Dawson arabadan inerken tedirgindi. Salvatore arkadaşının omzuna elini atıp güven verir gibi sıktı."Korkaklık etme, ödlek diye alay ederim."
Dawson göz devirip omzundaki eli itti. "Pezevenk herif."
Cansın bahçeden görünen adamla kaşlarını çatarak Ilgaz 'a baktı. "Bu ne Ilgaz!?"diye ciyakladı.
Yanında okula yeni giren öğretmen Marlon,"Ne oldu Cansın Hanım?"diye sordu anlamayarak.
Ilgaz ablasının gösterdiği yere bakınca gözlerini belerterek oturduğu yerden kalktı ve kocası ile Dawson'un yanına koştu.
Salvatore karısının sinirli haliyle onlara yaklaştığını görünce,"Sıçtık."diye homurdandı. Dawson,"Hiç sorma."dedi çünkü Ilgaz'ın nefret kusan bakışları kendisinin üstündeydi.
"Ne işi var bu terbiyesiz ahlaksız ve kitapsızın burada!"diye bağırdı kocasına. Sonra Dawson'a döndü. "Defol git evimden!"
Dawson oflayarak,"Pekâlâ, ben gidiyorum."dedi ve topukları üzerinde arkasını döndüğünde Salvatore arkadaşının koluna yapışarak,"Otur oturduğun yerde!"diye bağırdı.
Önündeki Ilgaz'ı yürürken içeriye doğru iteledi. Ilgaz şaşkınlıkla,"Ne yapıyorsun be!"diye ciyakladı. Salvatore,"Sus kız!"diye kızdı.
Önünde Ilgaz ardında Dawson çeke ite ikiliyi salona sokarak,"N'aber Cansın?"diye sordu.
Cansın sinirle,"Yazıklar olsun sana Salvatore."dedi. Dawson'a bakmamıştı bile.
Dawson kaşlarını çatarak sevgilisinin yanındaki lavuğu inceledi. Salvatore'un kulağına,"Beni katil etmek için mi getirdin buraya?"diye sordu.
Salvatore,"Geç otur asabımı bozma."dedi.
Cansın,"Hadi kalk Marlon."diyerek oturduğu yerden ayaklandı. "Gidelim."
Salvatore korumalara,"BU EVDEN KİMSE ÇIKMAYACAK!"diye bağırdıktan sonra karısını itmeye devam edip bir koltuğa oturdu.
Marlon'a bakarak,"Merhaba siz kimsiniz?"diye sordu.Marlon tam kim olduğunu tanıtacakken Cansın sözünü keserek hızla,"Sevgilim."dedi.
Marlon şaşkınlıkla Cansın'a baktı.
Dawson ise gözlerini kısarak sevdiği kadını inceledi. Dirseğini tekli koltuğun kenarına koyup elini çenesine götürerek boynunu kütürdetti. Ilgaz kocasının yapmaya çalıştığı şeyi anlamayarak,"Ne yapıyorsun ya sen?"diye sordu.
Salvatore karısına bakarak,"Sus Ilgaz."dedi.
Sonra duruşuyla bile tehdit saçan arkadaşına baktı. "Sende dur."dedi.
Marlon'a baktığında adamın Cansın'a şaşkın ve hayranlıkla baktığını fark ederek iç çekti. "Marlon, sen benimle gelebilir misin biraz, Ilgaz sen de."Ilgaz oflayarak kocasının ardından giderken Marlon ne yapacağını bilmediğinden adamla beraber ayaklandı ve onları takip etti.
Cansın sinirle,"Nereye ya!"diye kızdı.
Dawson boğazını temizleyerek,"Cansın,"dedi.
Cansın asla sevdiği adama bakmadı. Bakamadı. Bu kadar öfkeli ve kırgınken nasıl bakabilirdi ki?
Delip geçen koyu renk gözlerine, dövmeleriyle ben tehlikeyim diyen kaslı kollarına, geniş göğsüne.Nasıl bakabilirdi?
Dawson derin bir nefes alarak oturduğu yerde dikleşerek,"Biraz konuşabilir miyiz?"diye sordu.
Cansın sinirle fısıldayarak,"Utanmaz."diye konuştu.
Sonra salona birden Salvatore girdi.
Ilgaz'ı oyun odasına kilitlemiş, Marlon'u dışarı attırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ya Hep Ya Hiç
Teen FictionDawson ve Cansın'in hikâyesi. *Dikkat yetişkin sahneler içermektedir #1 kumar #1 cinseliçerik