Blindfold, VICTON:
[Ben şimdi bu konuyu nasıl açıklayacağım?]
[Önce sonu okuyun sonra bölümü okuyun. <3]
Han Seungwoo:
𓆗 Sıcak bir gün, Seoul sokaklarında gezinirken dükkanlardan birisine rastladın.
𓆗 Tam dükkan denemez, küçük bir tarotçuya benziyor.
𓆗 Ne olduğunu anlayamadın ve arkadaşının çekiştirmesiyle diğer dükkanlara baktınız.
𓆗 "Aklın o falcı da kaldı değil mi?"
𓆗 "Hayır, merak ediyorum sadece... Nasıl bir yer..."
𓆗 "Sıradan bir falcının nesini merak ediyorsun anlamıyorum."
𓆗 "Orası sıradan bir yer değil, oraya gitmemiz gerek."
𓆗 Arkadaşını çekiştire çekiştire dükkanın önüne götürdün.
𓆗 "Sen gelmek istiyordun, girsene içeri."
𓆗 Yanınıza yakışıklı bir oğlan geldi.
𓆗 "VICTON Fal ve oyun evine hoşgeldiniz!"
𓆗 "Fal ve oyun evi?"
𓆗 "Ahah! Bizim söylediğimiz her şey çıktığı için sizinle önce küçük oyunlar oynuyoruz!"
𓆗 "Nasıl oyun bunlar?"
𓆗 "Monopoly gibi düşünün efendim! Sizle oynuyoruz!"
𓆗 "Pekâlâ, en fazla ne olabilir ki?"
𓆗 "Şu kapıdan gireceksiniz efendim!"
𓆗 Siz içeri girdiniz ve arkadan çocuk size seslendi.
𓆗 "Buraya giren çıkamıyor, efendim! Hahahahahahahah!"