renksiz bedendi ikisi de, bir anda renklerini buldular.

 Sanki iki renksiz bedendi ikisi de, bir anda renklerini buldular

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Genç kız izin verdi buna. Kalp atışlarına inat gülümsedi. Emre'ye ikinci sarılmasında, yine huzur kaplamıştı bedenini. Derince soludu ve Emre'nin kokusunu ciğerlerine doldurdu. Ve düşündü, keşke bir balon olsam ve sadece senin kokunu içime doldurup yaşasam...

Genç adam ise bırakmak istemiyordu, genç kızı. Ellerini beline doladı. Kendine biraz daha yasladı, minik bedeni. Dudaklarını saçlarının üzerine dokundurdu. Minik bir öpücük bıraktı, bukleler arasına.

"Kaçmana izin vermeyeceğim artık," dedi nefeslenerek. Kalp atışları neden bu kadar hızlanmıştı, anlamlandıramadı.

Zaten gülümseyen Cemre, sırıttı bu kez. Ben de asla kaçmayacağım, zalımın oğlu.

"Seni seviyorum, miniğim..." Kalbi tekledi, genç kızın. Nasıl hissetmesi gerektiğini kestiremiyordu. Kalp atışları kulaklarının içinde davul çalıyordu adetâ. Yine de gülümsedi. Sevilmek, çok güzel bir histi.

"Bebeğim," diye fısıldayan Emre'ye kulak kesildi, genç kız bu kez de. Çığlıklar atmak istiyordu. Mutluyum, diye haykırmak...

"Bebeğin miyim gerçekten?" diye sordu. Küçük bir çocuk gibi hissetti kendisini. Genç adam kısıkça güldü.

"Bebeğimsin, gerçekten," dedi biraz daha gülüp. Yanakları pespembe olan genç kız o an şükretti. Ecelerin evde olmaması büyük bir şanstı onun için.

"Ciğerlerim kokunu biraz daha çekse herhâlde kalp krizi falan yaşarım." Kısık gülüşü söylediklerinin samimiyetini belli ederken Cemre ayrıldı, Emre'den. Zira kendisi de pek iyi değildi. Kalp atışları vücudunu titretiyordu.

"Kıyafetlerini al hadi. Eve geri dönüyoruz. Şu tatili sadece seninle geçirmek istiyorum." Gülümsedi kız, duydukları ile.

Kalbi daha ne kadar dayanırdı acaba?

İnsanlar küçük yaşlarda olan sevgiye inanmazdı ama bu onların gerçek sevgisiydi. Sevgi ile yol almak en büyük başarılarıydı...

🧃

Ben yine feels oldum jfjffjd

Jet hızı ile hikâyeyi bitiriyordu...

Diğer bölümde görüşmek üzere milkshakelerim ❤️

Duyurular ve alıntılar için:

Wattpad: gamzelikizinizz
Instagram: watty.gamzelikizinizz

Milkshake | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin