Ya Hep Ya Hiç

10.

Cansın sabah uyandığında ne olduğunu anlaması birkaç saniyesini almıştı.

İlk çıplak olduğunu fark etti.
Sonra bir koltukta olduğunu.
Sonra yanındaki adamı.
Ve onun da çıplak olduğunu.

"Hi!"diyerek ayaklandı. Sevişmişler miydi?
Gerçekten mi?
Bu hatayı nasıl yapardı!

Dawson uykulu uykulu uyanarak,"Günaydın bebeğim."diye mırıldandı.

"Biz!"diyerek ayağa kalktı ve yerdeki battaniyeyi alıp üstünü örttü. "Yattık mı!"

Dawson homurdanarak uyandı. "Evet kesinlikle."

"Peki korunduk mu Dawson!"

Dawson iç çekti. "Evet Cansın, korundum."

Yalandı.
Ama olsundu.

Cansın adamın uykudan yeni uyanan kara gözlerine bakarak kaşlarını çattı. "Doğru söyle!"

Dawson tekrar koltuğa attı kendisini. "İster inan ister inanma."
Cansın ofladı. "Dawson ben seni affetmemiştim. Utanmıyor musun sarhoş kızı kullanmaya! Bu düpedüz ihanet!"
Dawson elini dağınık saçlarına götürüp iyice dağıttı. "Güzel bir ihanetti."

Cansın oflayarak koltuktan aldığı minderi ona attı. "Kullandın beni!"

"Aslında senin beni kullanmana izin verdim, ince bir çizgi."

Eliyle yüzünü sıvazladı. "Ben biraz daha uyuyabilir miyim? Yorucu bir geceydi."

Cansın kaşlarını çattı. "Sen bilerek mi damarıma basıyorsun Dawson!"

Dawson gülümsedi. "Cansın ben uzun zaman sonra ilk defa yaşadığımı hissetmiştim, lütfen güzelim. Bozma bu sefamı."

Cansın oflayarak kalkacakken Dawson aniden koluna yapışıp kendisine çekti. "Hiçbir yere gitmiyorsun, uyuyoruz."
Cansın'ın çırpınmalarını kolaylıkla yok ederek kendisine bastırdı ve ensesinde ki saçları kokladı. "Şu lanet ilacı kullandığın günden beri saçların bir değişik kokuyor."

Cansın göz devirdi. "Doktor verdi, kullanmak zorundayım."

"Evet kesinlikle,"

**

Akşama doğru giyinen kızı gözleri ile yiyen Dawson çok keyifliydi. "Acayip seksisin."dedi.

Cansın,"Acayip iticisin!"diye çığlık attı. "Ben! Seni! Affetmemiştim Dawson! Burada gelip önce seviştik diyor sonra da yanında zorla uyutuyorsun! Dawson bana hiç mi saygın yok?"

Dawson omuz silkti. "Genel olarak bende saygı diye bir duygu yok."

"Orasını görebiliyorum!"

"O zaman niye sordun?"diye pişkince kollarını göğsünde birleştirdi Dawson.

Cansın inanamıyordu. "Ben eve gidiyorum, ne bok yersen ye."

"Acıkmadın mı?"

Cansın durup ona baktı.
Evet açtı.

"Dün yorucu bir geceydi birkaç tur döndük çünkü, sabahtan beri de bir şey yemedik. Saat akşam beş. Bence acıkmış olmalısın."

Cansın önüne baktı."Ben evde yerim."
Kapıya giderek açtığında Dawson bağırdı. "Gitme!"

Cansın açılan kapıda bekleyen yaşlı adama baktı. "Merhaba?"dedi.

Liam sinirle,"Sen de kimsin?"diye sordu. "Bunun orospularından biri misin?"

Dawson oflayarak yerdeki iç çamaşırını giydi."Selam sana Liam. Neye geldin?"
Liam Cansın'ı kenara iterek içeri girdi.
Cansın,"Hey!"diye bağırınca kaşlarını çattı Dawson. "Ne yapıyorsun baba sen ya?!"