4.Bölüm

536 34 10
                                    

-duzenlendi-

İYİ OKUMALAR

-4.Bölüm-

Akşam olmuştu. Hiçbirimiz psikolojik olarak iyi değildik, hepimiz dik durmaya çalışıyorduk ama bu imkansız gibiydi, Bora ile bahçede uzun süre ağlamıştık. Daha sonra içeri girmiş savaş'ı kurtarmanın yollarını aramaya başlamıştık.

Büyü ile bir sürü ülkeden bir sürü kitap getirmiştim ama henüz bir şey bulamamıştık.

"bunda da bir şey yok"

Savaş elinde ki kitabı kapatıp okuduklarımızın yanına koydu. Yeni bir kitap alıp yanımıza gelecekken sendelemişti. Düşmemek için duvara tutunduğunda endişe ile yanına gittim.

"savaş iyi misin?"

"evet, sadece başım döndü" Gece elini savaş'ın alnına koydu

"ateşi var ince şeyler giydirin" Ateşi vardı. Biz hiç hasta olmazdık. Oysa şimdi savaş hastaydı hem de çok

Ege kurt hızıyla savaş'a bir tişört getirdiğinde onu koltuğa oturttuk. Gece telefonunu çıkarıp bir şeyler yapmaya başladı.

Savaş başını bile sabit tutamıyordu. Son günlerde yorulmasının nedeni buydu. Bora savaş'ın kazağını çıkardığında yaralarına baktım. Artmıştı. Daha da artacaktı

Bora dikkatlice kısa kollu ince tişörtü savaş'a giydirdi. Boynunda ki yaralar ortadaydı

"sen daha fazla hareket etmiyorsun"

Savaş'ın itiraz etmeye bile hali yoktu. Yavaşça koltuğa yatırdık. Odasından yastık getirip başının altına koydum.

"alnına soğuk bez koyarsak ateşi daha hızlı düşermiş" Gece telefonu bırakıp mutfağa gitti

"o insanlarda işe yarar ben sadece üşüyorum"

"seninde onlar gibi ateşin var savaş"

Ege'yi onaylarca başımı salladım. Gece elinde ki kova bezle gelip savaş'ın yanına oturdu ve itiraz etmesine izin vermeden bezi alnına koydu. Savaş irkilerek gözlerini kapattı

"bu kadar soğuk olmasa olmaz demi?"

"soğuk değil sadece ateşin var" Gece'nin lafı ile savaş ağzına görünmez bir fermuar çekti. Hepimiz araştırmaya döndük

"bende araştıracağım"

"olmaz sen hastasın yatacaksın"

"ama Melez'im"

"hiç Melez'im falan yok al telefonunu oyun oyna ama araştırma yapmak yok"

Telefonunu ona uzattığımda oflayarak aldı. Bizde kitaplara döndük. Umarım onu kurtaracak bir şey buluruz

Delirmeme az kalmıştı. Hiçbir şey bulamamıştık. Onu kurtarmanın hiç yolu yoktu. Fazla çalıştığım için başım zonklamaya başlamıştı.

Saat sabaha karşı 4'tü. Herkes çok yorgun olduğu için onları uyumaya göndermiştim. Savaş akşamdan beri koltukta bir uyuyor bir uyanıyordu. Hala biraz ateşi vardı.

Kitabı kapatıp yanına gittim. Alnında ki bezi değiştirip alnına yapışan saçlarını kenara çektim

Yaraları boynunu sarmaya başlamıştı. Çok hızlı yayılıyordu. Kitaplara geri dönecekken savaş sayıklamaya başladı. Yerden kalkıp yanına oturdum.

"Aden” kabus görüyor gibiydi sesi, zor çıkıyordu. üstüne örttüğümüz ince battaniyeyi sıkıca tutuyordu. “Aden gitme" Ateşi olduğu için bugün 5 kere kâbus görmüştü. Yanına gidip tekrar ateşini kontrol ettim. Artmıştı

Melez'imHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin