Kim Taehyung "Scenery"
"Hala en iyi parçayı merak ediyorum.
Hala sıradaki hikayede geziyorum.
Seni benim yapmak istiyorum.
Eğer ayak izlerini bırakmassan
seni sıcak tutacağım.
Onu siyah ve beyaz bırakacağım. "Miracle
Kral tahtında şarabını yudumluyordu. Jungkook hızla gelip elindeki şarabı aldı. "Ne yapıyorsun düğününde sarhoş'mu olacaksın?"
Kral güldü "belki o zaman acım azalır. Belki onu unuturum. Kısa süreliğine bile olsa... " jungkook yanına gidip oturdu. "Haklısın ama doğru olan sarhoş olmak değil."
"Doğru olan ne?" jungkook güldü.
"Bilsem kendime uygularım herhalde. Unuttun mu senden 2 hafta sonra benim düğünüm var" Taehyung güldü.
"Sen benim hem sırdaşım, hemde kader ortağımsın. Baksana Aynı kaderleri yaşıyoruz. İkimizde sevdiklerimize kavuşamıyoruz." jungkook'da gülüşüne acıyla karşılık verdi. Sevdiği kıza kavuşamıyordu. Lalisa her ne kadar güçlü gözüksede, içinde yatan kırgınlığı biliyordu, jungkook. Gözünden bir damla yaş düştü. O damlaya eşlik eden dostları çoğaldı. Hepsi sanki bu acıyı terk etmek için hızla firar ediyorlardı, göz pınarlarından. Kral önündeki şarap şişesini alıp duvara fırlattı. Odada ne var ne yok kırdı, döktü. Eline aldığı her şeyi tahtın üzerinde parçaladı. Her şey paramparça olurken taht olduğu yerde dimdik hasarsız duruyordu. Odada kıracak bir şey kalmayınca yumruklarla vurmaya başladı tahta. Bütün yaşananlara sebep olan onu sevdiğinden ayıran tahta yumruklar attı. Elleri kanlar içinde kaldığında yere oturarak ağlamaya başladı. Jungkook ona bu sefer acıyarak bakmadı. Kendiside onunla aynı durumdaydı. İki genç uzun süre oldukları odada ağladılar.
Sevdiklerini düşündüler, geleceklerini düşündüler, farklı bir gelecek düşündüler. Farklı bir hikâye de sevdikleri ile olacaklarını düşündüler.Yaşlı cadı büyük bir kahkaha attı.
Planlarının hepsi eksiksiz işlemişti.
4 aşık ayrı diyarlarda sevdikleri için göz yaşı döküyordu. O göz yaşları yaşlı cadıyı güçlendiriyor, gençleştiriyordu....Jennie'nin anlatımından;
Davetiyeyi lalisanın elinden alıp etrafına baktım. Eğer bu mektubu o gönderdiyse etrafına bir şey yazmış olması lazımdı. Davetiye nin arka tarafında
"Gerçekleşmeyecek bir hayalde açmayacak bir çiçek yetiştirdim." sözlerinin anlamı içimi parçalarken, bu evliliği yapmaya zorunlu olduğunu anladım.
Davetiye nin altında "zaman hiç bir şeyi değitirmiyor, sadece acı ile savaşmayı öğretiyor sevgilim. Beni unut, unutmaya çalış. Ama ben seni asla unutmayacağım. Bana kendim olduğumu hatırlattığın için beni aşk'la tanıştırdığın için teşekkür ederim güzelim. Her zaman aşık olduğum için gülümsemeni yüzünden asla eksik etme. Kimse için ağlama. Özellikle benim için asla ağlama güzelim. Senden tek istediğim benim için sevmeye değilmeyecek, senin sevgine değmeyen adam için ağlama. Seni seviyorum. Güzelim....Göz yaşlarımı hızla sildim. Yüzüme büyük bir gülümseme kondurdum. Lalisa yüzüme anlam vermezmiş gibi bakıyordu.
Onu umursamayıp çocuklarımın yanına gittim. Her şeyi unutarak, onun bana en büyük armağanı olan mucizelerimle, oynadım. Onun kopyası olan oğluma sıkıca sarıldım.Mutlu olabilmesi için tanrıya dualar ettim.
16 yıl sonra;
Jennie yorgun gözlerle ona korkuyla ağlayarak bakan çocuklarına bakıyordu.
Zorlukla konuşmaya çalıştı.
" oğlum, kızım ağlamayın. "
"Anne yorma kendini" Miracle yanıma gelip terli anlımı sildi. Başını göğsüme koyup ağlamaya başladı. Oğlumda diğer tarafıma gelip başını göğsüme gömdü. İkiside hıçkırarak ağlarken gülmeye çalıştım. "Size ağlamayın demedim mi?"
İkisinin ağlaması şiddetlenirken Lalisa ya baktım. Lalisa hemen çocukları dışarı çıkardı. Odada sadece ikimiz kaldığımızda koşarak bana sarıldı. İçimde tuttuğum bütün göz yaşlarımı bıraktım. Lalisa hıçkırarak ağlarken
"Daha daha çok gençsin. Olmaz, hayır daha yaşayacağımız uzun ömrümüz var. Ne demek kalbim zayıfladı." hıçkırarak ağlamaya devam etti."Lalisa çocuklarım sana emanet. Onlara bir zarf bıraktım." elimle çekmeceyi açtım. İçinden iki zarf çıkarttım.
"Bu çocuklarımın Lalisa, buda O'nun, senden son isteğim bunu ona ulaştırman. Biliyorum senin için çok zor, ama sana yalvarırım" beni susturdu.
"Tabiki jennie sen yeterki iste."
Jennie ona büyük bir sevgi ile baktı.
"Bu kısa Hayatımda senin kadar mükemmel,iyi kalpli biriyle tanıştığım için tanrıya şükür ediyorum. ""Bende, bende." kalbime giren sancıyla nefes alamadım. Son duyduğum Lalisa'nın bağırışları, çocuklarımın ağlamasıydı. Sonrası sonsuz karanlık...
Yaşlı cadı, gençlerin acısıyla gençleşirken, ölümünü hazırladığının farkında değildi. Jennie en büyük intikam olarak yaşlı cadıyı öldürmüş, ve onu ucu bucağı olmayan kızgın ateşin içine atmıştı. Artık sevdiği, arkadaşları ve çocukları mutlu olabilirlerdi. Bu büyük savaşı o kazanmıştı. Bu büyük savaşı onlar kazanmıştı. Gülümsedi jennie. Sevdiğinin görmesini umarak. tanrının mucizesi ile kısa bir anlığına göz göze geldiler. İkiside sözünü tutmuştu. Jennie, yüzünden gülümsemesini eksik etmeden gerçek bir mutlulukla sevdiği adama bakıyor, adamsa sevdiğini orada görmenin acısıyla kıvranıyordu.
İkiside birbirini unutmamış, birbirlerine verdikleri sözleri yerine getirmişlerdi.Onların aşkı tarihin tozlu sayfalarına kazınmış, orada kalmayıp dilden dile yayılmıştı.
Mutlu sonlar unutulurdu, ancak mutsuz sonlar her zaman kalpte ve akılda kalırdı....
Yeni bir hikayemin daha sonuna geldim. Geldik. Eğer hikaye ilgi görürse ufak bir süpriz olarak özel bölüm yazabilirim. Sağlıcakla kalın🖤
Kral Kim Taehyung
Kraliçe Kim Jennie
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝕸𝖎𝖗𝖆𝖈𝖑𝖊 • 𝔗𝔞𝔢𝔫𝔫𝔦𝔢
Teen Fictionİki düşman krallık, krallıklarının başına geçmeyi bekleyen iki genç, savaşlar, acılar ve ölümler... Miracle dedi, Kim Taehyung, bizim aşkımıza bir isim verecek olsak bu kesinlikle Miracle olurdu. Başka isim yakışmazdı, başka isim onların aşkını an...