6.Bölüm

354 23 4
                                    

-düzenlendi-

İYİ OKUMALAR

Savaş'ın dönüşümünün başlaması ile deri ceketimin cebinden büyü kitabını çıkardım. İkimizde aynı anda büyüyü yapmaya başladık

Daha önce hiç dolunayda dönüşmemiştim o yüzden nasıl acı çektiğini anlayamazdım. Melez olduğum için istediğim zaman acısız bir şekilde dönüşebiliyordum. Kim bilir nasıl canı yanıyordu.

Savaş tekrar acı içinde bağırmıştı. Büyüm bir işe yaramıyordu

Ona bakamıyordum. Gözlerim çoktan dolmuştu ve yaşlar akmaya başlamıştı. O her bağırdığında benim içimden bir şeyler kopuyordu.

Savaş'ın acı çığlıkları ormanda yankılanıyordu. O kadar çok canı yanıyordu ki kendini kasıyordu bu da dönüşümünü engelliyordu

"söyle ona kendini kasmayı bıraksın"

Şuan o şerefsizin burnunu kırmamak için kendimi çok zor tutuyordum.

"savaş kendini kasma daha çok canın yanacak"

Savaş belli belirsiz başını sallamıştı. Sağ kolu ve diğer ayağı aynı anda kırıldığında savaş güçlü bir şekilde bağırdı

Sadece beli kalmıştı sonra bitecekti. Savaş'ın beli de kırıldığında önümde kocaman bir kurda dönüştü. Simsiyah tüyleri vardı. Hala acı içinde hırıltılar çıkarıyordu. O adam büyüye devam ediyordu ve bu da savaş'ın canını yakıyordu.

O adam büyünün son sözlerini söylediğinde savaş son kez acı içinde bağırdı. O kadar güçlü bağırmıştı ki kulaklarımı kapatmak zorunda kalmıştım

Savaş bir anda yere düştü ve insan formuna döndü. Hızla yanına koştum. Yere çöküp başını dizlerimin üstüne koydum. Kollarında ki yaralar gidiyordu. Olmuştu. Kurtulmuştu

"savaş başardın sevgilim oldu"

Gözlerini yavaşça açıp bana baktı. Çok yorgun görünüyordu. Saçlarını geriye çekip alnından öptüm.

"savaş!"

Bağırma sesleri ile arkama baktığımda bizimkiler koşarak buraya geliyorlardı. Yanımıza geldiğinde hepsi yaralarına baktı

"ne oldu şimdi bitti mi?"

Ege'nin sorusuna gözyaşları içinde gülerek başımı salladım

"bitti, kurtuldu"

Onlar sevinçle birbirlerine bakarken ben etrafıma baktım. O adamı arıyordum gitmişti. Ödememesini sabaha karşı alacaktı. Oğlunun nasıl olduğuna bakmadan gitmişti

"eve götürelim hem dönüşüm hem büyü onu çok yordu"

Ege ve bora onu kaldırdığın gece yanıma gelip elini bana uzattı. Gülümseyerek elini tuttum ve ayağa kalktım

"bu beladan da kurtulduk"

"kurtulduk"

Kurtulmamıştık. Daha yeni başlıyordu. Benim için zor kısmın devam ettiğini biliyordum. Korkuyordum. Buz gücümün alınmasından çok korkuyordum.

Yine de mutluydum. Savaş iyiydi. Ölmemişti bizi bırakmamıştı

Hep birlikte eve geri dönmüştük. Savaş'ı direk odasına çıkardılar. Onlarda çok yorgun görünüyordu. Dolunay her zamanki gibi zor geçmişti

"sizde dinlenin bende ortalığı toparlayıp yatarım"

Hepsi iyi geceler dedikten sonra gülüşerek yukarı çıktılar. Onlar gidince dağınık olan eve baktım

Büyü gücüm ile evi düzenledim. Salonda ki koltuklara oturup ellerime baktım. Başımı tavana kaldırıp son kez buzdan kristaller oluşturdum. Parmaklarımın arasında buz kristallerimi gezdirmeye başladım.

Beni ben yapan buz gücümden ayrılacaktım. En güçlü tarafımdı o benim. Nasıl yaşayacağımı bilmiyordum

Gözlerim dolmuştu. Çok korkuyordum. Dizlerimi kendime çekip sessizce ağlamaya başladım.

...

Telefonum titrediğinde
gözyaşlarımı sildim. Telefonu çıkarıp baktığımda o mesaj atmıştı. 20 dakika sonra aynı ormana çağırmıştı

O orman bir iki saat önce savaş'ı kurtarmıştı şimdi ise benim çöküşüme şahit olacaktı. Yerimden kalkıp yukarı çıktım.

Bu büyünün nasıl yapılacağını bilmiyordum tek bildiğimin canımın çok yanacağı ve güçlerimin benden gideceğiydi

Odama girip üstümü değiştirdim. Cadı tarafımın ölümüne hazırlanıyordum. Kendi odamdan çıkıp savaş'ın odasına girdim. Uyuyordu. Sabah'a eski haline dönecekti. Yanına yaklaşıp saçlarından öptüm

"senin için her şeyi yaparım sevgilim"

Odadan çıkmadan önce kitabı açıp savaş'a uyku büyüsü yaptım. Tavana ise buzdan gökyüzü yaptım. Büyük ihtimalle güçlerim alındığında yok olacaktı. Savaş'a son kez bakıp Yavaş adımlarla odadan çıktım.

Bu işlem çok riskliydi. Eğer yeterince güçlü değilsem bedenim bu büyüyü kaldıramaz ve ölürdüm.

Evden çıkıp ormana gittim. Biraz ileride onu gördüm yanında ki adam ile bir şey konuşuyordu

Beni görünce yüzünde ki pis sırıtma büyüdü

"hoş geldin artık şu ödememi alayım"

Pis bir şekilde kahkaha attığında onu öldürmemek için kendimi zor tuttum

"başlayalım mı?"

Diğer adamın sorusu ile ona döndüm ve başımı salladım

"yalnız uyarayım bu canını çok yakacak"

Savaş için her şeyi yapardım

"şu zincirlerle el bileklerini bağla"

Bağlanmaktan nefret ederdim. Yavaş adımlarla oraya gittim. Zincirleri bileklerime taktım. Derin bir nefes aldım. İçimden sürekli ' savaş için' diyordum

Elinde bir şırınga ile geldi. Ne olduğunu sormama izin vermeden boynuma sapladı ve içinde ki sıvıyı enjekte etti. Yavaş yavaş canımı yakıyordu.

"hazır mısın?"

Başımı evet anlamında salladığım ellerini kaldırdı ve büyülü sözleri söylemeye başladı. Bedenime saplanan acı ile çığlık attım

Çok canım yanıyordu. Tüm bedenim cayır cayır yanıyordu. Gözümden yaşlar akmasına engel olamıyordum.

Yeniden büyülü sözler söylediğinde bu sefer canım daha çok yanmıştı. Ölmek isteyeceğim bir acıydı. İçimde bir şeylerin koptuğunu hissediyorum

...

Büyü bittiğinde kendimi yere bıraktım. Hareket edecek halim yoktu. Gözümden yaşlar akmaya devam ediyordu. Buz gücüm gitmişti. Artık cadı değildim. Bileğimde ki zincirlerin çıktığını hissetmiştim. Gözlerim kapanıyordu.

"benim işim bitti ama kız fena yoruldu"

"umurumda değil sen git sonra konuşuruz"

"onu burada mı bırakacaksın"

"evet, beni ilgilendirmiyor ne yaparsa yapsın" Bunlar duyduğum son sözlerdi. Koca bir karanlık beni içine çekmişti.

SON


Melez'imHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin