1. Dert Çorbası

945 29 4
                                    

💎💎💎

Her zaman lise kitabı yazmak istemişimdir. Ve sonunda aklımdaki kurguyu yazmaya başladım ve yazdım. Uzun bir süre taslak olarak kaldı. Yayınlamak için cesaretim yoktu. Sonunda buldum o cesareti.

Umarım sevilir. Ben yazarken keyif aldım. Umarım siz de alırsınız.

Yazım yanlışlarına oldukça dikkat ediyorum ama gözden kaçan ya da klavyenin düzelttiği yanlışlar olabilir. O yüzden affola.

Başlama tarihlerinizi alayım lütfen. :)

Keyifli okumalar. <3 

💜💜💜💜💜

Bu bol acılı içinde adını bile duymadığım baharatlar olan çorbamsı şey lezzetli mi lezzetsiz mi bilmiyorum.
Şuan bütün tat tomurcuklarım uyuşuk. Bıraktığı tek his dehşet verici acıydı.
Ama sinirliyken bu yiyecekten iyisi yoktur.

" Bu gidişle bayılacak. Yüzünün aldığı hâlâ bak. "
Kasenin dibine gelince "Bir tane daha lütfen." Diye seslendim.
"Bir daha bu kızı almayın demedim mi ben size? Başımı belaya sokacak liseli velet. "

Acıdan dolayı akan burnumu kabaca çekip garsonlara çemkiren Haydarberk amcaya kötü bakışlar attım. Az çok hukukumuz var sanıyordum.

Haydarberk amca karşıma oturup "Yine mi düşük not aldın, voleybol da mı kaybettin, laf dalaşında altta mı kaldın? Her canını sıkan şey de buraya gelemezsin. Geçen zor yetiştirdik seni hastaneye Ada " Diye sitem barındıran sesiyle yakındı.

Sorunlarımı bu kadar küçük görmesi canımı sıkmadı değil. Ama buna takılmamaya çalıştım. Herkesin sorunu kendineydi.

Çalışkan bir öğrenciydim düşük aldığım zaman da -ki bu çok nadir olur- sinirlenirdim. Ya da voleybol takımımız kaybettiği zaman. Ablanız takım kaptanıydı da. Allahım yine çok havalıyım.

Ama bir kez lafın altında kalmıştım aslında aklıma kavgadan sonra gelen laflar yüzünden sinirlenip buraya gelmiştim ama o bir kereye mahsusdu bunu dile getirmesi hiç hoş değil.

Tam açıklama yapacakken araya girip konuşmasına devam etti. " Ya da boşver ben altmış üç yaşında yaşlı bir adamım o yüzden anlatma. "

"Haydarberk amca bu seferki farklı valla. "

Hadi Haydar ı anladım da Berk ne alakaydı acaba.
Bunu da adı Ümmü Ada olan ben söylüyor. Hep bu babaanne adını koyma sorunsalı. Bizim ailede de piyango bana denk gelmiş. El kadar bebeye Ümmü adı koymak nedir yahu.
Benden önce de kızları olmuştu. Ama annem ona Zümrüt adını vermişler. Kız bu konuda bile şanslıydı.

Ben doğunca babaannem kendi adını koydurmak için babamla konuşmuş. Annem de el mecbur Ada 'nın yanına sıkıştırı vermiş Ümmü' yü.

"Ya şimdi gidersin ya da anneni ararım Ada."

Zalim adam. Buraya gelmem annem tarafından yasaktı o da bunu çok iyi biliyordu. Kendime yeni bir yer bulsam iyi olacaktı. Ama burası kadar acılı çorba yapan yoktu.

"Tamam arama annemi gidiyorum. " diyip oturduğum yerden kalktım. Başımın dönmesiyle sandalyeye tutundum.
Yaramıyorsa içmicen başkan.

"İyi misin . Sana içme diyorum o kadar. "

" İyiyim iyiyim sorun yok. Ben gideyim dondurma alayım kendime. O beni kendime getirir. "

Sandalyedeki sırt çantamı alıp paytak adımlarla çıktım . Arkamdan Haydar amcanın "Dikkatli git ve bir daha gelme."  dediğini işitmiştim ama cevap verme gereği duymadım.

ADA MASALI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin