16 Bölüm; Oyun!

16.7K 406 44
                                    

Domateslerin üzerine yumurtaları çırpıb karıştırdım.
Meyve suyunu dolaptan alıp iki tane
bardak çıkardım.
Dolaptan bir kaç şey aldıktan sonra
menemenin altını kapattım.
Yarım saatdir beni çatık kaşlarıyla izleyen Ateş'e dönüp, zeytin ve diğerlerini gösterip "bunlarıda sen getirirmisin?" dedim.
Başını sallayıp dezgahın üzerindekileri
eline alıp arkamdan yürüdü.
Bu gün Merve izinli olduğundan ben
hazırladım kahfaltıyı.
Sofrada herzaman ki sessizlik vardı.
"Sen iyimisin?" dedim dalıp giden
Ateşe bakarken.
"Evet!" dedi otoriter sesile
bana bakmadan.
Gözlerimi devirip kendime sövdüm içimden, ne diye soruyorsun ki?.
Ateşin sesile onu dinlemeye başladım.
"Dün yolda karşıma yaralı bir köpek
çıktı, yolun ortasında öylece yatıyordu.
Ayağından yaralıydı.
Baytara götürdüm, ayağı iyileşsin
getireceğim.
Köpekleri severmisin?"
Dediğinde hemen başımı sallayıp tebessüm ettim.
"Evet çok severim" dedim.
Elimi elinin üzerine koyup "Teşekkür
ederim o hayvana yardım ettiğin için"
dediğimde elini sertçe çekip
"Kim olsa aynısını yapardı" dedi.
Masadan kalktığında bende kalktım
kapının yanına geldiğimizde askılıktan
çeketini alıp uzattım giymesi için.
Giydikten sonra yüzümü kemikli
elleri arasına alıp dudağımı sertçe öpüb
geri çekildi.
"Bu gün dışarı çıkma! Akşam eve geldiğimde saten geceliğini üzerinde
görmek istiyorum!"
dedi itiraz istemeyen tonda, kafamı
sallayıp "Peki" dedim.
"Annemi görmeye gidecektim bu gün
neden dışarı çıkmayayım?" diye ekledim.
Gözlerime derince bakıp kaşlarını
ola bildiğinden daha çok çatıp
"Çünki ben öyle istiyorum! Anneni de
yarın görürsün!"diyip bir şey söylememe izin vermeden evden çıktı.
Belkide Murat doğru söylüyordu Ateş
konuştuğumuzu biliyordu.
Ama benim bildiğim Ateş bu kadar
sakin davranmazdı.
Ateşin kıskançlığının bir sınırı yoktu
Bilseydi eğer bunun bedelini ikimizede
ödetirdi mutlaka.
Yine o günler gözümün önünde canlandığında, Ateş hayatıma girdiğinden ben hiç yaşamamışım dedim içimden.

******

Çantamı alıp evden çıktım, ateş arabada
beni bekliyordu.
Kapıyı açıp koltuğa yerleşip kemerimi taktım, çalışan arabayla nereye gideceğimi bilmeden.
Arabanın mahalleden çıkışını izledim.
Çalan telefonumla gözlerim telefonuma
kaydı, ben kim olduğuna bakmadan
Ateş aldı elimden.
Bıktım artık bu kıskançlıklarından
"Cumali kim?" sert sesile ona dönmeden
arkadaşım dedim.
Sinirle bir soluk verip "Bir daha konuşmayacaksın! duydun mu?" dediğinde başımı sallayıp umursamamaya çalıştım. Kolumdan tutup beni kendine çekti " O it gibi cesedini ayaklarının altında mı görmek  istiyorsun?" dediğinde gözlerimin dolmasına engel olamadım.
Beni geriye doğru itip arabayı sürmeye
devam etti.

Geçmiş gözümden bir film şeridi gibi geçerken, kapı zilini duydum.
Belkide ateşdir dosya filan unutmuşdur
kapıyı açtığımda uzun boylu çakma
sarışın bir kız vardı karşımda.
"Merhaba"dedi süzmeyi bırakıp
"Merhaba kimsiniz tanıyamadımda" dedim.
samimiyetten uzak bir tebessüm yerleştirdi dudaklarına, ardından "Ateşin Arkadaşıyım evdemi?" dedi
"Hayır işe gitti" yüzündeki sahte tebessümünün yerini somurtmaya
bıraktı.
"Ateş geldiğinde burcu gelmişti derseniz çok sevinirim"
kafamı sallayıp "Tamam" diyip kapıyı
çakma suratlının yüzüne kapattım.
Eğer normal bir evliliğimim olsaydı
muhtemelen ateşi deli gibi kıskanırdım
ama anormal bir evliliğim ve Ateşi
sevmediğim için pek umursamadım.
Benden uzak olsunda ne halt yiyorsa
yesindi.
Kapının yanında dikilmeyi bırakıp
odama doğru adımladım.
Odama girdiğimde yatağa doğru adımlayıp oturdum.
Telefonumu alıp Muratı tuşladım
bir kaç saniyenin ardından
aşık olduğum sesi kulaklarıma doldu.
Derin bir nefes çektim ciğerlerime
Elimi kalpimin üzerine koyup yerimde dikleştim. Evet bunu yapa bilirdim.!
"Efnan?"
"Beni bir daha arama! seni engelleyeceğim zaten. Görüşmeyide unut! Ateşe daha fazla yalan söylemeyeceğim!"
dedim sert tutmaya çalıştığım sesimle
ama ne kadar başardım bende bilmiyordum.
"Ama efnan dün sen...!"
konuşmasına izin vermeyip "Dün dünde kaldı! beni bir daha arama!
aksi taktirde Ateş'e söyleyeceğim!"diyip
bir şey söylemesine izin vermeyip
telefonu yüzüne kapattım...

********
Ateş yüzündeki tebessüme engel olamadan içinde Efnanına teşekkür etti
ona bir kez daha ihanet etmediği için.
Eğer efnan Muratla görüşmeye gitmiş
olsaydı, Ateş sevdiyi kadını gerçekten
karısı yapacaktı. Belki Efnanın Ruhunu
binlerce parçaya bölecekti ama cezasını
bu sefer daha sert verecekti.
Ateş kuralları olan biriydi, kim olursa
olsun hatta bu Efnanı olmuş olsa bile
hiçkimse onun sınırını aşamazdı.
Aşan Efnan olsa bile cezasını keserdi.
Efnanı ağlatdığı için, kalpini kırdığı
için, onu hiçbir suçu olmadığı halde
cezalandırdığı için kendisine lanet
etsede, Ateş Efnansız kalamazdı.
Efnan Ateşin ilacıydı Ateşde Efnanın
zehiri.

*****

"sence inandı mı?" dedi Murat.
Efnan Ateşin hareket ve tavırlarından
şübhelendiği için belkide telefonumu
dinleme altına almıştır diye düşünüp
kendine eski moda telefon ve yeni bir
hatt almıştı.
"Ordamısın?" Muratın sesile düşüncelerinden sıyrılıp onu cevapladı
"evet. bence inandı"
"en kısa sürede görüşeceyiz değilmi Efnan?" görmesede başını sallayıp
"evet" dedi.
"tamam. O zaman şimdi kapatıyorum
aramanı bekleyeceğim"
"tamam"diyip kapattı Efnan.
İçi hiç rahat değildi, eğer Ateş Efnanın
bu yalanını, arkasından çevirdiği işleri
öyrenirse Onu çok sert cezalandıracağını Efnan çok iyi biliyordu.
Ama yinede Yıllar sonra sevdiği adamı
yeniden görmek için can atıyordu.
Korkuyordu, seviyordu, heyacanlıydı
ama  bedenini kaplayan en büyük
duygu korkuydu.
Ateşten iliklerine kadar korkuyordu ama yinede pes etmiyordu.
Ondan kurtulmak için tüm yolları
kullanıyordu....

Yb beyendiniz mi?
Bölüm hakkında düşüncelerinizi alayım lütfen...
kim haklı? kim haksız sizce?
Efnanın son yaptığı peki?
sizde şaşırdınız değilmi? ben çok
şaşırdım.😀😀
Kendinize iyi bakın....
oy ve yorumları unutmayın

Altın KAFES (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin