5 uwu-u (!) ඞඞඞඞඞ

1.5K 71 151
                                    

nbr azgın tekelerim

Jakuzinin içi çok geniş olmasına rağmen benim kucağıma yerleşmeye çalışıyordu, istemesem bile zorla kucağıma yattığında onu kucağıma kabul etmek zorunda kaldım. Omzuma kafasını yatırmış, yüzümü hoş bakışlarla süzüyordu.

"Yanımda mı içeceksin?"

"Nerede içeyim?"

"Komik değil demiştim!"

"Komik olsun diye demedim. Hem ne varmış içmemde?"

"Sana güvenmiyorum."

"Alkol direncim var, sarhoş olmam, merak etme."

"Benim istememem önemli değil mi?"

"Rütben maalesef bunu mümkün kılmıyor Felix."

"İstemiyorum dedim, gideyim istersen!"

"Hiçbir yere gitmiyorsun!"

"İçmezsen gitmem."

"Peki ya sen de içersen?"

"Ben hiç içmedim."

"Dene o zaman."

"Denemeyeceğim."

"Ölmezsin." dedi sorgulayıcı bir şekilde.

"Daha sonra denerim." deyip gözlerimi devirdim.

"Islakken çok seksi gözüküyorsun."

"Sen de." demek istemiştim ama daha sonra fikrimi değiştirip, "Islak değilken seksi gözükmüyor muyum?" demeyi tercih ettim. Çünkü sebebini bilmesem de trip atmam lazımdı. Nazlıydım. Ve Stockholm sendromum vardı.

"Biraz."

Su daha çok doldukça bana daha çok yakınlaşıyordu. Su yüksekliği göğüslerime yaklaştığında boynumu ısırmaya başladı.

"Parmaklarımı içinde istiyorum."

"Buraya beni... becermek için mi yoksa hasta olmamam için mi getirdin?" öpücüklerinden fırsat bulabildiğim kadar konuştum. Her yeni öpücüğüyle, beni ele geçiriyordu ve kendine ait yapıyordu.

"Rütben ne yazık ki bunu bilmeni de mümkün kılmıyor bebeğim..." boynuma gömülürken fısıldadı.

Erekte olduğunu sudan dahi görebilişimden saniyeler geçmemişken, ben mayışmadan kalçamı yoğurmaya başladı. Hassas bölgelerim sertçe mıncıklamasından fazlaca uyarılıyordu.

"Mmhhh..."

İstemeden de olsa hoşuma gidiyordu. Kimin gitmezdi ki? Stockholm sendromu olmayanların tabii ki de. Daha fazla dayanamamıştı vücudum tepkisiz kalmaya. Hyunjin'e karşılık vermem için güdülüyordum hormonlarım tarafından.

Bacaklarımdan hızlıca beni aşağıya çekip su altında ters döndürerek sikini saplamıştı. Kafamı suyun üstüne çıkartıp nefes almaya çalıştım, derince ciğerlerimi doldurduktan sonra tekrardan beni dibe batırdı. Burnuma su kaçmasını umursamadan, götümün yanmasını umursamadan sertçe vuruyordu içime.

Birkaç su yüzeyine çıkıp anlık nefesler doldurmanın ardından Hyunjin de içimi doldurmuştu, ılık, yapışkan sıvısıyla. Sıcak his içime yayılırken su yüzeyine yeniden çıkmıştık ve Hyunjin de çıkmıştı içimden. Kaşınan deliğimi ovaladıktan sonra yine hazırlamaya tenezzül etmeden fikrimi sormadan canavarca becermeye devam etti beni. Duvarlarım sikiyle ezildikçe kontrolsüz bir şekilde inliyordum.

Penisimi kaplayan elleri geleceğimin kasıntılarını çabucak algıladığında, ucuna bastırmıştı orgazmımı engelleyerek. Patlayacak gibi bir enerji hissetmiştim penisimde. Sızım sızım sızlıyordu üretram spermlerini fışkırtmak için metrelerce öteye. "Mmh, ahh.... Bırak- bırak geleyim. Ngghh..." dedim belirsizce.

"Aynı anda boşalacağız."

Öyle domine ediciydi ki karşı çıkamıyordum ona. Sızıntıdan ölecek gibi hissetsem de sarsıntıdan zaten dik duramayan başımı salladım, Hyunjin farkında varmayacak olsa da. Saniyeler cehennem gibi geçiyordu. Prostatıma vurduğunda ve bu bana büyük bir zevk verdiğinde, aynı zevki kendi de almış olacak ki beni, de serbest bırakarak içime boşalmıştı. Tüm zevkleri bir arada hisseden vücudum yanarken, ses tellerim verebilceği en güzel inlemeyle şenlendirmişti Hyunjin'in kulaklarını.

Henüz gece bile gelmemişken bir üç tur atıp, üç kez gelmiştik çoktan.

Tüm enerjim çekilmişti, normalde böyle olmazdı ama bu gün çok çabuk bitivermiştim. Sadece devam ettim, daha fazla dayanamıyordum ama zevkin bitmesini istemiyordum.

"Daha sonra devam etsek olur mu?" dedim bitkince, çıkaracak sıvım kalmamıştı.

"Nasıl istersen bebeğim."

Bu kadar çabuk kabul etmesini garipsemiştim. Şanslı olduğum düşüncesiyle kucağında beni yatağa götürmesini ister gibi bakmıştım.

"Tutun."

"Mhm..."

Kafamı boynuna yaslayıp omuzlarına tutundum. Bir yandan bacaklarımı okşayarak beni kucağına aldı. (uwu-u) Yatağa geçtik.

"Ben lavaboya gidip geliyorum."

"Mhmm"

Elimi yastığın altına koyduğumda bir şey hissettim. Yastığın altına baktım, bir telefon gördüm. Tahmin ettiğim kadarıyla Hyunjin'in telefonlarından birisiydi, hemen tarihe bakmak için telefonu açtığımda gözlerime inanamadım. Bu da neydi böyle! Bir sapığın eline düşmüştüm resmen. Acilen göz devirmem lazımdı, göz devirdim.

Yine de Stockholm sendromlu bir geri zekalı olduğum için etik kurallarını sikime taşağıma sürerek Hyunjin'le ilişki kurmalıydım.

 bu  bölüm felix😇😇☝🏻☝🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bu  bölüm felix😇😇☝🏻☝🏻

Mafyanın Civcivi UwU-U (!) ඞ [REMASTERING]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin