14

619 52 98
                                    

Zayn saatin gece yarısına geldiğini gördüğünde daha erken olduğuna karar verdi ve Liam'ın evine gitti. Uzun süredir onlarla pek takılmıyor gibiydi.

Arabasını Ralph'ın evine park etti ve içindeki mutluluğu görmezden gelemedi. Amber ile az da olsa konuşmuştu, bunun için pek çaba sarf etmese de Amber ona birkaç soru sormuştu. Loren her seferinde araya girmişti ama Zayn sinirlenmeden bu olayı çözmüştü.

Evdeki tüm ağır işleri halletikten sonra hep birlikte kahve içmişlerdi.
Zayn aralarındaki sohbetten her ne kadar sıkılsa da tüm gece Amber'ı izleyebilmişti. Bunun için memnundu.
Zaten ona sorulan soruları dinlemediği için tekrar etmelerini istiyor ve baştan savma yanıtlar veriyordu.

Gün bitmişti ve oradan ayrılıp Liam'ın yanına gitmişti. Tüm gece içmişlerdi, Zayn en son ne zaman bu kadar sarhoş olduğunu hatırlamıyordu bile. Kafasının yerinde olmaması için o kadar çok şey içmişti ki bir soru sorulduğunda anlaması dakikalar sürüyordu.

"Neden hep burada içiyoruz amına koyayım?" Liam Ralph'ın evinin ortasındaki küçük kovaya kusarken Liam hep onun evinde bu iğrençlikler döndüğü için bir de küfür etti. "Bizi ne zaman evine alacaksın?" kafası koltuğa yaslıyken bakışları Zayn'e döndü. "Hiçbir zaman." Zayn gözlerini açık tutmakta zorlanırken yine de yanıtladı. "Kimse girmeyecek benim evime. Yasaklı bölge artık."

"Neden? Evde ceset falan mı tutuyorsun?"
Zayn güldü ama kendinden habersizdi. "Karışma. Ona benzer bir şey." Liam buna güldü ve tüm sarhoşluğuna rağmen masanın üstündeki şişeyi aldı ve dudaklarıyla buluşturdu. Genelde Liam hep içmeyen taraf oluyordu ama Bear'ın annesi ile problemleri artıyordu. Ayrılmak üzerelerdi ve Liam bunu biraz olsun atlatmak için bir şeyler içmekte çare buldu. "Niall piçi sana çok para vermiş." dediğinde Zayn cevap vermedi.

"Ne yaptın ona?"
Liam meraklıydı. "Yoksa sevişiyor musunuz?" Zayn'in cevap vermeyeceğini biliyordu. "Buldum!" Liam elindeki şişeyi havaya kaldırdı. "Ona kadın satıyorsun!"

"Sus amına koyayım.'' Zayn huzurlu bir ortamda sadece içmek istiyordu ama Liam ona göre gereksiz sorular soruyordu. ''Merak ettim.'' omuz silktiğinde Ralph kusmayı bırakmış olmalı ki kendini tekrardan koltuğa attı. Masanın üzerindeki yarım şişelerden birini almayı unutmamıştı. Zayn'in telefonu çaldığında ilk aramaya bakmadı bile. Tekrar içkisinden içti, tekrar çaldı, tekrar içti, tekrar çaldı...

En sonunda öne doğru eğilip gelen aramaya baktı. Julie'nin adını gördüğünde aklına Lucas geldi ve onun olabileceğini düşünüp telefonu aldı ve kulağına götürdü. ''Zayn.'' dedi Julie açar açmaz. ''Dakikalardır seni aramaya çalışıyorum.''

''Ne oldu?'' Zayn'in kafası bir hayli uçuktu. Zaten içkiden önce aldıkları haplar ve tüttürdükleri esrarın etkisi geçmeden bir de içki içmişlerdi. Kafalarının yerinde olması imkansızı başardılar demek olurdu zaten. ''Buraya gelmen lazım.''

''Lucas ile mi ilgili?'' Koltuktan kalkmaya çalışırken denge kurmada zorluk çekti ve tekrardan yerine oturdu. ''Hayır.''

''Sevişmeye mi çağırıyorsun beni?''

''Zayn, dinle. Sassie'nin çok ateşi var. Ne yapacağımı bilmiyorum, üşüdüğünü söyleyip titriyor ama teni çok sıcak.''
Ses tonundan ağladığı belliydi, demek ki çocukları sadece para için doğurmamış dedi Zayn kendi kendine. Bu düşünceler kafası güzel olduğu için aklına geliyordu.

''Babasını defalarca aradım. En sonunda gelemeyeceğini, kendim halletmem gerektiğini söyledi. Ne yapacağımı bilmiyorum. Üçünü de alıp gidemem hastaneye. Çağıracak kimsem yok. Yalvarırım yardım et.''

''Tamam.'' diye yanıtladı Zayn. ''Geliyorum. Bir yere çıkma birlikte gideriz.'' Zayn'in hesaba katmadığı şey bu kafayla nasıl araba süreceğiydi.
"Çok teşekkür ederim Zayn. Gerçekten bunu asla unutma-" Zayn telefonu kapattı ve bir süre koltuğun üzerinde öylece duran arabasının anahtarını evin içinde aradı.
Geçenlerde yeni bir araba almıştı. Diğer arabası hala Liam'daydı ve ona ihtiyacı olduğu kadar kullanmasını söylemişti.

hunting season | zmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin