Bölüm 7: Ambulansı Arayın!

12 2 0
                                    

                                  (CEYLİN'İN ANLATIMIYLA)
  
         Kalbimde bir acı vardı sanki, hayatın tüm zorlukları üstüme yüklenmişti. Bir yandan üzgün Belen ve yeni bir hayat kurmaya çalışan annem. İkisini de canımdan çok seviyordum, ikisi de benim için çok özellerdi. Daha önce çalışmadığım bir sınavdaydım sanki. Cevaplar vardı ama ben bilmiyordum...

"Bunlar nerede?" dedi Belen başını sıradan kaldırmadan.

"Bilmiyorum..." dedim tek düze bir ses ile. "Merakta etmiyorum."

"Sen nasılsın Gani, iyi misin?" Belen meraklı gözlerle Gani'ye bakıyordu.

"İyiyim iyiyim, sadece biraz sert vurdu." Gülmüştüm Gani'nin dediğine. Bu Emir manyaktı! Daha ilk günden gördüğü birini nasıl dövebiliyordu? O sırada gözlerim içeriye bakan küçük sınıflardan birine dönmüştü.

"Belen Bolat ve Ceylin Tokgöz'ü Fatih hoca çağırıyor." dedi o çocuk. Belen'e baktığımda bana bakıyordu.

"Hayırdır ne oldu acaba yine?" Omuzlarımı silkmiştim bilmediğimi söylercesine.

"Bende geleceğim." Gani'ye döndüğümde gelmekte ısrar edecek gibi duruyordu. Onunla münakaşaya girmemek için üstelememiştim. Merdivenleri inip Fatih'in odasına girmiştik. İçerisi oldukça kalabalıktı. Hepsi buradaydı!

"Yağmur saçma sapan konuşma yalvarırım! Sen böyle bir şey yapmazsın!" Akın çok sinirli duruyordu. Ne olmuştu da Akın Yağmur'a böyle bağırıyordu.

"Akın ne olur bağırma..." Yağmur'un gözlerinden akan yaşları gördüğümde üzülmüştüm onun için.

"Yağmur'u tanıyamamışız demek ki..." dedi Furkan o sırada.

"Kes sesini Furkan!" Akın tek tek, sinirle dile getirmişti kelimelerini. "Kalbini kırmayayım."

"Kır istersen, bir tek kalbimi değil kafamı kolumu da kır!" dedi Furkan bir anda yükselerek.

"Yeter artık! Hepiniz susun." Bu sefer Fatih yükseltmişti sesini. Emir'e baktığımda gözlerini kaçırmıştı benden. Belen ise bunların olacağını biliyordu da olanları izliyor gibiydi.

"Yazıklar olsun sana..." dedi Akın Yağmur'a. "Beni çok büyük hayal kırıklığına uğrattın." Giderken odanın içindeki herkese tek tek bakmıştı. Kimilerine sinirli kimilerine üzgün...

"Akın yalvarırım yapma, beni tek bırakma." Yağmur göz yaşları ile Akın'a yalvarıyordu. Akın ise çoktan gitmişti. Yağmur'un elleri havada boş kalmıştı. Dilan ise sessiz sessiz duruyordu. Hiçbir günahı olmamasına rağmen o da suçlu durumdaydı.

"Fatih Amca amacım olayı büyütmek değildi..." Yağmur'a kaşlarım çatık bir halde bakıyordum.

"Amacın Belen'i okuldan attırmaktı değil mi?" dedim öne çıkarak. Gani kolumdan tuttuğunda hızla geri çekmiştim. "Senin düşündüğün tek şey kendi çıkarların!"

"Ceylin uzatma!" bu sefer Belen tutmuştu beni.

"Nasıl uzatmayayım Belen? Duymuyor musun dediklerini!" dedim kendimi tutamayarak.

"Ceylin çık dışarı!" Fatih'e dönmüştüm bu seferde. Eliyle kapıyı gösteriyordu bana bakarak. Son kez ters ters Yağmur'a bakmıştım. Akın'dan sonra odadan çıkan ben olmuştum. Sinirle koridorda ilerliyordum. Arkamdan birisi koşuyordu, ardıma bile bakmadan aşağı kata inmiştim. Bilmeden yüzme havuzunun olduğu kısma girmiştim. Kapıyı hızla açmış, kapanmasını beklememiştim.

"Ceylin durur musun?" Bu ses Emir'in sesiydi.

"Yalnız kalmak istiyorum Emir!" dedim tek düze bir ses ile.

ASİ YILLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin