"Neden onu alıyorsunuz? O size ne yaptı?!"
Çığlıklarım boş arsada yankılanırken Akgün dizlerinin üzerine çökmüş derin derin yere bakıyordu. Arkadan bağlı elleriyle hiçbir şey yapamıyordu! Ve bu benim için çok korkunç bir durumdu. Hele ki arkasında ona doğrultulan bir silah varken... Kahretsin bir şey yapamamak canımı yakıyordu.
"Para mı istiyorsunuz? Ne istiyorsunuz? Söyleyin bin katını vereceğim!" Tuttuğum çantayı karıştırıken adamlardan biri olumsuz anlamda 'cık cık' yaptı.
Eli eldivenli yüzü maskeli adam başını iki yana sallayıp ellerini önünde birleştirdi ve diğerine işaret verdi.
"Hayır! Akgün!"
Yüksek sesli bir patlama oldu önce daha sonra yere yığılan koca bir beden. Olduğum yerde donup gözlerimi kırpıştırdım. Bacaklarımın bağı çözülünce yere düştüm. Şimdi dizlerinin üzerinde olan kişi bendim.
"AKGÜN!" Onun hareketsiz yattığını görünce içimde çıkmayı bekleyen çığlığım kendini dışarı attı.
"AAAAAAaa!"
***
"Damla uyan! Damla?" Sarsıntıyla uyanınca karşımda Akgün'ü görmeyi beklemiyordum.
Az önce gördüğüm rüyanın etkisiyle doğrulup ona sımsıkı sarıldım. Onu kaybetmek... Ben onu kaybetmekten korkuyordum.
"Yine mi kabus gördün?"
Başımı onaylayarak sallasam da sarılmaktan vazgeçmedim.
"Burdayım merak etme! İlacını almıyor musun?"
Gözlerimi yumup onun kokusunu çektim ve sorusuna yanıt verdim. "seni gördüğümden beri almıyorum."
Kısa nir sessizlik geçti aramızda. -benim iç çekişlerim dışında-
Bir dakika! Kendimi hızla geri atıp soru sorarcasına ona baktım.
"Şimdi mi fark ettin babby?"
Evet şimdi fark etmiştim. O nasıl olur da benim ilaç kullandığımı bilirdi? İlaç meselesi son bir yıldır vardı.
"Senin hakkında her şeyi biliyorum Damla. İnan bana her şeyi."
Bu korkutucu derecede hoş bir şeydi. İnsanlar ne düşünür bilmiyorum ama Akgün'ün bu kadar gizemli olması çok çekiciydi.
"İlacını alacaksın." Dedi kesin bir tavırla.
"Benim ilacım burada. Sen benim özlemimi giderdin ya başka bir şey istemem" Dedim onu göstererek.
"O yüzden mi şimdi kan ter içindesin?"
Gerçekten. O NASIL BİR RÜYAYDI ÖYLE! Hatırlayınca ona tekrardan sarılıp yüzüne baktım.
"Sanırım duş almam lazım. Kendime gelmem gerek."
Bana yandan yandan bakıp ima yapınca kaşımı kaldırdım.
"Akgün hemen çıkacağım. Aklından bile geçirme."
Akgün ayağa kalkıp beni kucağına aldığında bağırmamak için kendimi zor tuttum.
"Hala aynı hafiflik." Ona gülümseyip başımı salladım. Bedenen aynıydım. Ruhen paramparça olmuştum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KLİNİK: O'NA BAĞIMLI (+18)
Ficção GeralHikayem +18dir. Argo, cinsellik, madde kullanımı , eziyet ve işkence gibi olaylar mevcuttur. 🔞 Lütfen ona göre okuyalım. Yaşı 18den küçük kardeşlerimin diğer kısıtlamasız kitaplarıma göz atmasını rica ediyorum ve şimdiden teşekkür ederim 💕 ( Stock...