Yağmur Adam ve Yağmur Çocuk (Namjin)

¹²

Merhabalar ben geldim!

Desteklerinizi ve fikirlerinizi lütfen esirgemeyin...

***

Kim Namjoon'un Anlatımıyla

Gözlüklerimi çıkararak bakışlarımı birkaç sıra ardımda oturan bebeğime çevirdim. Normalde beni izlerken yakaladığım adamı uyurken görmek kaçlarımın çatılmasına neden oldu. Normalde okulda hiç uyumazdı, bugünde bir garipti zaten. Bana karşı soğuk gibiydi... Endişe ile yutkunarak beni uyaran hocadan başımla özür diledim.

Belki de dün yaptığım şey... Hızlı olmuştu. S*ktir! Haklıydı... S*ktir! Ona ilk günden ağız işi vermiştim. Belki de onu kandıran bir pislik olduğumu düşünüyordu. Sonuçta kim kime ilk gün ağzı işi verirdi ki? 

Tanrım sadece ona teşekkür etmek istemiştim.

Ağız işi vererek mi seni s*k kafalı?

Onu hayran olduğumu belirtmek istemiştim! Ayrıca mesajlarda beni sürekli kışkırtan oydu!

Bu onu direkt cinsellikle sınaman için yeterli bir bahane değil!

"Namjoon! Kafan nerede?"

Yerimden sıçrayarak biyoloji hocasına baktım. Ne diyeceğimi bilemediğim uzun saniyelerin ardından kadın hoca gözlüklerini düzelterek kibar bir şekilde konuştu.

"Bu konuyu bildiğini bildiğim için bu seferlik anlayış gösteriyorum Namjoon, ama bir daha ki dersimde bu kadar dalgın olursan seninle uzun bir konuşma yapmam gerekecek."

"Elbette efendim, özür dilerim..."

"Sorun değil..."

Üstümdeki bakışlardan rahatsız olarak başımı önüme eğdim ve ensemi ovuşturdum. Tamam, sorun yoktu. Okul çıkışı onunla konuşacak ve sorunu çözecektim. Belli ki onu korkutmuştum, gerçi korkmakta haklı. Ona benimki için hazır olmasını söyledim. Tanrım! Neden böyle bir şey dedim! Ne zamandan beri porno yıldızı gibi davranmaya başlamıştım?

S*ktir porno yıldı benzetmesi de ne alaka?!

Zilin çalması ile yavaşça eşyalarımı topladım ve sınıfın boşalmasını izleyerek kendinden geçmiş bebeğimi seyrettim. Onu uyandırmaya çalışan sınıf arkadaşlarımı elimle engelledim ve koridor boşalır boşalmaz kapıyı kapattım. Temizlik yarım saat sonra başlayacaktı bu yüzden çantamı kenara bırakarak Seokjin'in yanına çökerek başımı onun gibi kollarıma yasayarak onu izlemeye başladım. Onun kim olduğunu bilmediğim zamanlar tişörtüne sarılır ve güzel kokusu eşliğinde onu izlemenin nasıl bir hissiyat olduğunu merak ederdim. Tanrım... Kalbim bu kadar hızlı atmamalıydı... Onu ilk gördüğüm anı anımsadım birden. Dilim damağım kurudu ve ıslak sıçan misali karşıma fırlaması canlandı aklımda.

"Teşekkürler evlat! Dışarıda yağmur var dikkatli ol!"

"Ne demek Woo Amca, sende dikkatli ol. Ağır koli olduğunda bana çağır, sakın kendin taşımaya çalışma."

"Tamamdır!"

Kapıyı açtığım an göğsüme çarpan küçük bedeni son anda tutarak düşmesini engelledim. Kavradığım ince beli sıkıca tuttum ve şemsiye olan elimi de sertçe kapıya yasladım. Vauv! İkimiz de düşürecekti. Bakışlarımı ıslak siyah tutamlarda gezdirdiğim sırada gözlerime çarpan siyah inciler ile sertçe yutkundum. Bakışlarım saliselik bir hızla küçük kızarmış burnunda ve ıslanmış dolgun dudaklarında dolandı, ne kadar da güzel bir yüz...