Affettin mi?

2.3K 257 68
                                    

Ertesi gün ikisi de okula gelmediler. Sadece oturup herşeyin, sorgu sual yapmadan, ellerinden kayıp gitmesini izliyorlardı.

İkisi de kırık, bir o kadar da aşıktı..

Kırılganlığını, siniri ile ortaya çıkarmıştı Chan. İsteyerek yapmıyordu, istemeden oluyordu. Yatağınım üstüne uzanmış, tavanı seyrederek Seungmin'i önceki gün kırıp kırmadığını düşünüyordu. Küçüğü kırmak yapmak isteyeceği en son şey bile olamazdı. Asla zarar veremediği kişiye zarar mı vermişti?

Aslında hayır.. o an herhangi birine ya da birşeye vurup sinirini atmak istiyordu. Bu yüzden Seungmin'i kovmuştu. Ona vurmak istemiyordu..

Keşke sarılsaydı bana, sarılsak geçerdi..

Diye düşünüyordu. Sarılsalardı sinirleri yatışacaktı biliyordu. Ama Seungmin'e izin vermemişti. Herşey bu kadar kolay mıydı? Bu kadar kolay olamazdı..?

Fotoğrafı atan kişi Yeonjun'du. Fotoğrafta yan yana duruyorlardı. Gözlerinde ki parıldama uzak mesafeden bile belli oluyordu. Seungmin ise Yeonjun'un boynuna sarılıyordu.

Ama sanki... hesaba katmadığı birşey vardı..?

Telefonunu eline aldı ve Yeonjun'un instagram hesabına girdi. Ve anında yaptıklarına pişman oldu. Yeonjun'un attığı fotoğrafta saçları kahverengiydi, burada ise pembe. Seungmin'in saçları daha kısaydı, şuan daha uzun.

Yeonjun biliyordu, anlık sinirle Chan bunlara dikkat etmeyecekti. Heryeri yıkmak isteyecekti. Yeonjun zeki biriydi. Chan'ın anlık siniri mantığının önüne geçecekti ve buna dikkat etmeyecekti.

Ve düşündüğü gibi olmuştu. Chan'ın siniri mantığını hiçe saymıştı. Chan ağlamaya başladı, dizlerini kendine çekti. Sorgulamadan nasıl böyle birşey yapabilirdi? Kendini kınıyordu. Seungmin böyle birşey yapmazdı ki zaten. Nasıl inanmıştı?

Ama hala hiçbir şey için geç olmadığı düşünüyordu. Altında siyah eşofman üstünde ise aynı renk bol tişörtü vardı. Üstüne siyah bir hırka geçirip ayakkabılarını giyerek dışarı çıktı. Hızlı adımlarla otobüs durağına geldi. Hemen gitmek istiyordu.

Yaklaşık 10 dakika geçmişti. Otobüsün hala gelmemesine sinirlenip, yürümeye başlamıştı Chan.

Yürümek yetmeyince, koşmaya başlamıştı. Bir an önce evine gitmek istiyordu. Evine gidip çıkışa kadar onu bekleyecekti. Okuldan geldiğinde kendisini görünce ne tepki vereceğini merak ediyordu.

Evinin önüne sonunda gelmişti ama nefes nefese kalmıştı. Kapısının önüne oturup, kafasını kapıya dayanmıştı. 

Seungmin ise kapının önünde ki hareketlenmeti duymuştu. Kapıya yaklaştı ve yavaşça açtı. Tabii kapının önünde oturmuş Chan ile karşılaşmayı beklemiyordu.

"Chan?" Soran bakışlar ile Chan'a bakıyordu.

"Bebeğim, güzelim, herşeyim.. Özür dilerim, nolur affet beni.. Saçmaydı biliyorum, yemin ederim sana zarar vermek istememiştim. Sana zarar vermemek için.." Chan'ın cümlesi Seungmin'in dudakları ile bölündü.

Seungmin tanıyordu sevgilisini. Hatta ondan bile iyi tanıyordu. Ona zarar vermemek için kovduğunu biliyordu. Ama tek bunun için değil. Sinirlerinin dinmesini istemiyordu Chan o an. O yüzden kovmuştu Seungmin'i. Seungmin yaklaştığı an sinirleri dinecekti. Ama buna ihtiyacı vardı. Seungmin bildiği için uzaklaştı.

Ona kırgın değildi, bunu isteyerek yapmamıştı. Sevgilisini iyi tanıyordu. Ve bunun için ona kırılacak değildi. Bunları göz ardı ederek onunla çıkmıştı.

Dudaklarını ayırıp gözlerinin içine bakmıştı Chan'ın. Gözlerinden pişmanlık akıyordu, görebiliyordu. Bu onu mutlu etmişti, sevgilisi hatasının farkına varır varmaz yanına gelmişti.

"Affettin mi?"

"Sana kırılmamıştım ki."

İkili birbirlerine bakarken kıkırdadılar. Ardından biraz daha orada oturup konuyu konuştular. Sonrasında içeri girip film gecesi yaptılar.

Peki ya Yeonjun? O yapmamış mıydı? Ona ne olacak diye düşünüyor olabilirsiniz. Sonra ki bölümde göreceğiz.

Finale yaklaştık.. bu fici cidden çok seviyorum ve final yapasım gelmiyor.. ne yapıcam ama final yapıp yeni ficlerime başlamam lazım onların da konusu çok güzel.. herneyse söz akşam ya da yarın bölüm atacağım. Diğerlerine de atacağım görüşürüz💗

Sinir Hastası- ChanMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin