"Karanlıkta, aydınlığı görmek istiyorum."
12.06.2021
"Aşkım masanın üzerinde ki telefonumu bana getirir misin?"
Kimseden ses gelmeyince Hayal, giydiği spor ayakkabılarını geri çıkarttı. Masa'nın üzerinde ki telefonunu cebine attı. Gözüyle etrafı süzdükten sonra gülümseyip tekrardan ayakkabılarını giymek için kapıya yöneldi. Çıkardığı ayakkabılarını tekrardan ayağına geçirdikten sonra kapıyı sertçe vurdu ve kilitledi.
Çantasından arabası'nın anahtarlarını çıkarttı ve düğmeye bastı. Araba açıldı ve sürücü koltuğuna yerleşti. Telefonunu usb kablosu aracılığıyla arabasına bağladı. Müzikler kısmından en sevdiği şarkı olan Sezen Aksu- Kaybolan Yıllar'ı açtı ve anahtarı çevirdi.Kapı ikinci çalışta açıldı. "Hoşgeldin canım." Dedi Melek sırıtarak. Hayal'in içeriye girmesi için geri çekildi. "Çok bir şey hazırlamamışsındır umarım. Eve gidince bir ziyafet daha olacakmış." Dedi Hayal. Neredeyse kahkaha atacak derecede gülüyordu. Melek gülümsedi "Şu adamı hala bize göstermedin. 13 sene oldu kızım, tanıştır artık!" Melek, arkadaşına sitem ediyordu. Hayal gülmekle yetindi sadece. Mutfağa geçtiklerinde Hayal'in ağzı açık kalmıştı. Masa'nın bir ucunda Çınar, Çınar'ın yanında ise Sedef oturuyordu. Karşılarında ise 5-6 yaşlarında iki çocuk.
Hayal bir Sedef'e, bir Çınar'a, bir de iki küçük çocuğa bakıyordu.
"Hoşgeldin, Hayal." Sedef oturduğu yerden kalkıp, sarıldı arkadaşına. Hayal'de sıkıca sarılarak karşılık verdi.
"Senin çocukların nerede bakalım?" Dedi Sedef gülerek. Hayal, yutkundu. Kalbine giren sancı ile irkildi bir an. Soran gözlerle ona bakan Sedef'e doğrulttu başını "Yok. Ben evlenmedim." Sedef'in gözleri Melek'e dönmüştü. Melek hemen araladı dudaklarını "Biri var aslında.. Ama bizi tanıştırmıyor bile! 13 yıldır hem de!" Diyerek bir kez daha sitem etti Melek. Çınar kaşlarını çatarak Hayal'e döndü.
"Ben bir lavaboya gidip geleceğim." Dedi Hayal gülümseyerek.
Hayal mutfaktan adımını attığı an Sedef girdi konuya. "13 yıldır sevgilisi mi var?" Dedi Sedef.
Evet der gibi kafasını salladı Melek. "Hemen mi bulmuş birini? Nasıl bir insan bu ya?!" diyerek söyleniyordu Çınar. "Ne oluyor size? Kız yas mı tutacaktı? Şu an gayet mutlu görünüyor. Susun lütfen!" Melek ne kadar belli etmesede Sedef ve Çınar'ın dediklerine çok sinirlenmişti. Ayrıca eşi ile aralarında problem olduğu dönemde, Hayal her zaman onun yanındaydı. Şimdi onun hakkında böyle konuşmalarına izin veremezdi.
"Yapma Melek. Onun yüzünden öldü benim abim." Melek gözleriyle çocukları işaret etti. O işaretten sonra üçü'de sustular. Çocukların yanında böyle şeyler konuşmaları güzel bir davranış değildi. Çocuklar her şeyi anlayabilecek yaştaydılar.
Hayal mutfağa girdiğinde herkesin bakışları ona çevrildi. Gülümseyip, çocukların yanına oturdu.
"Adınız ne bakalım sizin?" Sedef ve Çınar birbirlerine baktılar. Kumral, siyah gözlü erkek çocuğu atladı söze "Benim adım Baran. Baran Emiral." Hayal gülümseyerek; sarı saçlı, mavi gözlü olan kız çocuğuna yöneltti bakışlarını. "Hayat." Dedi utangaç kız. Ve tekrarladı "Hayat Elitaş." Hayal nutku tutulmuş gibi bakıyordu kıza. "Hayat." Diye bir fısıltı çıktı dudakları'nın arasından. Hızla oturduğu yerden kalktı, kapıya yöneldi. Melek peşinden gidecekken, Çınar eliyle kolunu tuttu. "Bırak, gitsin."Hayal, anahtarla atölye'nin kapısını açtı. Dolu gözlerle etrafı inceledi. Siyah, deri kaplı koltuğa oturdu. Sepha'nın üzerinde duran fotoğrafı eline aldı. Gözlerinden bir damla yaş düştü. Ayağı kalktı ve dolaptan bir tablo aldı. Şövale'nin üstüne koyup, yıllarca açılmamış boyaları açtı. Fırçayı tablo'ya değdireceği an eli hava'da kaldı. Fırçayı yere fırlatıp, gözlerinde biriken gözyaşları'nı bıraktı. Gözyaşları seller gibi akıyordu. Sanki hep bu an'ı bekliyorlarmış gibi.
Kapı'nın açılmasıyla eğdiği başını kaldırdı. Karşısında gördüğü adama gülümsemeye çalıştı. Ayağı kalkıp sıkı sıkı sarıldı adama.
"Gözlüklerini.. Çıkar bir gün." Dedi titreyen sesiyle.
"Gözlerim, gözlerinle buluşursa diye korkuyorum."
"Niye?" Diye sordu kadın.
"Masmavi gözlerin, simsiyah gözlerim'de kaybolup giderse.." Kadın yasladığı başını adamın yüzüne çevirdi ve dudaklarını araladı.
"Karanlıkta, aydınlığı görmek istiyorum."
Karşısında ki adam, Baran'dan başkası değildi.Selaamm tekrardan. Bu benim ilk kurgumun, ikinci bölümü. Hatalarım varsa maruz görünüz. Sizleri seviyorum <\3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Laye: Karanlık
Genç KurguMutluluk neydi peki? Gülümsek mi? Ümidiniz yokken bir an da karşınıza çıkan o küçük kelebek mi? Aşık olduğunuz insan'ın size aşık olması mı? Yoksa mutluluk var olan bir şey miydi? Gözle görüle bilen, elle tutulabilen? Veya sadece bir his miydi mutlu...