Kapının açılmasıyla odanın içini ışık kapladı. Gözlerim kamaştığından elimi yüzüme siper edip gözlerimi kustum. İçeri giren kişiye baktım. Kalp atışımın hızlandığını fark ettim. Bunun nedeni intikam duygusuydu, nefretti. Karşımdaki kişiye yıllardır...
Keyifli okumalar dilerim. 🥰 Oy ve yorum yapmayı unutmayın. ⭐
Kitabın ismini ve kapağını değiştirdim. Önceki ismi çok cazip gelmiyordu. Şimdi daha çok merak uyandırır gibi geliyor. Umarım hoşunuza gitmiştir. Bana 'Süveyda' ismini öneren kişiye çok teşekkür ederim. Sevgilerle ❤️
*
Bazı alışkanlıklar değişmez, değiştirilemez. Bunun sebebi o alışkanlıklara bağlı olmak, sevmektir.
Bir nesneye alışırsın, onu yanında taşıdığında şansın yanındaymış gibi hissedersin. Yanından ayırmamayı alışkanlık hâline getirirsin. Ondan güç alır, onun sayesinde ayakta kalırsın.
Bazı davranışlar vardır; zamanla alışkanlık hâline gelir. İnsan eğer korkuyorsa, derin nefes alıp vermeyi alışkanlık hâline getirir. Sinirlendiğinde, tırnaklarının tenine batmasını umursamayarak elini sıkar. Avuçları kanadığında hissetmez çünkü siniri tüm vücudunu uyuşturur. Sinirlendiğinde hissizleşmesi alışkanlık hâline gelir. Buna da alışır. Çocukluğundan kendine hatıra olarak kalan alışkanlığını anımsar; 1'den 10'a kadar sayar.
Alışkanlıklar sadece nesnelerden, alışkanlıklardan ibaret değildir. Bazen sevdiği birine alışır insan. Ona alıştığını fark etmek kimileri için uzun kimileri için kısa sürer. Çünkü bir insana alıştığını ondan ayrı kalınca anlar; Onsuz kaldığında anlayabilir alışık olduğunu. Ondan ayrı kaldığında içindeki yaşama sevinci yok olmaya başlar. İşte o an, alıştığını fark ettiği andır.
Alışkanlık, bazen de geçmişte yaşadığın zorlamalar ve baskılardan kaynaklanır. Senin gülümsemeni bile elinden alırlar. Kimi zaman sadece kahkaha attığın için seni öldüresiye döver 'baba' dediğin kişi. Kimi zaman gülümsediğin için, çünkü sana gülümsemeyi yakıştıramadıklarını bakışlarından anlarsın. Senin gibi kimsesiz birinin gülümsemesi etrafındakiler için tuhaf gelir. Sen de bunu anlarsın. Sana öyle bir bakarlar ki, gülümsemenin sana yasak olduğunu sanıp o günden sonra bir daha gülümsemezsin. Yüzünde oluşan o ince tebessüm bir daha oluşmamak üzere seni terk eder, uzak diyarlara gider. Arkasından gözün yaşlı bakakalırsın. "Gitme." bile diyemezsin çünkü bilirsin; o sana haram kılınmıştır, yasaktır.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Bu fotoğraf bana çok anlamlı geliyor. Buraya koymak istedim:))
Gözlerimi açtığımda odanın zifiri karanlığa büründüğünü fark ettim. Aniden gelen baş ağrısıyla dizlerimi kendime çekip başımı ellerimin arasına alarak baskı uyguladım. Bir süre öyle kaldım. Başımın ağrısının geçmesini beklerken odanın içini dolduran saatin sesini umursamamaya çalıştım. Tik-tak sesleri dikkatimi daha çok dağıtıyor, başımın ağrısının çoğalmasına neden oluyordu. Gözlerimi biraz daha sıktığımda Kaya Kordel'in beni bu odaya bırakıp gitmesi gözlerimin önüne geldi. İnleyip başımı hızla geriye savurdum.