"Anne size onun bana zarar vermediğini söylüyorum!" Dedim sesimi yükselterek.
"Damla!" Babam biranda ayağa kalkınca bir kaç adım geriledim.
"Bu psikopat değil miydi seni döven? Ha kızım?! Söyle! Bu adam sana zorla dokunup karnında bebenle sokağa atmadı mı?"
Bu olay öyle olmamıştı ama.
Her şey bitmişti. Ailem beni bulmuştu. Akgün tutuklanmıştı. Karnımda da bizim bebeğimiz vardı. Ailem bunu bilmiyordu tabiki.
Beni zor bela eve getirmişlerdi. Eve gelmeden önce benimle konuşmaya çalışan polisler, doktorlar ve ailem... Hepsi boşunaydı. Ben Akgün 'ü istiyordum. Çatık kaşlarımla etrafı tararken babamla konuşan polise takılı kaldı bakışlarım. Onu benden alan piçe öfkeyle baktım!
"Mahkemesi var iki gün sonra o zamana kadar tutuklu kalacak." Polis babama açıklama yaparken bende salonda oturuyordum. Elim karnıma giderken gözümden bir yaş süzüldü. Bebeğim vardı benim! Ve bunu kimse bilmiyordu.
Ayrıca aileme ne diyecektim? Beni kaçıran adamdan hamile kaldım üstüne ona aşık oldum mu?
Daha bir kaç haftalık hamileydim ama hemen bağlanmıştım ona. Akgün'e de söylemem gerekiyordu. Bilmeliydi. Belki isteyecek belki istemeyecek bilemiyordum.
Onu ziyaret etmem gerekiyordu. Onu son kez görecektim belki de. Kesinlikle onu görmeliydim.
"Baba!" Dedim ayağa kalkarak. Herkes bana dönerken polis bize biraz daha yaklaştı. Polisin eli beline giderken kaşların çatıldı. Beni tehdit olarak mı algılıyordu? Hayırdır aileme mi zarar vereceğim?
Tamam bir kaç yıl bir psikopatla yaşadım. Bir çok şey gördüm ama aileme asla zarar vermezdim.
"Onunla konuşmak istiyorum son kez."
Polis başını iki yana sallarken kaşlarım havalandı. Biraz duygu sömürüsü yapmak gerekiyordu anlaşılan. "lüüütfen." Dedim uzatarak. "onunla yüzleşmek istiyorum. Onu parmaklıklar arkasında görmek istiyorum." Dedim içim kanaya kanaya. Onların gözünde sanki ondan tiksiniyormuşum gibi yapıyordum.
Zira onunla beraber üç adamın ölmesine sebep olduğumu öğrenirlerse benim için hiç iyi olmazdı.
Zor bela ikna etmiştim onları. Babamlar beni polise emanet edip Akgün'ü görmeme izin vermişti.
Polislerle karakola giderken çıtımı bile çıkarmadım. Sadece her geçen dakika ağlıyor ve yolu izliyordum.
..."Fazla yaklaşmanı önermem." Polisi onaylayıp onun masasından uzaklaşıp demirliklere dokunarak ilerledim. Her geçtiğim hücrede onu aradım ama yoktu. Sona geldiğimde olduğum yerde durdum.
"Damla?" Dedi yanımda duran ses.
Ona dönmeden başımı o tarafa çevirdim. Oturmuş dizini sallıyordu. Ona tamamen döndüğümde ayağa kalktı. Bana yaklaşırken demirliklere tutunup ayakta kalmaya çalıştım.
Aşık olduğum adam karşımdaydı ama sarılamıyordum. Doya doya koklayamıyordum onu.
"Nasıl girdin buraya?"
Başımı yana eğip daha net baktım ona "aşk bu her kapıyı açtırıyor." Oldukça sessiz söylemiştim. Polislerin duymasını istemiyordum.
"Sessiz ol! Ne aşkı be! Neden geldin?"
Neden mi geldim? Ben neden mi gelmiştim? Bunu sormuştu cidden. Ben ona aşık olduğumu söylerken.
"Akgün ben..." Elim karnıma gitti. Derin bir nefes aldım ve "ben hamileyim." Dedim bir çırpıda.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KLİNİK: O'NA BAĞIMLI (+18)
General FictionHikayem +18dir. Argo, cinsellik, madde kullanımı , eziyet ve işkence gibi olaylar mevcuttur. 🔞 Lütfen ona göre okuyalım. Yaşı 18den küçük kardeşlerimin diğer kısıtlamasız kitaplarıma göz atmasını rica ediyorum ve şimdiden teşekkür ederim 💕 ( Stock...