ɢüɴᴇşɪ ʙᴇᴋʟᴇʏᴇɴ üç ᴋᴀʏıᴘ ʀᴜʜ

341 27 114
                                    

Üçü öylece sırıtarak gökyüzüne bakarken James yattığı yerden doğruldu. Eve girdi ve içeride bir şeyleri karıştırdı. Elizabeth ve Regulus başlarını mutfağa giren kapıya çevirip oğlanı beklediler. Bir süre sonra James elinde eski bir polaroid fotoğraf makinesiyle döndü. İkilinin arasına tekrar oturdu ve:

"Bir fotoğraf çekelim." dedi. Elizabeth narin bir gülümseyişle fotoğraf makinesine dokundu.

"Demek bugün o özel günlerden biri." diye mırıldandı. Regulus kaşlarını çattı.

"Nasıl?" diye sordu meraklı bir şekilde. James onun bu sorusuna gülümsedi.

"Bu annemin gençliğinden kalma bir fotoğraf makinesi. Gerçekten özel olan anılarımı ölümsüzleştirirken kullanıyorum. Benim, annem öldükten sonraki ilk kullanışım El'i evime davet ettiğim ilk gündü. Harry Potter ve Felsefe Taşı'nı izlerken ve hamburgerlerimizi yerken. Ve şimdiye kadar El ve benim dışımda kimseyi çekmemiştim." diye cevapladı. Regulus gülümsedi.

"Bu bir onurdur efendim." diyerek şakasına bir referans yaptı. James fotoğraf makinesini Elizabeth'e verdi, üçü yan yana geldiler, iyice yaklaştılar ve sırıttılar. Kameranın ışığı yüzlerine patladığında birkaç saniye gözlerinin kamaşmasıyla geçti. Fotoğrafı ilk gören Elizabeth oldu. Fotoğrafa dokundu ve gülümsedi.

"Çok güzel." diye mırıldandı. James fotoğrafı nazikçe kızın ellerinden alıp önce kendisi baktı ve ardından Regulus'a gösterdi.

"Çarpılmış gibi çıkmışım." dedi Regulus yüzünü buruştururken. James güldü.

"O zaman harika!" diyerek ayaklandı ve tekrar içeri girdi. Bu sefer Elizabeth de oğlanın ardı sıra gitti. Regulus da tek kalmamak için onları takip etti. James önden üst kata çıktı ve Regulus'un kaldığı kendi odasına girdi. Çekmecesinden çift taraflı bantını aldı, odanın polaroid fotoğraflarla kaplı duvarlarına bir süre bakındı ve ardından baş ucundaki boşluğa fotoğrafı yapıştırdı. Elizabeth de çekmeceden renkli kalemler aldı ve fotoğrafın etrafındaki duvar boşluklarına ufak yıldızlar çizdi. Üçü fotoğrafa bakarken Regulus Elizabeth'in elindeki kalemi aldı ve:

"Bugünün tarihi ne?" diye sordu. James telefonundan kontrol etti.

"12 Ağustos 2022."

Regulus'un elindeki kalem polaroid fotoğrafın beyaz kısmında kaydı. Kağıda:

Güneşi Bekleyen Üç Kayıp Ruh
12.08.2022

yazılarını işledi ve Regulus yatağın üzerinden inip diğerlerinin yanına döndü. Bir süre için üçü de sessizce eserlerine baktılar ve ardından ikisinin arasında duran James ikisinin de omuzlarından kavrayıp sıkıca sarıldı. Üçü üçlü bir sarılma anı yaşadılar. James güldü.

"Çocuklar yetişmem gereken bir randevum var!"

Elizabeth sarılmanın ortasında aniden başını kaldırıp James'a baktı.

"Merlin, randevun mu?" diye sordu heyecanla. James buruk bir şekilde gülümsedi.

"Bugün babamla akşam yemeği günüm El." dedi. Elizabeth'in gözlerindeki ışık söndü ve yerini yumuşamış gözlerine bıraktı. Üçlü sarılmalarını bitirip ayrıldıklarında Elizabeth dolaptan James için kıyafet seçmeye başlamıştı. James ve Regulus ise yatağa oturmuş kızı izliyorlardı. Regulus merakla:

"Babanla akşam yemeği?" diye sormadan edemedi. James omuz silkti.

"Babam annem öldükten sonra anneme dair her şeyden uzaklaşmak istedi. Onu anımsadığı en ufak bir anda bile hayatına devam edemediğini söyledi. O yüzden başka bir yere taşındı ve kendini tüm sıkıcı yetişkin işlerine kaptırdı. Ben burada kalmaya diretince de ayda bir akşam yemeğinde buluşma sözü aldık. Öyle işte. Ara ara kısa kısa konuşsak da gerçekten baba-oğul olabildiğimiz sadece ayda bir akşam yemeğimiz var." dedi. Regulus ne diyeceğini bilemez gibi duraksadı.

Ölü Bir Oğlan Çocuğu (𝓡. 𝓐. 𝓑. 𝓗𝓪𝔂𝓻𝓪𝓷 𝓚𝓾𝓻𝓰𝓾𝓼𝓾)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin