Dawson sabah uyandığında başının çatladığını hissederek yüzünü buruşturdu.
Yataktan yavaşça kalkıp yanında uyuyan üç kadına baktı.
Bunlar da kimdi?
Burada ne işleri vardı?
Yüzlerini iyice inceledi. Hiçbirini daha önce hiç görmemişti.
Dün içtiği tüm o lanet uyuşturucular, içkiler beyninin içine etmiş olmalıydı.
Ah, bir daha asla içmeyecekti.
Yani uyuşturucu.
İçkisiz yaşayamazdı.
Üç kadının üçü de çıplak olduğuna göre dün geceyi boş geçirmemişti.
Hassiktir.
Dawson başka kadınlarla mı olmuştu?
Hassiktir,
Hassiktir,
Hassiktir."Uyanın."diye gürledi giyinirken.
Pantolonunu üstüne çekti.,"Kalksanıza!"Sarışın, esmer ve kızıl saçlı kadınlar uyuşuk bir şekilde uyanırlarken,"Defolun evden."dedi.
Kadınlar söylene söylene üstlerini giyinirken odadan çıktı.Banyoya ilerlerken saçlarını karıştırdı ve gerindi. Nasıl böyle bir bok yemişti?
Lavaboyu açarak yüzünü buz gibi suyla yıkadı ve aynadan kendisine baktı.
"Aptal."dedi sinirle. "Gerçek bir aptalsın."
Babasının otuz yıl sonra yaptığı itiraftan sonra Dawson kendisine gelememiş mekâna gidip sadece içmişti. Yetmemiş esrara boğmuştu kendisini ve sonrasını hatırlamıyordu.
Yüzünü havluyla kurularken kapı çaldı.
Banyodan çıktığında kızlara bağırdı. "Siz hâlâ uyanmadınız mi?!"
Homurdana homurdana merdivenlere yönelerek hızla indi.
Kapıya gidip açtığında karşısında gördüğü kızla dona kaldı.
"Can-Cansın?"
Cansın gülümseyerek,"Günaydın!"diye şakıdı.
Dawson korkuyla yutkundu. "Senin,"derin bir nefes almaya çalıştı. "Senin ne işin var burada?"
Cansın adamın tavrını anlamayarak kaşlarını çattı.
"Ne demek ne işin var burada? Sevgilim değil misin? İlk kavgamızda ayrıldık mı?"Dawson elini ensesine atarak,"Hayır öyle demek istemedim, dün gece aradım açmadın. Ondan önceki gün aradım yine açmadın, ben sandım ki-"
Cansın kahkahalarla adamın sözünü kesti. "çünkü gece yarısından sonra arıyorsun ve ben uyuyor oluyorum. Ertesi günde ikidir veli toplantısı vardı, zam yaptık velilerle uğraşmaktan geri dönüş yapamadım, özür dilerim aşkım. Zam yapınca sürekli olarak veliler arıyordu ve bende telefonun sesini kapatmıştım. İki gündür Salvatore bile sana ulaşamıyormuş, bende bugün kendime izin verdim ve bebeğimin durumunu görmek için geldim."
Olduğu yerde derin bir nefes aldı. "İçeri girebilir miyim artık?"
Dawson korkuyla kafasını iki yana salladı. "Hay-Hayır!"diye bağırdı. "Dışarı çıkıp yemek yiyelim."
Cansın,"Yaaa,"diyerek aniden adama sarıldı. Dawson kafasını arkaya doğru çevirip merdivenlere baktı. Cansın kızları görmemeliydi.
Cansın adamın boğazına bir öpücük kondurdu ve,"Çok özlemişim seni ya."dedi.
Dawson kızın beline sarılıp dışarı ilerlerken,"Ben de ben de."dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ya Hep Ya Hiç
Teen FictionDawson ve Cansın'in hikâyesi. *Dikkat yetişkin sahneler içermektedir #1 kumar #1 cinseliçerik