Bölüm Şarkısı;
Kendimden Hallice - Hafızam Enkaz
Keyifli okumalar dilerim. 🥰🌹
Oy ve yorum yapmayı unutmayın. ⭐*
Gökyüzünde Güneş belirdiğinde minik elleriyle gözlerini kamaştıran Güneş ışığını yüzüne siper etti. Yanında; saçları kendi saçlarının aksine simsiyah olan abisi onun gibi değildi; Güneş ışığına alışıktı. Hatta zamanla sevmeye başlamıştı. Çünkü kız kardeşinin saç rengine çok benziyordu. Gülümseyerek rengini Güneş'ten alan kız kardeşinin saçlarına bakmaya başladı. Kız kardeşi ısrarla yüzüne gelen Güneş ışığını engellemeye devam ediyordu."Abi! Bu Güneş neden hep benim yüzüme geliyor? Bak," minik ellerini yüzüne dokundurdu. "Yüzümde bunlardan çıkmaya başladı. Hiç güzel değiller! Leke gibi duruyor, baksana abi." Esmer çocuk kız kardeşinin bu sitemine gülümsemekle yetindi. Kardeşinin minik ellerini avuçlarının içine alıp bir süre ellerinin nasıl bu kadar ufak olduğunu düşündü. Daha sonra kardeşinin avuç içlerini açıp uzunca öptü, kokladı. Kardeşinin kıkırdamasını duyduğunda geri çekilmeye ve ardarda öpücükler kondurmaya başladı. Bir süre sonra kendi de gülmeye başladı.
"Abi! Tamam, yeter bu kadar!" omuzları inip kalkıyordu, nefes nefese kalmıştı. Abisi onun bu hâlini görünce avuçlarını bırakıp yanağının üstündeki hafifçe belirmeye başlamış olan çillerini öptü.
"Hani sen bu yüzündekilere," elini kardeşinin yanağına dokundurdu. "leke diyorsun ya." Kardeşiyle göz göze geldiğinde onun başını salladığını gördü. "Ben senin bu leke dediğin şeyleri sana çok yakıştırıyorum Gök Güneşim. Onları çok seviyorum."
Kardeşinin gözlerinin içinin parladığını gördüğünde ona gülümsedi. "Gerçekten mi, abi?" Esmer çocuk başını az önce söylediklerini onaylarcasına salladı. "Ama..." dedi kız kardeşi üzülerek. "Neyini seviyorsun ki? Yüzümü boya fırçasıyla lekelemişler gibi duruyor. Hani şu televizyonda," Elini kafasının yakınlarına doğrulttu. Avuç içlerini açıp yarım daire şeklini verdi. "bonus kafalı bir adam var ya! Onun resmini bitirdiğinde 'Son dokunuşları da yaptığımda resimli tamamlamış olacağım.' dediği zaman fırçasıyla resmin üzerine serptiği boyalar gibi duruyor!"
Esmer çocuk güldü... Güldü... Uzun zamandır gülmediği kadar güldü kardeşine... Kardeşi o gülümsediğinde çok mutlu oluyordu. Ona gülümsemenin çok yakıştığını defalarca söylemişti çünkü gülümsediğinde yanaklarında oluşan çukuru izlemek kardeşinin hoşuna gidiyordu. O her güldüğünde hızla onun yanına gidip minik parmağını yanağında oluşan çukura dokundurup öylece dururdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜVEYDA
Genç KurguKapının açılmasıyla odanın içini ışık kapladı. Gözlerim kamaştığından elimi yüzüme siper edip gözlerimi kustum. İçeri giren kişiye baktım. Kalp atışımın hızlandığını fark ettim. Bunun nedeni intikam duygusuydu, nefretti. Karşımdaki kişiye yıllardır...