¹³

298 30 79
                                    

Merhabalar ben geldim... Uzun zamandır beklediğinizin farkındayım, özür dilerim. Biraz iyi hisseder hissetmez bölüm yazıp, attım.

Bazı cinsel kısımlar olacak "*" şeklinde belirteceğim, okumak istemeyen geçebilir.

Desteklerinizi ve fikirlerinizi lütfen eksik etmeyin...

***

Kim Seokjin'in Anlatımıyla

Üstümüzdeki bakışlara aldırmadan sırtımı Namjoon'un göğsüne yaslayarak telefonu ile oynayan Yoongi'nin baldırına sağlamından bir tekme geçirdim. Beni hiç takmıyordu saygısız velet! Ondan büyüktüm! Namjoon'un gülüşü Yoongi'nin homurtusuna karışınca bende kıkırdadım.

"Ne var be!?"

"Saygılı ol, ben senden büyüğüm!"

"Ay farkıyla!"

"Fark etmez."

"Efendim Seokjin hyung~"

Gülerek karnımı okşayan eli kavradım ve derin bir nefes çektim kokusundan. Parmaklarımızı iç içe geçirerek heyecanla dudaklarımı ıslattım. Çok güzeldik, o kadar uyumluyduk ki... Sanki diğer yarımı bulmuştum. Başparmağı nazikçe elimin üstünü okşadığında sertçe yutkundum. Pekâlâ dikkatim dağılmadan aklımdaki şeyi söylemem lazımdı.

"Gezi var."

"Ee?"

"Sende geleceksin?"

"Otu böceği çekmek için para ödemeyeceğim!"

"Geleceksin! Hem Jimin'de geliyor. Odalar dört kişilik olacakmış. Eğer sen gelirsen daha rahat oluruz."

"Bu kadar da dürüst olunmaz."

Gülerek başımı geriye attım ve Namjoon'un çenesine küçük bir buse bıraktım. Farkındaydım, herkes bizi konuşuyordu ama hiçbiri umurumda değildi. İlk başlarda hareketlerime Namjoon için oldukça fazla dikkat ediyordum. Ta ki Namjoon beni çok güzel bir şekilde uyarana kadar. Ah, onun uyarma şeklini çok seviyordum. Her neyse konumuz bu değildi.

"Sadece... Ne olur sen de gelsen?"

"Seokjin, gerçekten istemiyorum... Evde yatıp tüm gün uyumayı planlıyorum."

"Şişko olacaksın artık yatmaktan."

"Ben kilo almam!"

"Bütün okul sizi konuşuyor!"

Bakışlarım yanakları koştuğundan dolayı kızarmış şirin çocuğa kaydı. Benim hoşnut olmadığımı bildiği için Namjoon'a çok yakın davranmaması ona karşı olan tüm duvarlarımın yıkılmasına neden olmuştu. Aşırı derecede tatlı ve sempatik bir çocuktu. Ayrıyeten aşırı derece de anlayışlı. Bakışlarımı merak içinde Joon'a çevirdim fakat onunda umurunda değildi ki alnıma sıcak bir buse daha bıraktı. Gülerek omuz silktim ve konuştum.

"Anlaşılan bu durum ikimizin de umurunda değil."

Jimin yanağını avuç içine yaslayarak burukça gülümsedi. Bizim adımıza her ne kadar seviniyorsa kendi adına da bir o kadar üzülüyordu. Bunu o söylemese bile fark ediyordum ki fark etmemek imkânsızdı. Sürekli bizi izliyor, bazen de dalarak derin derin nefesler alıyordu. Anladığım kadarıyla bazı şeyleri kendi içinde bile aşamamıştı.

"Sizi böyle görmek çok güzel... Her şeye ve herkese rağmen özgürce birbirinize dokunmanız, birbirinizi sevmeniz güzel hissettiriyor olmalı. Çok cesurca..."

Yağmur Adam ve Yağmur Çocuk (Namjin)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin