1.7

1K 76 30
                                    

Medya: Bölümde geçen banyo.

Selam canlar,

Normalde sınır koyma gibi düşüncelerim yoktur ama hikâye oldukça -yanlış anlamayın bu okunmayı tabii ki seviyorum- fazla olmasına rağmen bölümleri oylayan yok... Bu bölümün sınırı 5 vote 5 yorum olsun...

Keyifli okumalar.❤️

🧃

Allah, beni tek hücreliler içine çok hücreli olarak göndermişti sanırım. Meriç'in yaptıkları beni çıldırtma raddesine gelmişti artık çünkü...

Emre'nin o her çizgisine ayrı bir düştüğüm gözbebekleri yüzümü arşınladı birkaç saniye. Merak ediyordu büyük ihtimalle yanında oturmak isteyip istemediğimi. Merak ederdi tabii. Daha birkaç gündür tanıdığı kızın düşüncelerini merak ediyordur, normal olarak. Of Meriç! Dilin kopsun, Meriç!

Saniyelerin akıp gitmesi benim suskunluğuma bir çare getirmemişti, bu anlaşılmış olacak ki çok sevgili kuzenim dirseğimi dürtükledi. "De mi kuzen?" diye az önce sorduğu soruyu tekrarlayınca bir cevap vermek zorundaymışım gibi hissettim. Ama ne cevap vereceğimi kesinlikle bilmiyordum. Evet, desem abes duracaktı. Hayır, desem ne olacağı hakkında en ufak bir bilgim olmasa dahi; Emre, onu yanımda istemediğimi düşünebilirdi. Ki ben bunun olmasını asla istemezdim. Ne yapacağımı bilemiyorum, yardım edin!

En sonunda, "Merve ikna olursa benim için sorun yok," diye bir şeyler geveledim. Kalbimin bu kadar hızlı atması beni korkutuyordu doğrusu. Şu an odaklandığım şey, Emre ile oturur isem yanında yaşamsal faaliyetlerimi nasıl gerçekleştireceğimdi... Nefesim tutuklaşırken Emre gülümsedi. Tabii ki aldığı nefese bile düşen ben, o gülüşüne de düştüm. Kalbim yavaşlar mısın artık?! Şu an ölmem için çok erken!

Benim cevap vermem ile kalan yolu yürümeye devam ettik. Bizim eve geldiğimizde hafifçe yutkundum ve, "Görüşürüz," dedim elimi kaldırıp, açıp kapatarak. Bay bay hareketimi basit bi' "Görüşürüz," ile kapattı zalımın oğlu.

Onlara arkamı döner dönmez, az önce hissettiğim duyguların baskısı ile dudak kenarlarım iki kenara açıldı. Kanatlanıp uçma ihtimalim olsa kesinlikle şu an gökyüzündeki bulutlara karışırdım...

Anahtarı yuvasına sokup kapıyı araladım. Annem sabah çıkmadan önce Aysel yengelere gideceğini söylemişti, abim okuldaydı, Zeliha ve Mehmet ise sabah allem edip kallem edip babamdan izin koparmışlardı mahalledeki parka gitmeye. Arkadaşlarıyla buluşacaklardı. Evin boş olması ile çığlıklarımı içimde tutamadım. Odaya da o büyük gülümsemem ile girdim, aynı gülümseme ile yatağa attım kendimi.

Emre'yle yan yana oturacaktım. Emre'yle...

Tamam, kalbim. Sakin.

Yatağımdan iki ellerimden destek alarak doğruldum ve mesaj sesi odamı dolduran telefonumu elime aldım. Emre'dendi. Hadi ama! Bu kadar mı özledin beni?

**

Milkshake'im: Sanırım Elif'ten kurtuldum.

Siz: Yaa sevindim

Siz: Nasıl oldu ki o ama

Milkshake | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin