BÖLÜM 63

11.4K 899 114
                                    

Merhaba. Kısa bir bölümle gelebildim ama devamı ara açılmadan gelecek. Bazı sebeplerden devamını yazamadım.

Bölümü yazarken İlyas Yalçıntaş - Rüzgarım Seninle Esse dinledim, size de öneririm.

İyi okumalar...





Sevda, bir asinin boynunu ne kadar eğebilirdi, bilinmez fakat dağları bir bakışına kül ederdi.

Emir, iki gündür göremediği İpar'ın özlemiyle yanarken yine de kadının sözünü dinlemeye çalışıyordu. Yoğun olan işlerini gündüzleri hallediyordu ve geceleri uyumaya çalışıyordu, her ne kadar çok başarılı olamasa da...

Bilgisayardaki hesaplamalarının neredeyse sonuna geliyordu ve artık şantiyeye giderek ustalara gerekli bilgilendirmeyi ve her gün de kontrollerini yapmalıydı. Bu süreçte İpar'ı daha az görmekten, söylemekten çekinmeyeceği kadar, korkuyordu.

Kapısı vurulduğunda kızarmış gözlerini bilgisayardan çekmeden, "Gelin." dedi ve kapının sakince açılmasıyla bakışlarını bilgisayardan çekti. Barın ya da Haluk kapıyı böyle açmazlardı. İçinden kapının arkasındaki kişinin İpar olması için dua etti.

"Müsait miydin, birkaç sorum vardı sana." diyerek açtığı kapıdan giren Melis'le Emir, heyecanla birbirine bastırdığı dudaklarını düzelterek başıyla onayladı. "Bize kahve de getirdim."

Emir, Melis'in sesindeki tınıyla bilgisayara çevirdiği bakışlarını kadına çevirerek kaşlarını çattı, üstüne giymeye çalıştığı tatlı haller fazla yapmacık görünüyordu.

Emir masasının üstündeki yarım kalan ve soğumuş çay bardağını tutarak Melis'e sakince tebessüm etti. "Ben çay içiyorum, teşekkürler." Eliyle önündeki koltuğu göstererek, "Buyurun, sorularınızı yanıtlayayım." dedi ve kadının hızlı adımlarla önündeki koltuğa oturmasını izledi.

"Sen diyeceğim artık, sonuçta o kadar iş yapıyoruz." derken samimi olduğunu düşünerek gülümseyen Melis, önündeki sehpaya bıraktığı iki kahve fincanından birini alarak bacağını diğer bacağının üstüne atarak mini eteğinin biraz daha yukarı sıyrılmasına sebep olurken bundan keyif duydu.

Emir kadının yüzündeki gülümsemeyi görerek bakışlarını çekerken, mavilerini bilgisayar ekranına sabitledi. "Melis Hanım, biraz yoğunum. Sorularınızı çözelim, hepimiz işimize bakalım."

Melis elindeki fincanı sakince sehpaya bırakarak yılmadan yüzüne kondurduğu tebessümle yanında getirdiği dosyayı çıkardı. "Sizin yazdığınız bütçeyle benim çizdiğim banyoları yapmamız mümkün değil. Barın Bey, halledeceğimizi söyledi fakat ben planladığım şeyleri değiştirmek istemiyorum."

Emir ifadesiz tutmaya çalıştığı yüzünü bilgisayardan çevirmeden, kadının gözlerine bir an bakarak dosyayı almak için elini uzattı. Kadının saçma bir bahaneyle odasına geldiği çok anlaşılırdı.

Melis'in dosyayı uzatmak yerine oturduğu koltuktan kalkarak yanına yürüdüğünü gördüğünde bilgisayardaki dosyayı kaydederek kapattı ve kadının dosyayı masasına bırakmasını kaşlarını çatarak bekledi.

"Buyur." derken Melis'in sesindeki cilveli ton, Emir'e rahatsız edecek kadar itici geliyordu. "Bence orta yolu bulabiliriz."

Emir dosyayı masasında biraz ileri iterek Melis'e baktı ve sakin tutmaya çalıştığı sesiyle konuştu. Lisedeyken İpar'ı üzdüğü için kadına sinir oluyordu ve bunu aşması epey bir süre alabilirdi. "Ben inceleyip size dönüş yaparım. Başka sorunuz yoksa müsaadenizle."

KALP YANGISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin