4.bölüm

176 9 44
                                    

“birbirimiz içinyaratılmış olsak daBirbirimizden ayrı Düştük”

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

“birbirimiz için
yaratılmış olsak da
Birbirimizden ayrı
Düştük”

                   Miracle


Prens her zamanki gibi cadıdan gelecek haberi bekliyordu. Ancak cadı saatler geçmesine rağmen gelmemişti. Prensin sınırı gittikçe artarken, yaklaşan ayak sesleri ile tahttan inip, duvarın iç kısmındaki girintiye saklandı. "Çok kararsızım kraliçe, hangisini tahta geçireceğimi asla bilmiyorum. "
Prensin içini öfkeyle karışık hüzün kapladı, o bugünleri küçüklüğünden beri beklerken babasının bu yapacağından şüphe etmesi onu çok kırmıştı. Prens ilk defa içinde bir duygu hissetti. Ancak bu duygu yerini herzamanki nefrete aldı. Artık babasındanda nefret ediyordu...

"Sana yalvarıyorum lütfen, beni serbest bırak lütfen. Ülkemin bana ihtiyacı var. Halk, annemin tahtta biraz daha durması halinde annemi öldürecekler lütfen."

Gözlerindeki o çaresizliği gördüm.
"Sende prensessin biliyorsun bunların hiç biri benim elimde değil. Elimde olsa seni 1 saniye burada esir tutmam."
Aramızdaki mesafeyi yıkarak ona uzandım. Kolunu tuttum.
"Lütfen bir yol bulmaya çalış. Yalvarırım sana. Benim için değil, babam için değil, sadece ülkedeki mazlum günahsız insanlar için lütfen"
Kolunu tutan elimin üzerine elini koydu.
"Elimden gelen her şeyi yapıcağım. Gece yarısına kadar benden haber bekle" en son dediği cümle buydu hızla odadan çıktı....

Saat gece yarısına geliyordu. Lalisa ile odada oturmuş gelmelerini bekliyorduk. Lalisa'ya durumu anlattığımda ona ve yandaşına asla güvenmediğine dair bin türlü söz söylemişti. Kapının ardından gelen seslerle içimi bir heyecan kaplamıştı. Kapıyı açan jungkook olmuştu. Ardından ise o girmişti. Üstüne giydiği rahat kıyafetlerle ata bineceğini anlamam uzun sürmemişti.
Jungkook etrafa bakıp kapıyı sessizce kapattı. Ve lalisa'nın yanına geçti. Lalisa ona elinden geldiğince nefret dolu bakmaya çalışsa bile bunu beceremediğini itiraf etmem gerekirdi.
"At ile sizi ülke sınırınıza biz bırakacağız. Oradan güvenli bir yoldaşım sizi alıp sarayınıza ulaştıracak. Ancak sakin ve kısa bir yolculuk olmayacağını size haber vermem gerekiyor."

"Sorun değil. Ne kadar sürede varılır? "
Yönelttiğimizi soruya kısa bir süre düşündükten sonra cevap verdi.
"Savaş olduğu için sizi kısa yada ana yollarda götüremeyiz, ormanlık alanlardan gitmemiz gerek. Deniz fazlası ile riskli. Ormanlık en güvenli alan oda en az 3 günümüzü alır." lalisa yanındaki jungkook ile kavga etmeye kısa süreliğine ara verip "ne zaman çıkacağız"
Taehyung lalisa'ya dönüp "yarım saat sonra,insanların uyuduğuna emin olduğumuz bir vakitte çıkmamız çok daha doğru"

Jungkook ise "bunu banada sora bilirdin seni küçük ucube" dediğinde kavgaları kaldığı yerden devam etti.

Taehyung odada ki yatağa oturup düşünceli şekilde uzun bir süre bakışlarını yere sabitledi. Sonrasında bir şeyler mırıldanmaya başladı. Yanına oturduğumda kısık ve etkileyici bir sesle şarkı mırıldandığını duydum.

𝕸𝖎𝖗𝖆𝖈𝖑𝖊 • 𝔗𝔞𝔢𝔫𝔫𝔦𝔢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin