Bölüm 9 MİLAT

147 10 2
                                    

Evet uzun zaman oldu. İnternetim dolayısıyla yazamadım. Umarım bu bölümü okurken beğenirsiniz. Paylaştığım müzikle okuyabilirsiniz. Yavaş yavaş sona yaklaşmaktayız. Bakalım neler olacak. Okuduktan sonra beğenilerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum.

Kerem arabanın kapısını açarken istemsiz "Sen de çok yakışıklı olmuşsun " diyebilmiştim. Ve Kerem Çetinin yine egosu artmıştı. Arabaya binmemizle Keremin radyoyu açması bir olmuştu.

"Birde  gelmeyeceğim diye diretiyordun mız mız "

"Teyzemin zoruyla geliyorum. Her şeyi ayarlamış"

"Evet kolay olmuştur"

"Sen nereden biliyorsun ?" demiştim gözlerimi Keremin gözlerine dikerek

O ise benim merakımı görmezden gelip sırıtmıştı.

"Yok ya bilmiyorum"

"Kerem yalan söyleme. Yoksa yoksa sen mi?"

"Evet mız mız hanım ben seçtim elbisenizi ve aldım" demişti kendiyle gurur duyarcasına

"Sana inanmıyorum ya. Şu huyundan vazgeç Kerem Çetin. Her şeye müdahale ediyorsun . Farkında mısın?"

"Evet canım farkındayım. Sen ne kadar karışma desende karışacağım."

"Ne hakla ya ?"

"Eylül ileriye gidiyorsun. Bu gece keyfimizi kaçırma. Geldik . Hadi in " demişti arabayı park ederken.

Onun için Eylülü susturması ne kadar kolaydı. Neydik biz ? Niye diyemiyordu?

Kapıya yaklaşmamızla Keremin kolumu koluna geçirmesi bir olmuştu.

İçerisi o kadar kalabalıktı ki. Gözlerim kızları aramaya başlamıştı bile.

Sonunda toz pembesi elbisesinin içinde prenses gibi olan Elzemle göz göze gelebilmiştim. Bana "vay be " bakışını atmıştı. Yanlarına doğru ilerlemeye başlamıştık. Hepsi balonun prensesiydi. Onları maskelerinden tanımıştım. Daha önceden hepsi ne takacağını göstermişti.

"Eylül çok güzel olmuşsun "

"Sahra sen de harikasın. Size bir sır verim mi kızlar ? Bence balonun en güzel kızları biziz."

"Bence de " demişti sanem

"Kerem nasılsın"

"İyi sayılırım Tuğçe .  Sen"

"Ne oldu ya ? "

"Senin mızmız arkadaşın sinirlendirdi."

"Kerem üste çıkma "

"OO siz baya çift olmuşsunuz" demişti Elzem

O anda ayağına vurmuştum sus dercesine.

Kerem arkadaşlarına bakıp geleceğini söylemişti.

"Ya Elzem ne çifti"

"Kızım baksana sinirleniyor falan yanından ayrılmıyor."

"Ama hiçbir şey demiyor."

"Kerem Çetin o demez "

"Ben de Eylül Karacayım Sahra. Ona göre davranırım." demiştim

Müzikle birlikte herkes dansa başlamıştı. Ben ve Sahra kalmıştık masada . Zaten herkes maskeli olduğu için dans edeceğimiz kişiyi anlamamız mümkün değildi.

Kerem neredeydi? Belki de bir kızı dansa kaldırmıştı. Sonuçta onun maskesini görmemiştim. Bunları düşünürken bir el elimi tutmuştu.

"Benimle dans eder misiniz?"

GECENİN HÜZNÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin