Sayfa 6

2K 61 30
                                    

 Gözlerimi kapattığımda sürekli acaba odada birileri beni gözetiyor mu diye düşünmekten kendimi alamıyordum. Bir süre sağa sola dönüp durdum. Uyuyamıyordum. Dayanamadım ve belki de televizyonun sesinden uyuyamıyorum diye düşündüm. Kapatmak için yorganı kaldırdığımda karşımda havada asılı duran bir kadın gördüm. Bembeyaz bir elbise içerisinde siyah saçları, kapkara gözleri ve korkunç yüzüyle havada asılı vaziyette bana bakıyordu. O kadar çok korktum ki avazımın çıktığı kadar çığlıklar atıp ağlamaya başladım. Karşımda duran şeytani varlık tavandan dört ayak üstünde koşarak üzerime atladı. Hareketsiz sadece çığlık atıyordum. Üzerime çöken şeytani varlık 10 dakika kadar üzerimde öylece hareketsiz bana baktı. Ardından evin dış kapısının yumruklanması ise uykudan uyandım. Gördüklerim tamamen bir rüyaymış. Gecenin bu saatinde kapı çalmasıda hayra alamet değildi. Kalktım ve üzerime bir hırka alıp kapıya gittim. Kapıyı açtığımda karşımda bir kaç yaşlı kadın ve adam vardı. İçlerinde Kamile nine'de vardı. Telaşlılardı. ''Kızım iyi misin çığlıkların köyün içinde yankılanıyordu. Bizde birşey oldu diye çıktık geldik'' dediler. Dayanamadım ve ağlayarak Kamile nine'ye sarıldım. ''Çok kötü rüya gördüm'' dedim. Kamile teyze saçımı okşayıp ''kızım kapat kapını bugün benimle kal'' dedi. 

 Bu kadar korkunun üzerine bu teklif çok iyi geldi. Kapımı kilitledim ve Kamile teyzenin evine gittik. Kadıncağız ne olduğunu anlatmamı söyledi. Bende baştan aşağı tüm olanları yaşlı kadına anlattım. Kamile teyze başını sallayarak ''anladım'' dedi. İçeriden bir bardak su, ufak bir poşet, kağıt ve kalem getirdi. Poşetin içinden baharata benzer koyu renkli tozları bardağa atıp bana içmem için uzattı. Ben uzattığı acılı karışımı içmeye çalışırken kağıda arapçaya benzer bir şeyler yazmaya başladı. Kendisine ''bu yazdıkların dua mı'' diye sordum. Kafasını salladı ve ''evet kızım bu İbranice bir dua. Bunu muska gibi yapıcam. Boynuna asarsın. Seni kötülüklerden korur'' dedi. Garip sembollerle kağıdı doldurdu. Katlayıp odun rafyaya benzer bir iple doladadı. Ardından küçük bir deri parçasının içene koydu. Derinin ortasından ip geçirdi ve deriyi katlayıp dikti. Ardından bana uzattı ve ''bunu sakın boynundan çıkarma kızım'' dedi. Bende kafamı sallayarak onayladım ve taktım. Ardından bana yer yatağı hazırladı. İyi geceler dileyerek kapıyı kapatıp çıktı. Şimdi güzel bir uyku çekme vaktiydi. Ancak uykuya tam daldığım sırada evin içinden gelen bebek ağlaması beni uyanırıyordu. Bir süre ağladıktan sonra susuyor ve ben tam uykuya dalacakken tekrar ağlamaya başlıyordu. Sabahı yarım yamalak uyku ile zor getirmiştim.

FE CİNNİ - MusallatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin