BÜTÜN KUĞULAR BEYAZDIR 1. Bölüm

1.5K 94 78
                                    

Instagram: gulsenkilicaslanofficial
Merhaba, devam kitabının ilk bölümüyle buradayım. Bu kitabı devam ettirmek için (hiç yalan söylemeyeceğim) birazcık gaza ihtiyacım var. O gaz da yorumlarınız oluyor 🙈🥰😘❤️ Keyifli okumalar dilerim ❤️❤️❤️

BÖLÜM 1: KUZGUN SÜRÜSÜ

Bahara uyanması gereken doğayı, soğuk hava ve bir haftayı bulmak üzere olan sağanak yağmur engelliyordu. Evin bahçesindeki çiçek açmış bir iki meyve ağacı, rüzgârın kırbacıyla sarsıldıkça çiçeklerini döküyordu. Bir yıldırım daha, tan yeri ağarırken, gökyüzünü aydınlattı ve ardından Esin'i yatağından sıçratan o gök gürültüsü duyuldu.

Hatırlamadığı bir rüya yüzünden huzursuz hissediyordu. Belki de camları şiddetiyle tangırdatan yağmura ve onu uyandıran gök gürültüsüne minnettar olmalıydı. Uyumakta olan Mikail'in üstünü örtmek için yorganı yukarı çekti. Yüzü koyun yatan gencin sırtındaki kanatları -yani o muazzam dövmelerini- kapattı. Aslında, onun alnına dökülen saçlarını geriye itip, ona bir öpücük de vermek istiyordu fakat bu hareketi, yakışıklı meleği de uyandırırdı ve kendisinin uykusunun kaçması yeterince kötüyken ona da aynı hüsranı yaşatmak istemedi.

Sabahlığını pijamalarının üstüne geçirip, yumuşak tabanlı, pofuduk terliklerinin yardımıyla sessizce odadan çıktı. Yeşilköy'deki bu dört katlı evin, orta katındaydı Mikail ve Esin'in odası. Zemin kattaki mutfağa indiğinde, ev sahibesi Ayna'yı ocağın başında gördü.

"Günaydın," dedi daima mesafeli durduğu Ayna'ya.

Ocağa çaydanlığı yerleştirip, ateşi yakarken hiç acele etmedi Ayna ve Esin, en başa döndüklerini düşündü; Ayna'nın onu görünmez saydığı o can sıkıcı günlere. Fakat Esin'i yanıltarak gülümsedi. "Sana da günaydın, erkencisin."

"Evet, gök gürleyince uyandım. Seni de mi yıldırım uyandırdı?"

"Hayır, ben her sabah bu saatte uyanıyorum."

"Sendeki bu çalışkanlığı ve bitmek tükenmek bilmeyen enerjiyi kıskanıyorum. Bir haftadır o muhteşem kahvaltı sofralarını sen mi hazırlıyorsun gerçekten?"

"Sen ne sanıyordun, öylece masada belirdiklerini mi?"

"Dışardan söylendiğini düşünmüştüm esasında ama senin fikrin daha fantastikmiş."

Ayna, buzdolabına yönelip sebzeleri çıkarttı ve onları yıkamaya başladığında Esin de bir sandalye çekip oturdu. Musluktan akan suyun şırıltısı dışında hiç ses yoktu ve Esin'in fikir denizine yeni bir dalga ulaştı. Bir haftadır fırsatını bulamadığı için ertelediği yüzleşmenin tam zamanıydı şimdi.

"Aslında sana hâlâ çok ama çok kızgınım."

"Neden?" dedi Ayna yıkadığı sebzeleri bir süzgece koyarken.

"Bal gibi de nedenini biliyorsun."

"Babana videoyu göndermek zorundaydım."

Ayna gibi zeki bir kadının bir şeyleri anlamaması tuhaf olurdu. Esin'e karşı kayıtsız cevap verse de hakkı olan açıklamayı almadan Esin'in geri adım atması söz konusu dahi değildi.

"Zorunda filan değildin. Bir anlaşma yapmıştık ve ben, o anlaşmaya uyarak-

"Sen, gidip her şeyi babana öttün. Anlaşmaya uymadın ki."

"Babam videoyu görmese beni aramazdı. Aramasa da ben, ona hiçbir şey anlatamazdım zaten."

Ayna, musluğu kapatıp ellerini, üstündeki bulaşık önlüğüne bağlı havluya kuruladı. Sesi ve duruşu gayet vakur olsa da tek gözüyle ateş saçarak Esin'e döndü. "Baban, seni asla aramazdı çünkü para istediğin ilk videoda ona gizli bir mesaj yolladın. Öyle değil mi? Senin masum olduğuna inanan Aslan kardeşleri kandırabilirsin ama beni asla! Ben yalanı kokusundan tanırım."

BÜTÜN KUZGUNLAR SİYAHTIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin