59 Bölüm: Kurşun

7.6K 269 56
                                    


Bölümü geç yayımladığım için ger birinizden özür dilerim arkadaşlar.

Yazım ve mantık hatam varsa belirtin lütfen





Keyifli okumalar herkese...

"Neden geldik bu dağ başına!"

Adam montonu çıkarıp pontmantyora astığında karısını tınlamadan salona doğru yürüdü.

"ATEŞ CEVAP VER YAA!!!"

Genç adam kendini şömüneye en yakın
koltuğa attığında evin sımsıcak olması ile daha çok yayılmıştı.

Buraya gelmezden önce Hilmiye herşeyi halletmesi için talimatlar vermişti.

Sinirle ile içeri giren kadına göz ucuyla baktığında yeşilleri öfke ile parlıyordu.

"Derdin ne senin? Neden geldik buraya!"

"Kendimi affettireceğim sadece bana bir kaç gün ver!" dedi kendinden emin bir sesle.

Bedenini havalandırıp Efnan'a doğru adımladı sarılmak istiyordu.

Kadın sabırsızca volta atmaya başladı.

Kıstığı gözleri kocasına tırmandığında bu adamın yüzsüzlüğüne sinir oluyordu.

Yanı başında ki sehpanın üzerinde olan küllüğü hırsla alıp var gücüyle duvara fırlattığında yankı yapan tiz sese birde inleme sesi karışmıştı.

Gözlerini Genç adama çevirdiğinde
giydiği beyaz gömlekten her saniye büyümekte olan kana ilişti bakışları.

Sabit tuttuğu zifirileri yumuşamıştı kalb'inin tam ortasında ki ince sızı kendine yer edindi.

Cam parçaları ufak ufak tanelere ayrılıp kahferengi parkenin üzerinde dans edercesine hareketlenmişti.

Dudaklarından kaçan şaşkınlık nidasının ardından kendini toplayarak kocasına doğru adımladı.

Küçük cam parçasından damlayan kan gömleğinden süzülerek yere damlıyordu.

Ardına kadar açtığı gözlerini kırpaştırıp adama doğru yürüdü hızlıca.

Elini kaldırıp yarasına dokunmak istemişti fakat kocası elini nazikçe tutarak engel olmuştu.

Bir yerlerinin kesilmesini istemezdi.

Dişlerini bir birine sıkıca bastırıp camı çevik bir haraketle çıkarıp yere fırlattı.

"Ben özür dilerim..." diye mırıldandı pişmanlıkla.

Aralarında ki birkaç adımılık mesafeyi kapatıp gömleğinin düğmelerini açmaya başladı.

Gözleri dolu dolu olmuştu ve damlalar akmak için mucadele ediyordu adeta.

Genç adam karısına engel olmamıştı bu sefer.

Üzerinden sıyrılan gömleği yeri boyladıkdan sonra karısının yeşillerinin tek odağı kanayan teniydi.

"Acımıyor...üzülme bunu için"

Efnan kocasının sözleri üzerine akmakta olan incilerini silip "Ecza kutusu varmı evde?" diye sordu telaşla.

Sipahi başını salladıkdan kısa bir ara sonra "Televizyon ünitesinin altında" demişti aynı sakinlikle.

Kadının gözleri salonu taradı, buraya geldiğinde farketmemişti bir televizyon olduğunu fakat şimdi görmüştü.

Altın KAFES (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin