Bölüm 4: Müzik Odası

19 2 0
                                    

                                  (BELEN'İN ANLATIMIYLA)                        
          Yangın var! cümlesini duyduğumda Ceylin'e endişe ile bakıyordum.

"Ceylin sakin ol, bir şey olmayacak!" nefes alışverişleri hızlanmıştı ve hızlanmaya devam ediyordu. "Bu sefer söz veriyorum zarar görmeyeceğiz. Yanlış bir alarmda olabilir." O sırada gömleğinin düğmelerinden bir kaçını açıyordum.

"Neden böyle oldu?" dedi Emir korku ile.

"Okul yandıktan sonra korkmuştu, travma oluştu." dedim Ceylin'in saçlarını arkaya atarak. "Ceylin sakin ol tamam mı?" Elinden tutup sınıftan dışarı çıkarıyordum. Arkamızdan Emir ve Furkan'da geliyordu.

"Emir ben Yağmur ve Akın'a bakmaya gidiyorum. Sen kızlarla kal kaybolmasınlar." Furkan hızla merdivenlerden aşağı inmişti.

"Ceylin iyi misin?" dedi Emir Ceylin'e bakarak. Ceylin başını aşağı yukarı sallamıştı. Pencereden baktığımda kara dumanların yükseldiğini görmüştüm.

"Emir..." dedim başımla dışarıyı göstererek. "Hemen çıkalım!" Ceylin'in koluna dokunduğumda acı ile inlemişti. "Özür dilerim Ceylin, unuttum."

"Tamam, tamam iyiyim." kaşları çatılmıştı acıdan. Ah salak kafam, nasıl unutmuştum kızın kolunun yandığını! "Belen ya bu olaydan da biz sorumlu tutulursak..."

"Saçmalama Ceylin, biz bir şey yapmadık!" dedim sinirle. Emir konuşmalarımıza ne yazık ki şahit oluyordu. "Bak bunları düşünme tamam mı, inan bana hiçbir şey olmayacak." ani bir sinirle Ceylin'e patlamıştım ama onu üzmek istemiyordum. Okulun çıkışına geldiğimizde Yağmur ve Akın ile karşılaşmıştık.

"Furkan nerede?" dedi Emir bir yandan Ceylin'in kolundan tutarken.

"Bilmiyorum abi, görmedik hiç Furkan'ı." dedi Akın.

"Sizi bulmaya gitti ama..." Emir Ceylin'i bana bıraktıktan sonra koridorda koşmaya başlamıştı.

"Sevgilim burada, kızlarla kal. Furkan'ı bulup geleceğiz." dedi Akın sevgilisini tembihlercesine.

"Bende geleceğim!" Yağmur direttiği sırada Akın'ın alnındaki damar belli olmuştu.

"Burada kal Yağmur!" Yağmur tek bir kelime bile etmeden yanımızda kalmak zorunda kalmıştı. Bir süre hiçbirimiz konuşmamıştık. Arada sırada Yağmur derin bir iç çekiyordu o kadar. Okulun bahçesi çok kalabalıktı. Bütün hocalar koşuşturuyordu. Yangının boyutunu bilmiyorduk.

"Akın çabuk su alıp gel!" Bu Emir'in sesiydi. İçeriden gelenlere baktığımda Emir'in kucağında bir kız olduğunu görmüştüm. Yüzü dumandan siyah olmuştu. Arkasından Furkan sendeleyerek, öksürerek geliyordu. Hızla Furkan'ın yanına koşmuştum. Yürüyecek hali kalmadığı için bir kolunu omzuma atmıştım.

"Furkan iyi misin!" dedim telaş içinde. Duvarın kenarına oturtmuştum nefes alışverişlerini düzeltmesi için.

"Ben iyiyim ama kız iyi değil." dedi Emir'in kucağındaki kızı soluk soluğa göstererek. Akın'ın koşa koşa getirdiği suyun bir tanesini ben almıştım Furkan'a içirmek için. Gözlerim Emir'in kucağında gelen kıza kaydığında Ceylin ile Emir'in ilgileniyor olduğunu görmüştüm.

"Gözleri açılıyor!" dedi Ceylin heyecanla.

"Öldüm mü?" dedi yerde yatan kız. Hepimiz gülmeye başlamıştık. Dumandan bayağı kötü olmuştu.

"Furkan sayesinde ölmedin." dedi Akın Furkan'ın yanına gelirken. "Tabii birde Emir'in." O sırada okuldan anons yapılmıştı.

"Sevgili öğrenciler lütfen arka bahçede toplanın, yangını söndürdük." Ceylin'e baktığımda mutluluktan deliye dönmüştü.

ASİ YILLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin