İsabel yorgun gözlerini araladı. Dünki olaydan sonra yaşamaya bile mecali kalmamıştı. Kendini kirlenmiş gibi hissediyordu, ancak bu doğru değildi. O pis insanlar yüzünden kendini küçük görmem eliydi. Isabel'in bir suçu yoktu. Oysaki Acemiliğini 2. Sırada bitirip keşif birliğine yerleşmişti. Fiziksel anlamda güçlüydü. Ancak bu olanları kaldıramamıştı. Sonra bu düşüncelerinden ayrıldı göz ucuyla onu izleyen Levi a baktı. Sonra bakışlarını hemen tavanı buldu.
"Oi velet ne düşünüyorsun. " dedi. İsabelse. "Hiç, hiç bir şey" diye yanıtladı. Ancak Levi herşeyin farkındaydı. Isabel'in ruhsal anlamda çöküş yaşadığını biliyordu. "Kaptan izninizle biraz dinlenmek istiyorum" dedi. İsabel. Levi başıyla onayladı ve dışarı çıktı. Ancak uzaklaşmadı . Devirin kapısının yanındaki duvara yaslandı. O sıradaisabel ın acı dolu hıçkırıklarını duydu. içer bir göz atınca;sesleri duyulmasın diye azını kapatıp ağlıyordu. Levi bir şey hissetti bu his tanıduktı ama şuan daha fazlasını hissediyordu. Bu his;ölen arkadaşlarının cesetlerini gördüğünde ortaya çıkardı. Ancak Isabel'in acı dolu çığlıklarını sanki kalbine bıçak sokulduğunu hissettiriyordu. Isabel'in yanına gitmeyi çok istedi ama yapamadı. Sinirden ellerini yumruk yapıp sıktı.
Tırnaklarının etine geçtiğini hissediyordu. Ama umursamadı. Osırada hanji Isabel'in yanına, devirin içine girdi. "İsabel daha ıyımısın? " dedi. İsabelse "evet hanji iyiyim. " diye yanıtladı. Hanji Isabel'in gözlerini inceledi. "İsabel sen ağladın mı?! " dedi üzüntü ve sinirle. "Ah hayır hanji, sadece uykusuzluktan gözlerim sulandı. " dedi yalan söyleyerek Levi o sırada hala onları dinliyordu. Sonra hanji de İsabella ya cevap olarak. "Öyle olsun... " dedi. İnanmayarak.
"Neyse hanji ben banyo yapıyım. Hem yorgunluğum da gitmiş olur, bana kıyafet hazırlar mısın? " dedi İsabel. "Tamam, sen git duş al kıyafetlerini getiriyorum. " dedi ve gitti. İsabel duşa girdi. Levi ise boş olan odaya göz gezdirdi ama yerinden kımıldamadı. Hancı 10 dakika sonra geldi. Katlı olan kıyafetleri revir yatağının üzerine bıraktı. Tam o sırada nanaba içeri girdi. "İSA UYANDIM?!?! " dedi telaşla. Hanji ise sakinlikle;"uyandı nanaba, uyandı. "Dedi. Yarım saat kadar oturup dertleştik Erdoğan ancak İsabella hala dışarı çıkmamış5ı. Osırada isabella;
Elindeki lifi her seferinde derisini soracak kadar sert bir şekilde adamın dokundu ğu yere sertçe sürtüyordu. Hae sürtüşündede; " çok kirli, çok çok kirli! " diyordu. O sıra da hanji kapıya vurmaya başladı. "İsabel kaç saattir içerdesin. Bir sorunmu var?! " dedi. Endişeyle. Ancak cevap gelmedi hala mırıldanıyordu. En sonunda hanji kapıyı açtı ve kendini liflemekten kızaran hatta soyulan vücudunu gördü hanji. Elini azına götürüp.
"İ-isabella ne yaptın kendine böyle" dedi. Hemen isabellayı dışarı çıkartmak için. Çıplak vücudu havluyla örttü. İçeri girdiğinde nanaba endişeyle ayağı kalktı.
"Aman Tanrım İsabel kendine ne yaptın! " dedi nanaba. Bu seslerin üzerine içeri girdi Levi Isabel'in böyle paramparça olduğunu görmek onu fazlasıyla üzüyordu. Şmdi ise kendine zarar vermesi Levi için herşeyin bittiği yerdi. "İsabella! Ne yaptı böyle kendine velet! " Levi endişeyle Isabel'in yanına çömelmiş ve yaralarına bakmaya başladı. İsabel ise sanki transtan çıkmışçasına bağırdı. "DOKUNMAYIN BANA! " diye bağırdığında Levi afalladım ve sakince; "sakın ol İsabel güvendesin. " dedi...
🌚🌚🌚🌚🌚
Evet papatyalarım umarım bu kısa bölümü be yenmişsin ızdırap bir azdan topluluğa atacağım mesaja cevap yazarsanız beni çok mutlu edersiniz sizi seviyorum. Sağlıcakla kalın papatyalarım....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Velet ve Yüzbaşı Levi
Fanfictionöyle bir düşman ol ki sonradan dost olmak sana zor gelmesin öyle bir dost ol ki sonradan sana düşman olmak zor gelmesin