Selamlaaar❤️
(Kat 3'ün texting hali diğer tarafta burada da yeni versiyonunu yayınlyacağım ve ilk bölümü sizlere getirdim🤍)
iyi okumalar
***
Tuna'dan
Elimde poşetlerle şikayetlenerek evimin olduğu sokağa girdiğimde oturduğum apartmanın önünde içi eşya dolu bir kamyonet vardı. Birkaç tane adam da eşyaları binaya taşıyordu. Yüksek ihtimalle yan dairem kraya verilmiş olmalıydı. Beş katlı apartmanın tek boş dairesi oydu. Geçenlerde ablama tutmak istemiştim orayı ama kabul etmemişti. Çok sürmeden başkası tarafından tutulmuştu demek ki.
Eski bina olmasına rağmen özellikle öğrenciler olmak üzere bu binaya epey talep vardı maalesef. Gerçi ben taşınalı da ortalama iki ay falan olmuştu ama binanın sessizliğinin sürmesini istiyordum bir süre. En azından benim olduğum katın sessizliği beni mutlu ediyordu.
Kapıya kadar geldiğimde eşyaları taşıyan adamlara selam verip üçüncü kata kadar çıktım. Tahmin ettiğim gibi karşı daireye taşınılıyordu. Kapısı açıktı ve içeriden müzik sesi geliyordu. İşte bu manzara bana ileride çıkaracakları sorunun ilk işaretiydi sanırım.
Kapının girişindeki kolilerin üzerinde garip oyuncaklar ve renkli tablolar vardı. Kaç çocuklu bir aileyle karşı kaşıyaydım acaba.
Cebimdeki anahtarı çıkarıp kapıyı açtım ve evime nihayet girebildim. Elimdeki poşetleri alelacele mutfağa koyup salonumdaki uzun koltuğa bir güzel yayıldım. Halihazırda çalmaya devam eden şarkı huzurumu kaçırıyordu ama onlar taşınana kadar idare edebilirdim sanırım. En azından akşama kadar sessiz kalabilirdim. Şimdi dinlenip akşam ders çalışmaya devam edecektim çünkü.
Ablam birkaç gün sonra geleceği için evi öylesine bir topladım. En yakın arkadaşlarım olan Ekin ve Eren'i eve ders çalışmaya çağırdım fakat Eren önemli bir işi olduğunu ve gelemeyeceğini söylemişti. Ekin ise yarım saat sonra evdeydi. Dersten önce, onun da eve girerken gördüğü manzara üzerine huzursuzca konuştu. "Bak normalde dersten falan hiç hoşlanmam bilirsin,"
"Oo Ekin, deme öyle sen bayılırsın ders çalışmaya." Dedim dalga geçerek.
O bana göz devirse de yine de konuşmaya devam etti. "Ama senin zorunla da olsa çalıştığım dersler sayesinde geçtim çoğundan. Bu sene bunu başaramayacağız diye korkuyorum brocum."
"Niye lan?"
"Bu sesle ne zamana kadar mücadele edeceksin allasen? Daha ilk günden böyleyse bunlar sen daha çok çekersin bunlardan." Bunları söylerken gayet ciddi görünüyordu ama benim içim gayet rahattı.
Bu sefer ben güldüm. "Bir polise bakar Ekin, şu sınav zamanlarında onları mı dinleyeceğim ben? Şimdilik sessizliğimi koruyorum sadece." Elimi dizlerime vurarak ayağa kalktım. "Hadi kalk da başlayalım artık."
Beraber, sese rağmen de olsa iki saat çalışmamız ardından Ekin eve gitmeyip bende kaldı. Ertesi gün okuldu, part time işti derken eve gelmem geceyi buldu ve bu iki hafta boyunca böyle sürüp gitti. Okula başladığım yıldan itibaren olduğu gibi yani.
Sınavlarımıza bir hafta kala çalışmalarımızı arttırıp artık daha yoğun bir döneme girmiştik. Part time işlerimden bile izin almış öylece tüm günümü evde geçiriyordum. Hem bize verilen projenin maketiyle uğraşıyorduk hem de sınavlara çalışmaya çalışıyorduk. Eren saat yedi civarı evine gitmiş Ekin ise son zamanlarda alışkanlık etmiş gibi bir köşede yorgunluktan bayılmış kalmıştı. Bende hâlâ yarısına anca ulaştığımız maketin ince işleriyle ilgileniyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kat 3
Novela JuvenilSiz: Şu müziğin sesini biraz daha açarsanız polisi aramak zorunda kalacağım. Daire5: ? Siz: Gayet açıklayıcı konuştuğumu düşünüyorum. Daire5: Siz kimsiniz pardon? Siz: Yan dairenizde oturuyorum hanımefendi. Numaranızı yöneticiden aldım. Daire5: Ee...