GÖREV

587 12 0
                                    

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın :)

Yine buradaydım , klinikte. Bir hafta geçmişti doktorla konuşalı ve bu hafta içinde bir daha görmedim Akgün'ü. Sadece o gün görmüştüm. Bir daha çıkmamıştı karşıma.

"Doktor hanım sizi bekliyor." Çalışan adama başımı sallayıp yavaşça ayaklandım. Benimle beraber bekleyen bir kaç kişi daha vardı. Kim bilir onlar neler yaşamıştı.

Doktorun odasından çıkan kişiye baktım. Yaşı oldukça ilerlemiş bir kadındı. Altında eski püskü bir eteği üzerindeyse kalınca bir kazağı vardı. Başına taktığı eşarbın uçlarıyla sildi göz yaşlarını.

Kimlerin ne derdi vardı acaba? Buraya delilerin geldiğini söylerlerdi ama ben hiç deli görmemiştim.

Belki de Akgün de buraya gelmeliydi. Yaşadığı onca travmaları burada anlatsa rahatlardı galiba.

Ben neler yaşadığını tabiki biliyordum ama eksik anlattığını düşünüyorum. "Damla hanım?"

Adım seslenince kapıda bana gülümseyen gözlerle bakan kadına döndüm. Baş selamı verip yanına ilerledim.

"Hoş geldin." Dediğinde içeri girip kapıyı kapattım. Havalar iyice kapanmıştı. Dışarı çok soğuk ve rüzgarlıydı.

"Nasılsın doktor?" diye sordum paltomu çıkarıp her zamanki yerine bırakırken.

"İyiyim sen nasılsın?" Üzerindeki şaşkınlık gözümden kaçmamıştı. Muhtemelen nasıl olduğunu sorduğum içindi bu şaşkınlık.

Ona kısaca başımı salladım ve çantamdan sigaramı çıkarttım. "yalnız içerde içmek yasak."

"Kafamı toparlamam için içmem gerekiyor doktor." Dedim düz ve oldukça inatçı bir sesle.

Pes ederek başını salladı ve camı açıp oraya bir sandalye çekti. "buraya oturalım o zaman."

Kalkıp yanına gittim ve oturdum. Karşıma yerleşip dikkatle baktı bana. "neler oldu bakalım?" Diye sordu gözlerini bana dikip. İçerisi soğurken iki tane şal çıkardı. Biri bana biri kendisine. Dışarının soğuğundan korunmak için sımsıkı sarıldım şala.

Sigaramı çıkarıp yaktım. İçime derince çektim. Çıkan "cız" sesiyle gözlerim kapanırken geçen hafta söylemem gereken şeyi söyledim.

"En son geldiğim günü hatırlıyorsunuz değil mi?" Bana başını salladı yalnızca.

"O günden bir önceki gün onunla karşılaştım. O yüzden geldim buraya. Bu yüzüğü de o gün buldum. "

Şaşırması gerekiyordu ama oldukça rahat bir tavırla baktı. "neden şaşırmadın?"

"Damla ben insan ruhunu anlıyorum. O gün geldiğinde tavrından çözmüştüm her şeyi. Peki konuştun mu onunla?"

"Evet ama daha en başındayım olayların. Geçen haftaya gelmek için daha 4 sene var." Duman içimde dans ederken kafam rahatlıkla geriye düştü. Sigara içmek benim için çok farklı bir şeydi. Bağımlılıktan öte daha çok bir zevkti. Gerçi zevk de bir bağımlılık değil midir?

Bir kaç gündür içmiyordum ve acı içindeydim. Bu sigara bana zevk veren ikinci şeydi. Birincisini tahmin edebiliyorsunuzdur.

"Devam edelim o zaman." Dedim heyecanla. Elindeki minik deftere baktım. Bir şeyler karalıyordu devamlı. Umrumda değildi.

***

(Damla 19 yaşında)

Beni öldüreceğini söylemişti ama yaptığı bu hareket öldürmek değildi hayat vermekti. Olduğum yerde duruyordum. Donmuştum.

KLİNİK: O'NA BAĞIMLI (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin