Sinir Hastası- ChanMin

"Senin için"

"Hadi ama ben ondan uzaklaşmaya çalışıyorum o bana yaklaşıyor!" Diye haykırdı Jeongin.

Ertesi gün öğle yemeği vakti gelmişti. Ve olanlar hakkında konuşuyorlardı.

"Uzaklaşmak istemedin ki! Sadece sana yakınlaşsın, ondan uzaklaşıyorsun diye kudursun istedin!" Dedi Seungmin.

"Ve amacına ulaştın." Diye ekledi Felix.

4 genç sohbet ederken Stray Kids alanlarına yaklaşıyordu. Be derler bilirsiniz; iyi insan lafın üstüne gelirmiş.

"Wassup Guys!" Dedi Hyunjin. Ardından Stray Kids, Twin Boys'un yanında ki boş sandalyelere oturdu.

"İzin alsaydınız." Dedi Jisung göz devirerek.

"İzin almamıza ne gerek var bebek!" Dedi Minho.

3 gencin gözleri Jisung'a dönerken, Jisung'un gözleri sonuna kadar açılmıştı.

"Kelimelerine dikkat et." Dedi Jeongin.

"Kelimelerime dikkat etmiyorum." Dedi Minho gülerek.

"Kelimelerine dik-kat et!" Dedü gülerek Jeongin.

Hyunjin ise her boka kıskanan biri olarak kıskançlığı tutmuştu.

Chan ise Seungmin'i izliyordu. Gülerken, yemeğini yerken, konuşurken nasıl bu kadar mükemmel göründüğünü çözemiyordu.

"Hafta sonu evimde bir parti var sizi görmeyi çok isteriz!" Dedi Changbin.

"Bakarız." Dedi Felix gülümseyerek.

Ve Changbin emindi. Geleceklerdi. Gelmezlerse... Kaçırırlardı?

Ertesi gün

Seungmin okul sınırları içerisine giriş yapmıştı. Girer girmez Chan'ı köşeye sıkıştırmış Yeonjun'u görmesi bir oldu.

'Bir dakika-Yeonjun mu Chan'ı sıkıştırmıştı? Sikeyim noluyordu?' Diye düşündü Seungmin.

Koşarak yanlarına ulaştı.

"Napıyorsun Jun?!" Dedi Seungmin.

"Bekle Min bekle, sevgilimi benden ayırmaya çalışmış!" Dedi Yeonjun.

"Senin.. sevgilin mi var?" Dedi Min şaşırarak.

"1 haftadır. Sizin sınıfta ki Soobin." Dedi aklına gelen Soobin ile gülerek Yeonjun.

"Hayırlı olsun. Ama bunu Chan'ın yaptığını nerden biliyorsun?!" Dedi Seungmin.

"Ondan başka kim yapabilir?!" Dedi Yeonjun.

"Sana kaç kere ben yapmadım diyeceğim!" Dedi Chan sinirlenerek.

"Sen yapmasan şuan sen benim yerimde olurdun!" Dedi Yeonjun kendine inanmayarak.

Çünkü herkes bilirdi. Chan sinirlendiğinde, haksız da olsa haklı da olsa döven taraf olurdu. Ama bu sefer atak yapmamıştı. Nedem yapmamıştı ki?

"Buna sen bile inanmadın Yeon." Dedi Seungmin.

"Bırak." Dedi Chan kesin bir ifadeyle.

"Bırak onu Jun. Yapmadım diyorsa yapmamıştır. O yalan söylemez." Dedi kesin bir dille Seungmin.

"Senin hatrına Seung. Seni severim bilirsin." Dedi Yeonjun. Sonrasında ise sinirli bir şekilde oradan uzaklaştı.

"İyi misin?" Dedi Seungmin endişeli bir tonla. Sorarken aynı zaman da bir şeyi olup olmadığına bakıyordu.

"Yanımdasın. İyiyim demek oluyor bu?" Dedi Chan gülümseyerek.

Seungmin başını eğdi ve;

"Neden karşılık vermedin ona?" Dedi Seungmin.

"Kime?" Dedi Chan anlamamış gibi yaparak.

"Yeonjun'a. İtilip kakılan taraf sen olmazdın. Karşılık verirdin. Şimdi niye vermedin?" Dedi Seungmin.

"Karşılık vermemi ister miydin?" Dedi Chan.

"Tabiki de hayır." Dedi Seungmin.

"Bu yüzden vermedim." Dedi Chan.

"Ne? Ama-ama senin sinir hastalığın var? Kendin nasıl kontrol ede-edesin ki?" Dedi Seungmin şaşırarak.

"Aklıma seni getiriyorum. Senin için karşılık vermiyorum. Çünkü karşılık verince kızıyorsun ve üzülüyorsun. Ben ise üzülmene dayanamıyorum." Dedi Chan.

Beğendiniz mi???? Waaaaaa!! Umarım beğenmişsinizdir!!