Felix'in Anlatımı
Şu anda alışveriş merkezinde bir oraya bir buraya dolanıp duruyorum. Evde oturmaktan sıkıldım ve biraz alışveriş yapmaya karar verdim ya da en azından zihnimi boşalttım.
Alışverişime devam ederken Hyunjin'den gelen mesaja bakmak için telefonumu açtım.
Hyunjin-ah🦋: Lixie, seni akşam 9 gibi alırım. Rahat giyin. Seni seviyorum❤
Aynı zamanda sevimli ve tuhaf. Büyük ihtimalle ciddi konuşma yapacaktık. Çünkü tam bir hafta olmuştu.
Tam arkamı döndüğümde birine çarptım ve elimdekiler yere düştü.
"Siktir." diye mırıldandım.
"Ah Felix seni görmek ne güzel." Kıyafetleri toplamama yardım ederken tanıdık bir ses konuştu.
"Ya ne demezsin."
"Hala affedilmedim, ha?" dedi Woojin, kıyafetlerimi bana vermeden önce.
"Cidden seni affedeceğimi düşündün mü?"
"Yani... Bak Lix, ben gerçekten-"
"Öncellikle yakın olmadığım kişiler bana Lix demez benim adım Felix. İkinci olarak senin boş özürlerini dinleyecek vaktim yok akşama yetişmem gereken randevum var o yüzden önümden çekil."
"Hayatım?" dedi Mina yanımıza yaklaşırken ardından bana döndü ve sinir bozucu bir ses tonuyla "Merhaba Felix." diye ekledi.
"Merhaba ve görüşürüz."
"Hemen gidiyor musun?" demişti tek kaşını kaldırarak.
"Sizinle burda oturup sana kıyafet fikirleri falan vermemi ister misin? Her neyse size mutlulular umarım bir daha görüşmeyiz." demiş ve ordan ayrılmıştım.
Tanrım bunlarda ki yüzsüzlük kimsede yok.
Bir yemek yerine girdim ve bir şeyler sipariş ederek gelmesini bekledim. Aklım tüm gün Hyunjin'de kalmıştı. Yemeğim geldiğinde yine aklımda Hyunjin vardı. Buraya ilk Hyunjin ile gelmiştim.
O otelde karşılaştığımız günün ardından beraber ilk defa dışarı çıkmış ve buraya gelerek yemek yemiştik.
Yemeğimi bitirdikten sonra ev yolunu tutmuştum.
• • •
Eve girer girmez ilk olarak kendimi duşa atmıştım. Çıktıktan sonra saatte baktığımda 20:30'u gösteriyordu. Haraketlerimi hızlandırarak giyinmeye başladım.
Son olarak küpelerimi de taktıktan sonra kapı çalmıştı. Saate baktığımda tam olarak 21:00'ı gösteriyordu Hyunjin gerçekten dakik bir insan.
Kapıyı çabucak gidip açtım ve açtığımda gergin ama genişçe gülümseyen Hyunjin'i gördüm.
Sakinleşmesi amacıyla ona sarıldım. Ve tabi o da bana sıkıca sarılmıştı. Çok daha az gergin görünüyor ama yine de hissedebiliyordum oldukça gergindi.
"Hadi gidelim mi?" dedi ve hızla başımı sallayarak evden çıktık.
Arabaya bindiğimde şunu fark etmiştim ki Hyunjin bu arabayı sadece özel günlerde kullanıyordu ve bugün bizim için arabayı kullanmıştı.
"Yine çok düşünüyorsun." diye düşüncelerimden çekip aldı beni Hyunjin.
"Muhtemelen senin kadar değil."
"Muhtemelen" dedi ve ardından arabaya kısa süre sessizlik çöktü. Ama o sessizliği bozan yine Hyunjin olmuştu.
"Bunu tak." dedi ve bana cd'mi verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7 days {Hyunlix}
FanfictionHwang Hyunjin yakın arkadaşı Lee Felix'i kendine sadece 7 günde aşık edebilecek miydi?