30 Bölüm: Ateşin Miladı!

14.4K 395 35
                                    

0
merhaba...

Lütfen sınırı geçin(:

keyifli okumalar

♡♡♡
Eve geldiğimde hemen üzerime rahat
birşeyler giyip mutfağa girdim.
Merve bana şaşkınlıkla bakarken ona
"Bu gün izinlisin yemeyi ben yapacağım" dedim.
Başını olumsuzca sallayıp "Ateş bey'den
izin almalıyım efendim, eğer izin
verirse giderim" dedi kaşlarımı çatıp
yeşillerimi onun koyu kahfe rengi
gözlerine çevirdim.
"Bu evin hanımı benim! Ateş'den izin
almana gerek yok! Ben git diyorsam
git!" sesim fazlasıla sert çıkmıştı
Merve korku dolu gözlerle bana bakarken, aslında onu korkutacak
birçey söylememiştim. İyide neden
korktu ki bu kadar?
"Özür dilerim efendim, hemen gidiyorum" diyip mutfaktan alel acele
çıktı.
Gözlerimi devirip ne pişirsem diye düşündüm, Ateş'in en sevdiyi yemek
ezo çorba ve sarmaydı hemen gerekli
malzemeleri çıkarıp masanın üzerine
koydum. En son kıymayıda çıkardığımda, Ateş için yemek yaptığıma inananıyordum, ama kaçışa
giden her yol mubahdı değilmi?.😀

*****
Aradan geçen iki saatin ardından
herşey hazır olmuştu, 1 saat sonra Ateş
eve gelecekti. Hemen odama çıkıp
dolaptan kendime siyah iç çamaşırlarımı ve bir tane eşofman
çıkarıp  banyoya girdim.
Üzerimden çok kötü yemek kokusu
geliyordu, e tabi normal 2 saatdir
paşa efendileri için yemek yapıyordum.
Sıcak su çıplak vücüdüma akarken
rahatladığımı hiss ettim.
bir kaç dakika suda öyle kaldıktan sonra, acele etmem gerektiğini anladım
Şampuanla saçımı yıkadıktan sonra
hemen banyodan çıkıp bornozumu
üzerime geçirdim.
Kurulandıktan sonra üzerimi giyip
saçlarımı kuruttum, en son hafif bir
makyaj yapıp odadan çıktım.
Ateşin gelmesine 12 dakika vardı
masayı alal acele hazırladığımda, bir gün biri bana Ateş için Yemek yapacaksın deseydi gülüp geçerdim diye düşündüm.
Herşey hazır olduğunda Zil çalmıştı
bile, kapıya doğru adımlayıp açtığımda
Ateş tüm odağını, telefonuna vermiş
birşeylere bakıyordu.
Bir kaç saniye sonra hareleri harelerimle kesiştiğinde ona bakıp
zorda olsa tebessüm ettim.
"Hoşgeldin" Dediğimde şaşkın şaşkın
bana bakıp "Hoşbuldum da sen döndünmü?" dediğinde eve girip kapıyı
kapattı. Başımla onu onaylayıp "Evet!
Büşrayla kavga ettim bende eve geldim"
Deyip daha sonra
"Sen üzerini çıkar ben seni masada
bekliyorum"diye ekledim.
Başıyla beni onaylayıp merdivenlere
yöneldi bende salona geçip ona beklemeye başladım.
Bir kaç dakika sonra Ateş üzerinde
aynı benimki gibi siyah olan eşofman
takımı giyip aşağıya indi.
Masaya oturduğunda gözleri, yemeklere takıldı hafif tebessüm edip
"Sen mi yaptın?" dedi başımla onu onaylayıp "Evet" dedim.
Yemeklerimizi yerken Ateş'e uzun zamandır söylemek istediğim konuyu
açmaya karar verdim.
"Söyle güzelim"
"Ha?" diye bir nida çıktı dudaklarımdan
Gülümsediğinde "birşey söyleyeceksin
hadi söyle diyorum" dedi.
Of yaa nasıl anladı ki?
"Çalışmak istiyorum" pat diye söylediğimde kendimdeki rahatlığa lanet ettim resmen.
Ateş çatal bıçağı masaya sertçe bıraktığında irkildim.
"Hayır! ve bir daha bu konu açılmayacak!" sert ve otoriter sesile
israr etmeyin bir anlamı olmadığını
anladım. Çünki Yıllar önce Ateş'e
her ne olursa olsun israr etmememin
gerektiğini anlamıştım.
Ateş birşeye eğer hayır diyorsa asla geri
adım atmazdı bunu çok iyi biliyordum.

Yıllar önce...

"Lütfen Ateş" dedim son umut ama sinirle soluk verip "Hayır dedim!" dedi
Evleneli 5 ay olmuştu ama bir kere bile
olsun izin vermemişti Kendi evimde
kalmama. Gözlerimin dolmasına engel
olamazken akmalarına izin verdim.
Bıkmıştım artık ondan, evden çıkarken
bile izin alıyordum elbise giyerken bile
ona gösterip onay vermesini bekliyordum.
Bana evcil bir hayvanıymışım gibi davranıyordu, halbuki seven böyle mi
yapardı?. Ben hiç bir şeye itiraz edemezdim bu evde, en ufak söz hakkım
bile yoktu. En ufak bir itirazımda Ateş
bunun bedelini bana çok güzel bir şekilde ödetiyordu.
Oturduğu deri koltukta dahada yayılırken rahatlığı tüm sinirlerimi alt
üst etmişdi çoktan.
"Evimi özledim! yeter artık bıktım bu
emrlerinden! bende insanım, Ailemi
özlüyorum senin aksine! Senin Ailen
seni bir kere bile olsa arayıp sor......"
lafımı bitirmeme izin dahi vermeden
oturduğu koltuktan bir hışımla kalkıp
yanıma geldi. Öfkeni gözlerinin en derinlerinde bile göre bilyordum.
O lafları ben nasıl söyleye bilmiştim ki?
Kolumu acıtmayacak şekilde tutup beni
kaldırdı, konuşmak için girdiğim Ateş'in
çalışma odasından yine Ateş tarafından
kolumdan tutularak çıkarıldım.
Nereye gittiğimizi bile bilmeden Ateş
beni aşağı kata doğru indirdi.
merdivenleri iker iker innerken aniden
ayağım takıldı.
"Ahh"ağzımdan çıkan inlemeyle Ateş
hemen dönüp bana baktı, endişeli
hareleri bedenimi süzerken, ayağıma
bakıp "İyimisin? çok mu acıyor?"diye sordu, peş peşe
sorduğu sorulara sadece "İyiyim" dedim.
Ayağımı yere basdığımda her hangi bir
ağrı sızı filan hiss etmemiştim. İyi
olduğuma kanaat yitiren Ateş beni
sürüklemeye devam etti bir odanın
önünde durduğumuzda. Kapıyı açıp
hafifce içeri itti, Tam konuşacakken
"1 hafta bu odada olacaksın! bana diklenmemen gerektiğini ve asla karşı
gelmemeni anladığında çıkarıcağım seni
burdan! O güne kadar karanlık odada
tek başınasın!" diyip birşey söylememe
izin vermeden kapıyı üzerime kilitledi.
Gözyaşlarım içerisinde kapıyı yumruklarken "Aç kapıyı lütfen, söz bir
daha sana karşı gelmeyeceğim" dedim.
Karanlıktan ne kadar çok korktuğumu
biliyordu ama umurunda bile değildim.
Kaç dakika orada kapıyı öyle dövdüm
bilmiyorum ama artık ellerim acıyordu.
Kapının önüne çöküp sırtımı kapıya
yasladım, göz yaşlarımı durdurmaktan
vazgeçip akmalarına izin verdim.
Oda kap karanlık olmasına rağmen
odadaki yatağı göre biliyordum.
Korkudan ellerim esiyordu artık
ben bunları hakk etmedim ben bu hayatı
hakk etmiyorum.
Bazen düşünüyorumda aceba kimin
ahını aldım da bu hayatı yaşıyorum.
Keşke Annem yanımda olsaydı ona
sarılsam işte o zaman unuturdum acılarımı. Kapının
kilit sesi kulaklarıma dolduğunda
oturduğum yerden biraz geriye doğru
kaydım. Merve elinde bir tepsile girip ardından
hemen kapıyı kilitledi.
Bana doğru gelirken tepsiyi yatağın
üzerine koyup "Efendim tepside ayağınız
için melhem var Ateş beyin kesin emri
sürmem gerek!" dedi.
melhemi eline alıp aynı benim gibi
yere oturdu "Bana el feneri getirirmisin?
çok korkuyorum lütfen" dediğimde
melhemi yavaşca ayağıma sürmeye
devam etti "Özür dilerim efendim ama
Ateş bey'in emrinden dışarı çıkamam!"
demesile sağ yanağımdan bir yaş süzüldü usulca.
"SENDEN NEFRET EDİYORUM !"
öyle bir bağırmıştım ki sesim tüm evde
yankı yapmıştı. Ondan iliklerime kadar
nefret ettiğimi bilmesini istiyordum.
Ne kadar bağırırsam bağırayım sesim
sadece bu evde duyulurdu, ama hiçbir şey deyişmezdi. Bir hafta sonra buradan
çıktığımda Herşey normalmiş gibi
davranacaktım. Etrafımdaki herkes bana
imrenirken ben içimden 'Allaha Allahım
nolur kurtar beni bu esaretden'  diye dua
ediyordum.
Bir hafta içinde Ateş bir kaç kez gelmişti
Hatta geceler bana sarılarak uyuyordu.
Onu itmeye kalkıştığımda "Burayı çok
seviyorsun galiba" diye uyarmıştı beni.
Sabah uyandığımdaysa çoktan gitmiş
oluyordu, cezam bitene kadar bu böyle
devam edecekti. Ona tamamen teslim
olmamı istiyordu, ondan asla gitmeyeceğimden emin olmak ve itaat
etmem için tüm yollarımı kapatmak
istiyordu. Ama ben asla onun istediyi
Efnan olmayacaktım! asla kuklası olmayacaktım!

İştahım olmadığ için bir kaç lokma
yiyip masadan kalkmak için Ateş'e
bakıp "Ben doydum" dedim.
Her hangi bir yanıt vermediğinde
kalktım.
Masayı yavaş yavaş toplarken Ateş
yemeyini yemeyip oda masasan kalktı.
Neden yemedin gibi soru sormadım
Umrumda bile değildi.
merdivenlere doğru adımlarken
"Sofrayı topla ve odaya gel!"demeyide
ihmal etmedi tabii.

****
Odaya girdiğimde Ateş sadece baxsırıla
yatakta uzanmış elleri başının altında
tavana bakıyordu.
Dolaptan kendime pijama çıkarıp banyoya gireceğim esnada Ateş'in
"Gecelik giy!" demesile durdum.
Geri dönüp pijamayı yerine koyup
siyah saten geceliğimi çıkardım.
"Burada giy!" üzerimi
siyah iç çamaşırlarıma kadar çıkarıp
hemen giydim.
Ateş abujuru kapattığında bende
yatağa geçtim. Bir kaç saniye sonra
Ateş beni altına alıp üzerime çıktı.
Şaşkınlığımı üzerimden atamadan
dudaklarıma kapanıp sömürmeye
başladı. Karşılık vermem için ısırırken
umursamadım, aradan geçen bir kaç
dakika sonra nefes almam için
ayrılırken hemen derin nefesler almaya
başladım.
"Seni tahmin edemeyeceğin kadar çok
özledim Aşkım" diyip dolgun dudaklarını boyun girintime basdırdı.
Bana ilk defa aşkım demişti her zaman
ya sevgilim yada karıcığım diyordu.
Geceliğimin askılarını indirip dudağını
körücük kemiğime basdırdı. Tam ellerimle onu engelleyecekken iki
bileğimide tutup başımın üzerinde
birleştirdi.
Geceliğimi biraz daha indirdiğinde
siyah sütyenim gözükmüştü.
Sütyenimden taşan göğüslerimi önce
ısırıp sonra özür dilercesine öpücük
bırakıyordu.
Onun bu yaptıklarınaysa ben sadece
zevk duyup dudaklarımdan kaçan
"ahh" diye inlememe engel olamıyordum.
Diğer eli bacağımı okşuyup sıkıyor
ve kendini bana bastırıyordu.
Boynuma baktığımda kızarmış ve
diş izleri vardı.
Ateş kendini kayb etmişcesine üzerimdeki geceliği bir çırpıda çıkarıp
odanın bir kenarına attı.
Şimdiyse üzerimde sadece iç çamaşırlarım kalmıştı.
Bu gece ona engel olmayacaktım bana
tamamen inanması için kendimden
benliğimden vazgeçecektim.
Dudakları boynumun her yerini öperken konuşmayıda ihmal etmiyordu. 
"Benim ol Efnan nolur, bu gece benim
ol sana dokunmama izin ver. Seni hiss
etmeye ihtiyacım var " Başını boyun girintimden çıkarıp  alnını alnıma yasladı.
Baş parmağıla dudağımın kenarını okşarken gözlerimi
onaylarcasına kırpıştırdım.
O an tüm yüz çizgileri değişmiş sert
çehresi yumuşak bir hall almıştı.
Hayır diyeceğime o kadar çok alışmıştı ki, üzerindeki şoku atamıyordu.
Evet diyerek onu bozguna uğratmıştım
Ateş dilini dudaklarında gezdirip
Alnıma sahiplendirici bir öpücük bıraktı tebessüm ederken"Bu gece benim miladım! bu gece tüm vücüduna imzamı  bırakacağım ve sen bundan
zevk alacaksın" diyip sütyenimin
kopçasını açtı...
Bu gece herşeyi ona bırakmıştım beni
yönlendirmesine izin verip kendimi
onun kollarına bıraktım.

kelime;1405

Oy;200

yorum:300

BOMBA gibi bir bölüm!!!

Nihayet diyenler el kaldırsın bakayım

Hikayede 18+ isteyenler var mı?

Yoksa masum olmasını mı istiyorsunuz?

Yorumlarınızı bekliyorum

Sizce efnanın büyük oyunu ne?

Arkadaşlar hikayem masum olsun
diye 18+ yazmadım.

Altın KAFES (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin