BU BÖLÜM BAZI OKUYUCULAR İÇİN RAHATSIZ EDİCİ OLABİLİR.
-
Zayn çocukları orada bırakmış ve Amber ile evden ayrılmışlardı.
Annesi ve babası Amber ve Zayn'i çift sanmışlardı.
Amber bu yolda olduklarını düşündüğü için gülümserken Zayn içinden olmadıklarını söylemişti ama yine de kızın dudaklarına bir öpücük bırakmıştı.Trisha ve Yaser her ne kadar sonradan gelen Sassie ve Tim için şaşırsalar da gün boyu onlarla da oynamışlardı.
Sıkıntı Lucas'taydı.
Odadan çıkmamış ve akşama kadar sözlerinden tek bir şey anlamamasına rağmen rap müzik dinlemişti.Trisha ve Yaser ona biraz zaman vermek istedi. Amber'ın okuluna geldiklerinde Amber Zayn'in dudağına öpücük bıraktı.
"Akşam görüşür müyüz?""Bakarız."
"Pekala." Amber arabadan indiğinde Zayn içeriye girene kadar bekledi ve ardından arabayı Louis'in yanına çevirdi. Yarım saat kadar sonra oradaydı ama aklında Julie vardı. Her ne kadar sert bir fahişe gibi görünse de içinde bir çocuğun olduğundan emindi. Yine de Amber'ı görmemiş olmasını diledi. Louis ile buluştuğunda paketler ayarlanmış ve dağıtıcılara yeteri kadarı verilmişti. Uzun süren anlaşmalardan sonra bunu halletmişler ve Zayn masanın üzerine ince bir çizgi döktükten sonra onu içine çekti ve Louis ile vedalaşıp eve gitti.
Eve girmeden önce eczaneden bir kutu ilaç alıp öyle geçmişti. Kıyafetlerini değiştirdikten sonra bir esrar yaktı ve üst kata, Ashton'ın yanına çıktı.
Onun kapısını açtıktan sonra Ashton'ın mikrofonunu da açtı.
"Naber?"
Ashton yerde yatıyordu. Garip bir şekilde terlemişti ve gözleri ölü gibi bakıyordu."İyi dememi mi bekliyorsun?"
"Evet hatta kibar olup benim nasıl olduğumu da sorabilirsin."
Ashton istediği cevabı vermedi. "Bok gibiyim."
"Belli oluyor."
Ashton cevap vermedi. Zayn uzunca bir süre bu yerde yatan savunmasız adama bakmıştı."Seni şimdi bıraksaydım ne yapardın? Öylece hayatına devam mı ederdin?"
Zayn vereceği cevabın bu olmasını ümit etti."Seni her yere şikayet eder ne kadar hastalıklı bir ruhun olduğunu herkesin duyması için çaba gösterirdim."
Zayn kafasını salladı. Ashton haklıydı. Bir aydan daha uzun süredir onu kafeste tutuyordu. Gittikçe ulaşılması zor yerlere çekmesi ise Ashton için oyunun tamamen bittiğini yanıtıydı."Emin misin?"
"Bir de dünyadaki tüm kadınlara hatta erkeklere de senden uzak durmalarını söylerdim."
Zayn yine kafasını salladı. Ashton'ın haksız olduğu bir konu yoktu.
Zayn tam bir sosyopat gibi evinde bir adamı gizlice tutuyordu."Senin başına vurduğum ilk andan beri pişmanım."
"Bu bir anlam ifade etmiyor."
"Keşke seni hiç getirmeseydim." Zayn içtendi.
"Hem senin hayatını mahvettim hem de kendiminkini mahvedeceğim Ashton."
Ashton gözlerini kapattı. Sonun yaklaştığını biliyordu belki de."Ne kadar söylesem de az gelecek biliyorum ama özür dilerim. Bir an gerçekten ona aşığım sandım."
Zayn bakışlarını Ashton'ın gözlerinde tutamadı. Suçluluk duygusu onu mahvedecekti."Onu hala kimseyle paylaşmam fakat tahmin ettiğim kadar çok aşık değilmişim."
"Onu her gece izledin orospu çocuğu." Ashton yüzünü buruşturdu. "Evine girdin. Eşyalarını karıştırdın. Tüm hayatını izni olmadan öğrendin. Tam bir psikopatsın. Eğer insanlar seni tanıdığımın çeyreği kadar tanısalardı yanında kimse kalmazdı biliyorsun değil mi?"
Zayn başını salladı. Bunu net bir şekilde biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hunting season | zm
Fanfiction"Av mevsimindeyiz güzelim, kaçabildiğin kadar hızlı kaç."