Gördüklerim karşısında ellerimle birlikte bütün vücudum titremeye başlamıştı. Kerem bunu nasıl yapabilirdi? Kendime gelip masaya geri dönmüştüm. Kereme hiçbir şey belli etmemeliydim. Ancak onu öyle yakalayabilirdim. Kerem 10 dakika sonra yanıma gelmişti.
"Eylül hayatım iyi misin?"
"İyiyim ya . Bir şey yok . Sen neredeydin?" demiştim gözlerinin içine bakarak. O ise yalanı anlaşılmasın diye gözlerini kaçırarak "Ya telefonla konuşmam gerekti dışarı çıktım" demişti.
Ne kadar kolay yalan söylüyordu. Kerem Çetin olduğunu bir kere daha kanıtlamıştı. Dengesizlikleri ayrı ,yalanı ayrıydı. Bunu bir şekilde öğrenmeliydim. O kız kimdi?
"Eylül . Canım daldın. Kalkalım mı?"
"Kalkalım hadi." demiş ve önden yürümeye başlamıştım. Bir an önce eve gitmeliydim. Keremi gördükçe yüzüne bir tane patlatmak istiyordum. Arabaya bindiğimizde cama kafamı yaslamış gözlerimi bilerek kapatmıştım. Keremle konuşmayı bırakın yüzüne bile bakmayı istemiyordum.Arabanın durmasıyla irkildim. Tam kapıyı açarken Kerem kolumu tutarak "Eylül bir şey mi oldu? Çok garip davranıyorsun"
"Yok hayır. Biraz yoruldum o yüzden. Eve gidip dinleneceğim."
"Tamam canım " demiş ve tam sarılacakken birden arabadan inip "Görüşürüz Kerem "demiştim. Ayaklarımda derman kalmamıştı. Bir an önce yatağıma yatıp sonsuza kadar uyanmamak istiyordum.
"Teyze ben geldim."
"Nerelerdeydin kuzum?"
"Keremle dolaştık biraz."
"OO iyi barışmışsınız."
"Evet. Neyse ben biraz uyuyacağım" demiş ve odamın yolunu tutmuştum.
Kızlar her zamanki gibi gruptan dedikodu yapıyordu. Telefonu sessize alıp yorganı nefes almayacağım derece de kafama kadar çekmiştim. O görüntü gözümün önünden ,hafızamdan gitmiyordu. Kimdi? Ne yapacaktım?Okulu çok boşlamıştım balodan sonra. Kalkıp ılık bir duş almıştım. Hava o gün daha güzeldi benim içimde ki karamsarlığa inat. Banyodan çıktığımda telefonuma göz atmam bir olmuştu.
ES2T de kızlar grubundan mesaj vardı.
"Eylül kahvaltı edeceğiz her zaman ki yerimizde gel ."demişti sahra
"Tamam hazırlanıp geliyorum size anlatacaklarım var" demiş ve hazırlanmaya koyulmuştum.
"Teyze ben çıkıyorum. Kızlarla kahvaltı edeceğiz."
"Tamam kuzucuk . Dikkat et ,selam söyle." Demişti ben çıkarken.
Acaba Kerem nerelerdeydi yine? Mesajda atmamıştı. İyi ki atmadı. Otobüse bindiğimde kızlara her şeyi anlatıp rahatlamam gerektiğine bir kere daha karar vermiştim. Kızlar ilk günkü yerimize oturmuş çaylarını söylemişlerdi.
"OO Eylül Karaca sonunda ya . Nerelerdesiniz*"
"Geldim Sanem hanım . "demiş ve hepsini tek tek öpmüştüm.
"Ya ne oldu anlat hadi. Tuğçe o günkü patlamanın bir kısmını anlattı"
"Evet Sahra o gün baya kötüydüm. Bana bir çay isteyin. Hemen başlıyorum."demiştim.
Çayın yüzüme vuran buharıyla birlikte gerçeklerde yüreğimin kıyısına vuruyordu. "Nereden nasıl başlayacağım gerçekten bilmiyorum ama başlayacağım. O gün Kerem Tolgayla dalaşmış . Sınıfa bir girdim Tolga yüzüme bakmıyor. Sonra yanına gittim arada . Yine kafasını başka yere çevirdi. Sonunda dayanamadım tuttum kendime çevirdim . Çocuğun yüzü dağalmış.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN HÜZNÜ
Teen FictionAdı kadar ılıktı eylül. Annesi üzüm ayını çok sevdiği için bu ismi ona vermişti. Kemanı hayatı yazdıkları nefesiydi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Bölümünü kazanan Eylül babasının karşı çıkmasına rağmen hiç bilmediği bu şehire merhaba diyecekti . V...