pişman mıyım? peki ne için...

216 20 19
                                    

Güneş yüzüme vuruyordu yüzüm ısınırken huylan maya başlamıştım. Hazırlanmak için yatağımdan kalktığımda dün aıto ile olan şeyler aklıma geldi. Ondan hoşlanıyordum.yani sanırım...

Gece yatmadan önce düşünmüştüm ki hemen ani bir kararla teklifini kabul ettim. Bu garipti onu sevip sevmediğimi düşündüm.

Hayır eyer ondan hoşlanmadığımı, ani bir kararla karar aldığımı söylersem incine bilir di. Bende biraz zaman geçmesini ve zamanla ondan hoşlanıcağımı düşündüm. Zamana bırakıcaktım...

Geceden beri içimi kemiren birşey vardı... Levi'nin bakışları. Ona nedensizce ihanet etmiş gibi hissediyordum.
Yüzümedeki sahte bir gülümseme ile yakındım. Bu konuyu biriyle konuşmam gerekiyordu. Nanabayı düşündüm ilk ona desem ne tepki verirdi? Sonra vaz geçtim. Onun bu konularda pekte becerikli oldığu söylenemezdi.

Hanji geldi sonra aklıma. Benim arakamdaydı, ne hatam olursa olsun. Sonra derin bir nefes aldım stresliydim. Lanet ettim kendime tekrardan nekadar aptaldım. Dolabımın karşısına geçtim, kıyafetlerimi çıkartıp giydim. Manevra teçhizatını dikkatlice taktım lavaboya gittim. Acaba yüzüm nasıldı?

Göz altım felan yoktu dün uyuya bilmişim sadece mutsuzdum...bana hep zor gelen şeyi yaptım. Mutsuzken gülümsemeye çalıştım...(eyer İsabella hakkınsaki bilgileri okuduysanız biliyorsunuzdur)

     Odadan dışarı çıktım. Kahvaltı etmek için yemekhaneye indim. Direk gözlerim leviyi aradı. Ama neden sevgilim dururken neden leviyi arıyorum.?

Kendime lanet okudum tekrar ve tekrar...

Bunu yapamam başkasıyla sevgiliyken... Olmaz. Sen böyle birisi değilsin İsabel dedim kendi kendime. Sonra aıtoyu aradı gözlerim ve buldu da yanına ilerledim. "Günaydın canım, sana yer tuttum. " dedi aıto yanındaki boş yeri işaret ederek.

"Sağol canım. " dedim. Sahte bir gülümsemeyle yanına oturdum. Masanın altından elimi tuttu bende buna karşılık ona gülümsedim. Sonra elimi kaldırıp nazikçe öptü. Ve tabağıma yemem için zeytin bıraktı. Kendimi suçlu hissettim... Nasıl onu incite bilirim ki o bukadar kusursuzken...

Ardında yalancı bir öksürük sesi duyuldu. Bu leviyi idi sanırım, sonra kafamı kaldırdım. Evet bu levi idi tahminimce yanılmamıştım. Sonra sordum ona "bir sorun mu var yüz başım? " dedim.

Levi gözlerini devirerek, " tch, Gidin başka yerde ne yapıcaksanız yapın"dedi. Aıtonun sinirlenmeye başladığını gerilen çene kaslarından rahatlıkla anlaşılıyordu.

"SEVGİLİMLE nerde ne yapıcağım sizi ilgilendirmiyor" dedi sevgilim lafını bastırarak. Levi da sinirlenmişti. Çayını sertçe masaya vurdu. "Tch" dedi sadece. Sonra masya sessizlik hakim oldu. Hanjı gerginliği azaltmak için lafa girdi. "Eeee İsabel ilk öpücüğün kiminle ve ne zaman gerçekleşti" dedi kıkırıayarak.

Utanarak konuşmaya başladım"dün aıto ile "dedim.hanji cevabı beğenmeyerek soruyu değiştirdi. " İsa hani senin şu küçükken aşık olmıştun sonra kıskanmıştınya o olayı anlatsana "dedi ve sonra ekledi. " İsabel aşık olunca çok kıskanç oluyor biliyomusunuz "dedi ardı arkası kesilmeyen kahkahalarla. Böyle sorular sorması bendeki gerginliği aldı götürdü ve gerçekten gülümsemeye başladım.

" yaaa hanji"dedim yalancıktan utangaçlıkla. Sonra aıto söze girdi ve gülümsedi "merak etme kıskanç bir tip değilim eskiden hoşlandığın kişileri kıskanmam" dedi. Osırada Levi ya kaydı tekrardan gözlerim niyeyse sınırlıydı çay bardağını okadar sıkıyorduku parçalara ayrılcak gibiydi. Sonra hanji lafa atladı ve tüm dikkatleri üstüne çekti "aıto bilirsin seni severim ama İsabel kıskanç erkekleri sever ve aşırı olmayan kıskançlıklar hoşuna gider" dedi sonra aıto devam etti "olsun beni ben olduğum için seviyor sonuçta" dedi. Ve ben bu konuyu dağıtmak için hanji nin az önce sorduğu soruyu cevapladım. "Tamam kabul ediyorum , hoşlandığım zaman aşırı kıskanç birine dönüşüyorum ama izin verirseniz nedenini anlatayım" dedim. Yalancı sinirle.

Sonra devam ettim "o zaman 12 yaşındaydım o çocuk ilk aşkımdı o zamanlar bana aşırı havalı gelirdi yani kısacası tam bir sempaiydi ben evde oturmuş anneme yardım ediyordum" yutkundum "neyse işte sonra çocuğun sesini duydum bir kıza sesleniyordu ama hiç kızlarla dolaşan bir tip değildi bende bir hışımla cama koştum meğerse bir erkeğe seslenmiş ben yanlış anlamışım.  zaten platoniğiydim pekte bir şey olmadı. " dedim.

Hanji kahkaha atmaya, pardon anırmaya başlayınca tüm yemekhane bize baktı. "Ne sen ciddimisin İsabel çocuğu sırf bir kız adı söylediğini sandığın içinmi kıskandın HAHAHAA" dedi hanji. "Yaaa hanji ne yapayım kıskandım işte. "Biz böyle eylenceli sohbetler ederken Levi bize delici bakışları atıyordu.

.
.
.
.
.

" Evet askerler şimdi atınıza yön vermek için dikkat edin"dedim Erwin ın yanında çalışan bir asker yanıma geldi ve, "on başım komutan Erwin sizi toplantı salonuna çağırıyor bu akşamki buluşma için" dedi. "Tamam sağol sen gidebilirsin " dedim. Bende toplantı alanına yol aldım.

İçeri gidim içeride Levi, hanji ve Erwin vardı hızlı adımlarla içeri girip kapıyı kapattım.

"Eeee ne oldu benimi özlediniz" dedim alayla Erwin ile aramız iyiydi bir ağebey gibiydi sürekli şakalaşırdık.
"Ne demezsin" dedi sırıtarak. Masada boş olan bir yere geçtim"Eeee ne oldu niye çağırdın beni buraya? " senin benli konuşurduk bı durumdan rahatsız olmazdık. "Biliyorsun bir saat sonra diğer ülkelerin askerleriyle bir buluşma yapıcaz" dedi Erwin"e yani biliyorum bu konıda beni alakadar eden şey ne? " dedim. "yani kısacası burada senin kalman lazım Levi ve hanji hariç en güvendiğim kişi sensin burada kalıp bir sıkıntı ve sayre olursa bize haber vermen gerek"dedi.

" iyi hoş güzelde tek başımamı olacağım? Hemde koca birlikte"dedim.levi söze girdi. "Ne o velet çok mu korktun." dedi. "Hayır tabiki koca askeriyeyi tek başımamı koruycam"dedim. erwin " hayır birkaç askeri kapıya bırakıcaz bir saldırı olucağını sanmıyorum"dedi. "Anlıyorum neyse konuşmanız bittiyse ben gidiyorum " dedim. "Tamam gidebilirsin" dedi Erwin.

Dışarı çıkınca direk sinsice sırttım "kuzuyu kurda emanet ediyorlar ben siz gidince mutfağı karıştırmaz mıyım" dedim ellerimi birbirine sürttüm ve odama gittim.
.
.
.
.
.
.
.
Bir kaç saat sonra herkes gitmişti mutfağa gittim ve yemek için bir şeyler aradım bulamıyınca Levi'nin çaylerından alıp kendime çay yaptım muhtemelen çaylarından içtiğimi görse içtiğim çayı burnumdan getirirdi . Bende yokluğunu fırsat bilip çayını içtim. Mutfakta durmaktan sıkılınca hava almak için kapıya çıktım. BİR DAKİKA NE NÖBET TUTAN ASKERLER NEDEN YERDE! hemen nabızlarını kontrol etmek için yanlarına eğildiği m'de biri beni arkadan boğmaya çalıştığını fakat ettim.

Ne kadar debelenirsem debeleniyim., ellerinden kurtulamadım. Bir süre sonra gözlerim kapanmaya başladı son duyduğum şey,

"İyi uykular prenses... " idi.

❊❊❊❊❊❊❊❊

Evet papatyalarım bu bölümün de sonuna geldik umarım beyenmişsinizdir bu arada bana İsabel dermisiniz. Derseniz çok mutlu olurum eyer kitabımda olmasını istediğiniz şeyler varsa yazabilirsiniz. Sizi sevdiğimi unutmayın. Ve eyer bir sıkıntınız sorununız ve sahte varsa sizinle dertleşmek isterim hiç bir zaman yanlız değilsiniz yanlız olduğunuzu düşündüğünüzde İsabel yani ben ve kitaplatım her zaman burada olucak. Hoşca kalın papatyalarım...




977 kelime














Velet ve Yüzbaşı LeviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin